FATİH ULAŞ / RECAİ KÖMÜR
Ergenekon davasında tanık olarak dinlenen Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, bugün iktidarda bulunan partinin, 2002'de iktidara gelmesinden sonra muhtıra konusunun gündeme geldiğini söyledi. İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri'de görülen davanın dünkü duruşmasına tutuklu sanıklardan CHP Milletvekili Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, emekli Orgeneral Hasan Iğsız, emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün aralarında bulunduğu 47 tutuklu sanık katıldı.
Özkök, tanıklık yemininin ardından ifadelerine şöyle başladı: "2002 yılında Genelkurmay Başkanlığı'na atandım. 1 yıl sonra seçim yapıldı ve şu anki parti iktidara geldi. 28 Şubat sürecinde ben de dahil herkeste bir tedirginlik oluştu. Bu parti mensuplarının eski söylemlerine bakıldığı zaman, acaba Cumhuriyet kazanımlarından taviz verilir mi, ülkenin bölünmez bütünlüğü ile bağımsızlığına zarar gelebilecek bir ortama gelir mi, geriye dönüş olur mu diye tedirginlik oldu. Bu konuda toplantılar yaptık."
Özkök, darbe planı olduğu söylenen Ayışığı ve Yakamoz isimli planların kendisine ulaştığını ancak resmi bir belge olmadığı için herhangi bir işlem yapmadığını söyledi. Özkök, "2004 yılı bahar ayında, önüme bir CD sunumu geldi. İçerisinde Ayışığı ve Yakamoz sunumları vardı. Hukuki bir işlem yapılabilir mi diye düşündüm. İlk başta buna gerek duymadım. Meşru olmayan gerçek olup olmadığını bilmediğim bir belgeyle işlem yapamazdım. CD'dekiler doğru da yanlış da olabilirdi. Bu nedenle astlarımla paylaşmadım. Bazen bir fıkra ya da espri, bazen de açıkça bu konudan haberdar olduğumu ifade ettim. Zaman zaman toplanıp beyin fırtınası yaparız. Herkes aklına geleni söyler. Evet orada öyle bir söz (muhtıra) söylendi. Ama resmi bir teklif değildi" diye konuştu.
Başbuğ sessizce dinledi
* Mehmet Haberal, Hurşit Tolon, Levent Ersöz, Veli Küçük ve Sedat Peker'in aralarında bulunduğu 18 tutuklu sanık duruşmaya katılmadı. Duruşmaya geç katılan İlker Başbuğ da Özkök'ün çaprazına gelecek şekilde en ön sıraya oturdu. Özkök ifade verirken, Başbuğ sessizce dinledi. İkinci sırada Veli Küçük ve diğer sanıklar yer alırken Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan, Korgeneraller İsmail Hakkı Pekin, Mehmet Eröz, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu orta sıralarda oturdu.
* Özkök'e darbe toplantısı, Ergenekon şeması gibi sorular yöneltildi. Ergenekon konusunda ABD yetkilileriyle herhangi bir görüşmesi olup olmadığını soran Albay Hasan Atilla Uğur'a "Bunu bana sormamanız lazım. Siz beni tanıyorsunuz. Ben böyle bir şey yapar mıyım?" diye yanıt verdi. Balbay'ın soruları üzerine de şu açıklamayı yaptı: "Kabahatin hepsi Balbay'da değil, onları size getirenlerde. Gencecik gazeteciler oturmuş genelkurmay başkanı hakkında neler söylüyor."
Özkök öğleden sonraki oturumda savcının sorularının ardından sanıkların sorularını yanıtladı. Özkök'e bilgisayarda Ayışığı ve Yakamoz sunumları gösterildi. Özkök, power point formatındaki sunumları inceledikten sonra "Evet, bunlar benim gördüklerim. Her şey açıkça yazılmış" dedi.
* Zehirlenme tehlikesine karşı yemeğini evden sefer tasıyla götürdüğü iddiasına da dolaylı yoldan cevap veren Özkök, "Zehirlenme bir efsanedir. Benimle ilgili de söylendi. Karargaha sefer tasıyla yemeği, sağlık nedenleriyle götürüyordum" dedi.