CEM LİMAN (MORDOĞAN)
Türk karasularında yaşayan deniz patlıcanının nesli, su ürünleri tebliğine ve sınırlamalara uyulmadığı için büyük tehdit altında olduğu kaydedildi. Ege Denizi'nde bolca çıkan bu deniz canlısı için sadece 15 Ağustos-15 Eylül arasında avlanma yasağı gelmesine rağmen, aşırı çıkarılması yüzünden Urla, Karaburun, Ayvalık kıyılarında deniz kirliliği artmaya başladı. Deniz patlıcanı, Tayvan, Singapur, Hong Kong, Çin ve Kore gibi uzak Doğu ülkelerine ihraç edildiği için çok fazla toplanmaya başlandı. Deniz patlıcanının sayısındaki azalma denizlerdeki diğer canlıların yaşamını da olumsuz etkiliyor. Deniz patlıcanı ihracatından yılda 2 milyon dolar elde edildiği kaydedildi. Türkiye'de yenmediği için sadece balık yemi olarak kullanılan deniz patlıcanının, Uzak Doğu ülkelerinde afrodizyak etkisi bilindiğinden dolayı tercih ediliyor.
Resmi Gazetede 2008 yılında yayımlanan "Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığı"nı düzenleyen tebliğe göre, bütün karasularımızda deniz patlıcanı avcılığı yasaklandı. Sadece Ayvalık ilçesi Eğribucak burnu ile Çeşme Karaabdullah burnu arasında kalan karasularda, 15 Eylül - 15 Temmuz tarihleri arasında dalma yöntemi ile deniz patlıcanı avcılığı serbest bırakıldı. Ancak yöntem, tarih ve alan sınırlamasının dışına çıkalarak yapılan deniz patlıcanı toplanması endişe verici boyutlara ulaştı.
'ESKİDEN ÇOK BOLDU'
Ülkemizde yakın döneme kadar sadece balık yemi olarak kullanılan deniz patlıcanı, artık balıkçılar tarafından da ticari amaçla çıkarılmaya başladı. Balıkçı Ahmet Tosun, Balıklıova'da 100 siyah deniz patlıcanının 10 TL, 100 beyaz cinsin ise 30 TL olduğunu belirterek, balıkçıların da deniz patlıcanı avına döndüğünü söyledi. Tosun, günde bir dalgıcın 20 - 30 bin lira kazanacak kadar topladığını, balık yemi olarak kullanacak deniz patlıcanı bile bulunamadığını öne sürdü.
Balıklıova Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Akın Yılmaz, eskiden Balıklıova'da deniz patlıcanının çok bol olduğunu, şimdi ise bir tane bile bulunamaz hale geldiğini söyledi. Deniz kirliliğinin artmasını da deniz patlıcanı neslinin yok almasına bağlayan Yılmaz, "Başta bir iki tekneyle bu iş yapılıyordu. Şimdi birçok balıkçı teknesi komprosör taktırdı. Kıyıları sürekli taradıkları için deniz patlıcanı hiç kalmadı. Dalgıçlar hortum ve nargile ile daha derinlerdekileri toplamaya başladı, seneye belki de hiç kalmayacak" dedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferah Koçak, deniz patıcanlarının dünyada bin 250 türü bulunduğunu söyledi. Geniş tentakülleri vasıtasıyla çamur ve kumu ağızlarından süzüp sedimentteki organik maddeyi sindirdiklerini kaydeden Prof. Koçak, yaygın oldukları alanda yüzey sedimentini yılda birkaç kez temizleyen deniz patlıcanının aşırı avcılık nedeniyle sayılarının hızla tükendiğine dikkat çekti.
Denizi temizliyor
Deniz tabanında ağzına aldığı kumu öğütüp süzen, deniz tabanındaki kumun, çamurun içinde bulunan organizmalarla beslenen deniz patlıcanı, bir yandan da kumun, çamurun filtre edilmesini ve temizlenmesini sağlamış olur. Bir deniz hıyarı, bir yıl içerisinde bir hektar alandaki 150 ton kumu süzüp temizliyor.
Türkiye'de besin maddesi olarak tüketilmeyip, olta balıkçılığında yem olarak değerlendirilen, deniz patlıcanları Uzak Doğu'da sofralarının baş tacı kabul ediliyor. Ülkemizde 15, dünya denizlerinde bin 200'e yakın deniz patlıcanı türü biliniyor. Denizlerin kıyılara yakın sığ yerlerde rastlanan deniz patlıcanları, dipte biriken artıkları temizleyerek sualtı canlılığının korunmasına önemli katkıda bulunuyor. Ayrıca, balık çiftliklerinde balıkların bıraktığı organik maddeleri de süzerek doğal dengenin korunmasına yardımcı oluyor. Ege'de özellikle Paraketa ile avcılıkta kullanılan deniz patlıcanları çipura, mercan ve fangi için bir numaralı yem olarak kullanılıyor.