Bakırçay bölgesinde her sene Eylül aylarında Bakırçay Nehri'nde yaşanan balık ölümleri bu sene erken başladı. Balıkesir'in güneyindeki Ömer Dağı'ndan doğup Çandarlı Körfezi'ne dökülen Bakırçay Nehri'nde toplu balık ölümleri yöre halkını endişelendirdi.
Kurfallı ve Yenikent'ten sonra Sinder mahallesine ulaşan ölü balıklar çevreye koku yaymaya başladı. Yöre sakini Rüstem Sever, köprünün çevresinde ve altında, nehir üzerinde can çekişen yayın, kefal ve Sazan balıklarının sayılamayacak kadar fazla olduğunu söyledi.
Fabrika asitli su boşaltıyor
Rüstem Sever, "Her türlü hastalığa yol açabilecek büyük bir çevre felaketi yaşadık. Sudaki kirlilik yüzünden balıklar her yıl ölüyor ama bu yıl çok fazla" dedi. Yusuf İşgörmüş adlı vatandaş da şu iddialarda bulundu: "Sinder'den geçen Bakırçay'a salça fabrikaları tarafından asitli sular atılıyor. Ağustos, eylül aylarında Bakırçay'da balıklar telef oluyor. Bölge ölü balık kokuyor. Bu kirliliğe ve çevre felaketine birileri artık dur desin. Her yıl Bakırçay'da binlerce balık ölüyor. Hayvanlarımız buradan su içiyor. Bizler tarlalarımızı bu su ile suluyoruz. Hayvanlar ve balıklar bu sudan zehirlenecek."
Ova da tehdit altında
Bergama Ziraat Odası Başkanı Nuri Taşkıranoğulları, 129 kilometre uzunluğundaki Bakırçay Ovası'nı sulayan nehrin doğal yaşamı da tehdit ettiğini öne sürdü. Taşkıranoğulları, şu bilgileri verdi: "Her yıl Barajdan Bakırçay'a su verilir. Eylül ayı içinde su kesilince Bakırçay'ın geçtiği Soma'dan başlayarak kirlilik artıyor. Kömür suları ve Bergama hariç diğer belde ve köylerin tamamının evsel atıkları buraya atılıyor. Fabrikalar kimyasal atık salıyor. Salça fabrikaları atıklarını bırakıyor. İki yıl önce Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden de yardım istenmişti. Raporda balıkların amonyum ve sülfit miktarının çok fazla artmması ve suda çözünmüş oksijen miktarının sıfıra yaklaşmış olmasından kaynaklandığı belirtildi. Suda pestisit miktarı normal sınırlar aralığı içinde bulunmuştu. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'nün tahlillerinde suyun balık için elverişli olmadığı yönünde. Eldeki dokümanlar göz önüne alındığında balıkların oksijensizlikten dolayı öldüğü anlaşılmaktadır."
ERDAL ÇARBOĞA