Terörün sonlandırılması sürecinde devletin atacağı somut adımlardan biri olarak gösterilen 4'üncü yargı paketine 'şiddet' kriteri damgasını vurdu. Paketteki iki kritik maddeye, 'şiddeti alenen övme' ve 'şiddete açıkça teşvik' unsurları yerleştirildi. Başbakan Tayyip Erdoğan'a bugün sunulması planlanan 4'üncü Yargı Pakedi'ne ilişkin 4 önemli detaya ulaşıldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde, Türkiye'nin mahkumiyet cezası aldığı ihlalleri ortadan kaldırmak amacıyla hazırlanan pakedin 22 maddeden oluştuğu, kritik maddelerin birden çok alternatif içerdiği öğrenildi.
Pakette, özellikle KCK davası tutuklu ve hükümlülerinin önemli bir bölümünü yakından ilgilendiren TCK'nın 220'nci maddesinin 6'ncı fıkrasının yeniden düzenlenmesi öngörüldü.
Ulaşılan bilgilere göre, Başbakan Erdoğan'a bu fıkra için 5 ayrı alternatif sunulacak. Yasayı uygulayacak hakim ve savcılar açısından farklı sonuçlar doğurabilecek bu fıkra üzerindeki alternatifler şu çatı altında toplanıyor: "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına şiddet unsuru içeren eylemlerde bulunanlar da örgüte üye olmak suçundan cezalandırılır." Paketteki genel mantığı anlatan bu düzenleme, mevcut TCK'da şu haliyle yer alıyor: "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılır."
Af ve vicdani ret konusu
Pakette 'olanlar' kadar 'olmayanlar' da önem taşıyor. Düzenlemenin bir af gibi algılanmaması için propaganda suçu tanımlanırken düzenlemenin bir affa dönüşmemesi için bariyerler konulacak. Buna göre KCK tutuklularının serbest kalması için sadece suç işlememiş olmaları yetmeyecek. Daha önce 4'üncü Yargı Pakedi kapsamında yeniden ele alınacağı ifade edilen 'Vicdani Ret' hakkına ilişkin maddelerin paketten çıkarıldığı öğrenildi. Paket kapsamında daha önce görüşülen ve kamuoyunun da benimsediği uzun tutukluluk ve yargılama sürelerini kısaltacak bazı önemli düzenlemeler de hayata geçirilecek.
Paketin bu haliyle yasalaşması durumunda, terör örgütünün çağrısı üzerine de olsa düzenlenen eylemlere poşuyla katılan bir kişi, eylem sırasında şiddete karışmadığı sürece örgüt üyesi gibi cezalandırılamayacak.
Terör propagandası hakkında düzenleme
Pakedin en önemli ayağı olan 'terör örgütü propagandası' suçunun yeniden tanımlanması da şiddet kriterine göre düzenlendi. Buna göre, şiddet işleme, şiddeti övme ve şiddeti teşvik haricindeki eylemler suç olmayacak. Propaganda suçundan ceza verilmesi için zanlının, şiddeti bizzat işlemesi, övmesi ya da teşvik etmesi gerekecek. Pakette, Terörle Mücadele Kanunu'nun 'Terör Örgütleri' başlıklı ve 'terör örgütlerinin propagandasını yapma' suçu içerikli 7'nci maddesinin sonuna, hakim-savcıların uygulamadaki inisiyatiflerini daraltacağı değerlendirilen şu hükmün konulması planlanıyor: "Şiddeti açıkça övmeyen ve açıkça teşvik etmeyen söz ve eylemler bu kanun kapsamında cezalandırılmaz." Şiddet kriterine göre cezaların bu şekilde yeniden düzenlenmesinin ardından KCK'dan tutuklu çok sayıda kişinin serbest kalması bekleniyor.
Çocuğa 'kademeli' teşvik uygulaması
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla başlatılan çocuk teşviki modeli için iki ana formül masada. Formüllerden ilki, ev hanımlarını ilgilendiriyor. Evden, yarı zamanlı çalışma anlamına gelen 'esnek çalışma modeli' ile birlikte kadınlara üçüncü çocuğu yapması durumunda teşvik sağlanması tartışılıyor. İkinci kısımda ise eğitimli ve çalışan kadınlar bulunuyor. Araştırmalarla ortalama bir çocuk yaptığı saptanan bu kesim için çocukla iş yaşamını birlikte daha rahat götürmesini sağlayacak tedbirler alınacak. Bu tedbirlerin başında çalışanlara çocuk sayısı ayırt etmeden kreş desteği verilmesi yer alıyor. Doğum sonrası izinlerin ise 8 haftanın üzerine çıkarılması sağlanacak.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in öncülüğünde Çalışma, Aile, Sağlık ve Kalkınma Bakanlıklarının yürüttüğü çalışmada ortak görüş çocuk için 'kademeli teşvik' getirilmesi. Vatandaşların gelir durumları baz alınarak yapılacak mali hesaplama sonucunda teşvikin kademeli olarak verilmesi düşünülüyor. Söz konusu kademelendirmede eğitimli ve zengin kadınları çocuk yapmaya özendirecek kıstasların altına inilmemesi planlanıyor. Her bakanlığın kendi içinde yürüttüğü taslak modeller Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in belirleyeceği tarihte ortak toplantıyla masaya yatırılacak.
Hazırlanan teşvik modelinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın ana görüşünü aile ve iş yaşamının uyumlaştırılması oluşturuyor. Bakanlık, teşvikte kadını istihdamdan uzaklaştırmayacak ve düşürmeyecek bir çalışma yapılmasının gerekliliğine işaret ediyor.
İşte barış paketi
Türkiye'nin toplumsal barışı için hazırlanan İnsan Hakları Eylem Planı'nda sona gelindi. Plan, uzun tutukluluk sürecinden mağdur olanlardan tarlada mayına basıp yaralanan, hastanede doktor hatası ile karşılaşandan evlenmeden önceki soyadını kullanmak isteyen kadınlara kadar toplumun tüm kesimlerini kucaklayan düzenlemeler içeriyor. İşte planda öne çıkanlar:
* Asker intiharlarını önlemek için gerekli düzenlemeler yapılacak.
* Güneydoğu'daki mayınlı araziler temizlenecek. Askeri operasyon alanlarında patlayıcı maddelere karşı vatandaşlar da bilgilendirilecek.
* Tıbbi uygulama hatasından kaynaklanan ölümler için tazminat, ömür boyu tedavi masraflarının giderilmesi gibi yöntemler geliştirilecek.
* Aile içi şiddet suçları için savcılıklarca özel bürolar kurulacak. Kadınlar için adli muayenelerde kadın hekim talep etme hakkı hatırlatılacak.
* Güvenlik güçleri toplumsal olaylarda orantısız güç kullanamayacak.
* İşkence suçları için zaman aşımı kaldırılacak.
* Tutuklama tedbiri ancak zorunlu hallerde uygulanacak.
*Yargı mensuplarının performans denetiminde davaların makul sürede bitirilmesi kriter olacak.
* Kadınlar, evlenmeden önceki soyadını kullanabilicek.
* Arama, el koyma ve iletişimin denetlenmesi konularında yasa dışı dinlemenin önüne geçilecek.
* Vicdani retçilere mükerrer cezalandırma kaldırılacak.
* AİHM'nin etkin soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle ihlal kararı vermesi halinde, soruşturma tekrar açılacak.
