Selahattin ERTAŞ
"Öyle Bir Geçen Zaman ki" dizisinin Süleyman'ı Renan Bilek hafif başı eğik ve dik bakan, sert görünüşlü biri. Rolün kahramanı ile, iki saate yakın söyleşi yaptığım Renan Bilek arasında çok fark var. Bilek, hoşsohbet biri. Cümleleri çok, sıcakkanlı, siyasetçilere isyankar, hayatı keyifle yaşamak isteyen bir duruşu var. Ekrandaki hali aldatmasın, çok kilo vermiş diyetle. İlk kez karşılaşmamıza rağmen, ortamda bizi hararetli şekilde laflarken görenler, kırk yıllık dostuz sanırdı. Hayatından sorun çıkaranları uzaklaştırdığını, canı ne istiyorsa ona göre iş yaptığını, starlık kaygısı olmadığını ve önce tiyatrocu sonra da müzisyen olduğunu söyledi.
- 25 yıldır tiyatronun, müziğin içindeyim diyorsunuz ama diziyle yüzünüz tanınmaya başladı, tahminim doğru mu?
Kesinlikle, acı ama gerçek. Liseden sonra hayatımı müzik yaparak kazandım. Barlarda söyledim, il il dolaştım, delikanlılığın gereklerini yaptım. İnişli çıkışlı zamanlarım oldu ama hep kendi istediğimi yaptım. Sahnelerdeydim, oyunlardaydım ancak "Öyle Bir Geçer Zaman ki" dizisindeki rolümle tanınmaya başladım. Turnelerde 20-30 kişiye oynarken, dizi sayesinde son oyunlarımda sayı 300- 400'ü buldu. Aslında Süleyman'ı görmeye geliyorlar. Fakat sahnedeki performansımdan sonra Renan Bilek olarak akıllarına kazınıyorum, daha çok sevdiklerine inanıyorum.
RAHAT DURMADIM
- Çocukluğunuzdan, gençliğinizden bahsedelim.
Beşiktaş doğumluyum. Galatasaray Lisesi mezunuyum ve İstanbul Basın Yayın mezunu Yüksek Lisans sahibiyim. Üniversiteye bir gittim ilk günden "Aa burada benim yerim yok" dedim, 300 kişilik anfi. Hocanın biri giriyor biri çıkıyor o kalabalığa ders anlatıyor. Ben her derste gençliğin verdiği ukalalıkla da parmak kaldırırdım "Hocam böyle mi işleyeceğiz" der ve protesto edip çıkardım. Üniversiteye çok devam eden biri olamadım. Bu yüzden 9 senede bitirebildim, çünkü gitmediğimden 3 kere atıldım. (gülüyor) Dersler konusunda yaptıklarım doğru değildi ama şimdi de yetiştiğim o üniversitede oyunculuk dersleri veriyorum. (gülüyor)
- Gazetecilik hayaliniz miydi?
Değildi. Hariciyeci olmak istiyordum. Sonra diplomatlığın aile soyundan gelenlerle ilgili olduğunu görünce vazgeçtim. O dönemde "Petroçelli" dizisi vardı, aktörü sayesinde avukatlık isteği doğdu, kısa sürede ondan da vazgeçtim. Gazetecilik tercih meselesiydi, üçüncü sırada olduğu için puanım tuttu seve seve okudum.
- Müzisyenlik, tiyatroculuk bunlar nasıl oldu?
Müzik konusunda annem kanıma girdi. Lisedeyken müzik öğretmenimiz sayesinde gitarla tanıştık. Sevdim müziği, bilhassa kendi ürettiğim şarkıları okumayı çok seviyordum. Yabancı şarkılar da okuyordum, seviliyordum ve para kazanıyordum. Tiyatroya gelince, müzikte fazla geleceğimin olmadığını gördüm açıkçası. Şehir tiyatrolarının o dönemki kursuna gittim. Sonra gazetelerde Ferhan Şensoy'un tiyatrosuna eleman arandığını okudum. Gittim sınavı kazandım. Rasim Öztekin, Erol Günaydın ve Münir Özkul ile sahne tozlarını yuttum. Tiyatroculuk gelişimimde onların payı büyüktür. Zaten Rasim Öztekin'i annem çok severdi, abime çok benzediği için.
ŞENSOY'UN YERİ AYRI - Hayatınızın kırılma anlarından bahseder misiniz?
Tiyatroda varsam Ferhan Şensoy sayesindedir. O, hayatımın ilk kırılma noktasıydı. Ferhan Şensoy ustam oldu. Rasim Öztekin Abi'yle aynı sahneleri paylaşmak ondan bir şeyler öğrenmek gurur vericiydi.
İkinci kırılma noktası Cem Karaca ile tanışmamdır. 1988 yılıydı sanırım, tanıştım. Delikanlılık zamanımdı. Namus Belası, Parka, Beni Siz delirttiniz gibi şarkılarıyla coştum. Politik dünya görüşüm de o dönem şekillendi. Rahmetliyle kıran kırana tartıştım ama hiçbir zaman birbirimizi üzmedik. Cem Karaca sayesinde hayatta madalyonun öbür yüzünü görmeyi öğrendim
- Diziye dönelim, Süleyman rolü size neler kattı?
Bu dizi abartmıyorum, kırkımdan sonra hayatımı değiştirdi. Başta yazarımız Coşkun Irmak'a eşi Gülizar Hanım, Yönetmenimiz Zeynep Hanım'ın bir hediyesidir. Ben Süleyman karakterinin bu kadar tutulacağını inanıyordum desem yalan olur. Ama yürekten oynadığımı söylerim. Sonraki bölümlerde ağırlığının artacağını hissetmeye başlamıştım. Coşkun Irmak gibi bir yazarın beni tanıyor olması Süleyman karakterini öne çıkarttı. Bu üç ismin benim için özel yeri vardır. Ekipteki tüm oyuncular bana göre klas.
- En son Hükümet Kadın'nda oynadınız..
Sinema başka bir ortam. Daha önceleri de oynamıştım. Yeni sezonda hem de dizi başlarken sürekli Midyat'a gidip gelmek zorunda kaldım ama Sermiyan gibi bir yönetmen, Demet Akbağ gibi bir yıldızla aynı filmde oynamak beni gururlandırdı.
- Özel hayatınızla ilgili konuşalım mı?
Açıkçası özel hayatımla ilgili gözükmem, konuşmam. Hayatım bana özeldir. 6 yıllık evliliğim var.
Mart'ta İzmir'e geliyorum - Her hafta tek kişilik oyununuz için turneye çıkıyorsunuz..
Haftada iki gün turneye çıkıyorum. 'Aramızda Kalsın' adlı tek kişilik oyunum. Egeli tiyatroseverlere müjdem var; 1 Mart Tire, 2 Mart Urla ve 23 Mart tarihlerinde de İzmir'deyim. Egeli tiyatro severleri bekliyorum.
"Ne döneceğim Bizans'a" deyip İzmir'e yerleştim - Bir süre İzmir'de yaşamışsınız, neden İstanbul'a geri döndünüz?
Büyük halam evlendiğinde İzmir'e yerleşmişti zaten. Ablam üniversiteyi orada okudu. Böylelikle gençliğimin bir bölümü İzmir Tire'de, Ilıca'da ve Karşıyaka'da geçti diyebilirim. Bana çok gizemli gelir Ege ve İzmir..
Büyük Marmara Depremi'nden sonra o stresi atmak için İzmir'e gitmiştim. Adeta huzuru bulmuştum "Ne döneceğim Bizans'a, yerleşiyorum buraya" dedim. Kahvehane açtım geçimimi sağlayabilmek için. 6 yıl sürdü. Ancak ekonomik durum belimi büktü, huzura rağmen dayanacak gücüm kalmadı, tiyatro için çağırdılar geri döndüm.
"3.5 ayda 20 kilo verdim" - Kilo vermişsiniz.
Kilo fazlam vardı ama boyum kamufle ederdi. İlk kilo almam eşimin hamileliği zamanında oldu. Sigarayı da bırakmıştım. Hanım aşererken istediğinden ona bir tane, kendime iki tane atıyordum ağzıma. 23 kilo almışım. Hanım 6 ayda verdi kiloları, benim çocuk içeride kaldı.(gülüyor). Ben bir ilaçla kilo verdim!
- Doktor tavsiyesi mi?
Yoo, bildiğiniz reklamlarda o dönem söylenen ilaçla. Kilo verdim ama uzun süre alınca rahatsız etmeye başladığını gördüm ve kestim. 25 kilo vermiştim. Diyetisyene gittim. Çok iyi çıktı doktorum. 2 cm kısalmışım. İlk kendini bırakan sırt kaslarıdır dedi. Toparlarsın dedi. Hakikaten de 20 kilo civarı verdim 3,5 ayda. Çok iyi oldu korumaya çalışıyorum. 3 haneli kilolardan aşağıya düştüm. Spora da yeni başladım bakacağız artık.
- Sosyal sitelerle, internetle aranız nasıl?
Twitter hesabımı ben kullanıyorum. Facebok'da fan sayfam var. Orada arkadaşlarım güncelliyor ama ben yazdığımda sonuna R.B diye eklerim benim direk yazdığım anlaşılıyor. Şüphesiz hepsine cevap yetiştiremiyorum maalesef. Cevap vermediklerim de var. Genç ve 50 yaş arası bir hayran kitlemin oluştuğunu gördüm. Cevap veremediklerim lütfen küsmesin..
