ZAFER ŞAHİN
Eski MİT yöneticisi ve yazar Mahir Kaynak, Gezi Parkı olaylarının Ortadoğu'daki enerji kaynaklarını kontrol ederek dünyaya hakim olmak isteyen güçlerin Türkiye'de sahnelediği bir oyun olduğunu iddia etti.
Önümüzdeki 50 yıllık konjonktürde dünyaya hakim olmak için ABD-Rusya ve Avrupa-Çin lobileri arasında büyük bir savaş yaşandığını ve Ortadoğu'nun bu savaşın merkezi olduğunu belirten Kaynak, "Türkiye tüm dünya için büyük önem taşıyan bu bölgenin en güçlü ülkesi. Her iki lobi de bizi yanına çekerek avantaj sağlamak istiyor. Gezi Parkı olayları Tayyip Erdoğan'ı bertaraf etmek isteyen Avrupa lobisinin bir oyunu. Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar bu gerilimi tırmandırmak için ellerinden geleni yapacaklar" diye konuştu. İran'ın da birlikte hareket ettiği Avrupa-Çin lobisinin Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasını istemediğini anlatan Kaynak, "CHP eski lideri Deniz Baykal'a kurulan kaset komplosu da bu lobinin işiydi" iddiasında bulundu. Kaynak'ın Gezi Parkı olayları ile ilgili değerlendirmeleri özetle şöyle:
Meydan muharebesi
* Dünyaya hakim olmak isteyen egemen güçlerin iktidar mücadelesinde en önemli bölge zengin enerji kaynaklarına sahip olan Ortadoğu. Türkiye bu bölgenin en güçlü ülkesi olduğu için hem Avrupa-Çin hem de ABD-Rusya lobileri bizi yanına çekmek ve kontrol altına almak istiyor. Bu nedenle büyük savaşın meydan muharebesi Türkiye'de gerçekleşecek. Türkiye, hangi tarafta olursa savaşı o kazanır. Her iki taraf da Türkiye'nin bölünmesini istemez. Ama yanlarında olmasını tercih eder. Bu nedenle Ortadoğu'da zayıf bir Kürt devletinin kurulmasına da izin vermezler.
Amaç AK Parti'yi bölmek
* Bu savaşta bir tarafta ABD-Rusya, diğer tarafta Avrupa-Çin var. Ortadoğu'nun enerjisi olmasa Avrupa ve Çin'de arabalar yürüyemez, fabrikalar durur. Tayyip Erdoğan, Avrupa-Çin lobisinin istemediği bir lider. Bu nedenle onun Cumhurbaşkanı olmasını istemiyorlar. ABD ise Türkiye'de Erdoğan'dan başka güvenecek bir siyasi olmadığı düşünüyor. Avrupa lobisi eskiden beri Türkiye'de çok etkindir. Kendi çıkarlarına uygun bulmadıkları Erdoğan'ı bertaraf etmek istiyorlar. Amaçları Cumhurbaşkanlığı seçiminde AK Parti'yi bölmek. CHP eski lideri Deniz Baykal'a kurulan komplo da bu lobinin işiydi.
Alevi ayaklanması
* Bundan sonraki aşamada Alevi ayaklanması çıkarmak üzerinde duracaklardır. İstanbul'da yapılacak 3'üncü köprüye Yavuz Sultan Selim adı verilmesi doğru olmamıştır. Böylesine kritik bir süreçte Türkiye'de Alevi- Sünni çatışması yaratmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürecek hamleler yapılmamalı. Olayların çıkmasında çözüm sürecine duyulan tepkilerin de etkili olduğu göz ardı edilemez.
Erdoğan operasyonu
2008 yılında AK Parti'ye açılan kapatma davasında da hedef Erdoğan'a operasyon yapmaktı. Şimdi aynı oyun yeniden tezgahlanıyor. Bu gerilim seçime kadar devam edebilir. Hükümet her halükarda bu işten yara alacaktır. Zaten olayları çıkaranların kafasındaki senaryo Erdoğan'sız bir AK Parti'dir. Ben özünde Erdoğan'ı bertaraf etme operasyonu olan bu senaryonun başarılı olamayacağı görüşündeyim.