• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
ÖZKAN BİNOL

İki buçuk saatlik başyapıt

ozkan.binol@sabah.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14 Ekim 2011, 18:39
Kuşkusuz bir yönetmenin her filmiyle "aşama" yapması gibi bir zorunluluğu yok. Fakat Nuri Bilge Ceylan, her filmiyle bu aşamayı yapıyor; hem sinemasını farklı bir kulvara taşıyor hem de sinema dilini daha derinleştiriyor. Bunun en son örneği Cannes'da Altın Palmiye'ye bir adım daha yaklaştığı "Bir Zamanlar Anadolu'da" filmi.
Filmin hikayesi kısaca şöyle: Gecenin karanlığında ardarda içinde savcı, doktor, polis, yazıcı ve şoförün bulunduğu üç araç ilerler. Hepsi devlet memurudur. Gecenin bu saatinde onları yola çıkaran sebep bir cinayet vakasıdır. Maktul kasabadan bildikleri biridir. Cinayeti işleyenler de. Yani katiller belli ama ortada ceset yoktur. Kafile, Anadolu'nun bozkırında sabaha kadar ceset aramaya devam eder. Ta ki maktulun yeri bulunana kadar.

GÖRSEL SENFONİ

Nuri Bilge demek zengin görselliği olan bir sinema demek. "Bir Zamanlar Anadolu'da" zengin görselliği ile muhteşem bir senfoni gibi. Her bir karesini alıp çerçeveletin. Nuri Bilge, muhteşem yaratıcılığını konuşturuyor ve kameranın önünde adeta ışığı dans ettiriyor. Doktorun otomobilde oturup da dışarıyı seyrettiği sahne, araçların ışığıyla aydınlanan yollar, şimşeğin çakmasıyla parlayan kayalar ve ağaçtan düşen bir elmanın yuvarlanarak ırmağa düşüp akıntıya kapılması, filmin görselliğinin şahikaya ulaştığı noktalar oluyor. Ceylan, yakın planlarla yorgun ve sıkıntılı taşralıların ruhlarını resmederken, genel planlarla da taşranın yalnızlığını, Anadolu'nun hüznünü anlatıyor.
Görselliği kadar senaryosu da son derece sağlam "Bir Zamanlar Anadolu'da"nun. Her türlü ayrıntı senaryoda adeta dantel gibi işlenmiş. Diyaloglar ise son derce zekice kaleme alınmış. Taşra hayatı, taşralı olma sıkıntısı, Nuri Bilge'nin filmlerinde en sık kullandığı temalar. Taşrada sıkışıp kalmış insan ruhlarının derinliklerinde geziniyor bu filminde yönetmen. Ve karşımıza zengin bir karakterler galerisi çıkarıyor. Her bireyin hayat karşısındaki korkusu farklı, psikolojileri sağlıksız. Ölmüş olan sadece maktul değil, bu kasabaya sığınmış olan bürokratların da ruhları.
"Bir Zamanlar Anadolu'da" hikaye olarak da ünlü Rus yazar Çehov'ın dünyasını hatırlatıyor. Malum Çehov'da da taşra, bürokrasi ve küçük insanların psikolojileri son derece önemli. İlk kez bir Nuri Bilge filminin mizah dozu, bu kadar yüksek ve yer yer kahkahanızı tutamıyorsunuz.

MUHTAR ROL ÇALIYOR

Filmin en büyük kozu görselliği olsa bile oyuncuların üstün performansı da filme çok şey katıyor. Nuri Bilge yine ünlü bir oyuncuyu filminde bambaşka bir kimlikle karşımıza çıkarıyor.
Daha önce "Üç Maymun"da bu şansı Yavuz Bingöl'e veren Bilge, şimdi de komedyen Yılmaz Erdoğan'dan farklı bir oyuncu yaratıyor. Komiser rolünde Erdoğan şaşırtıyor.
Filmin diğer oyuncuları savcıda Taner Birsel, doktor rolünde Muhammet Uzuner, zanlıda Fırat Tanış, Arap rolünde A. Mümtaz Taylan çok iyiler ve tam bir takım oyunculuğu gösteriyorlar. Yalnız bu kadar iyi oyuncu arasında -asıl işi doktorluk olan- Ercan Kesal muhtar rolüne öyle bir yorum getiriyor ki, adeta tüm oyunculardan rol çalıyor. Tebrikler.
Biliyorum "Bir Zamanlar Anadolu'da" için geç kalmış bir yazı. Aşkla çekilmiş, sevgiyle yapılmış filmler o kadar az karşımıza geliyor ki, hakkında yazmadan duramadım.

Filmekimi İzmir'de

Filmekimi 10. yılında sinemanın en iyi ve en güncel örnekleriyle İzmirli sinemaseverlerle buluşuyor. 16 seansta, 16 farklı filmin gösterileceği Filmekimi'nde Cannes, Venedik, Berlin gibi festivallerde ödül kazanmış ve usta yönetmenlerin merakla beklenen son yapıtları bulunuyor. YKM Cinebonus sinemalarında takip edebileceğiniz Filmekimi, yarın akşam sona eriyor. Bu çok özel filmleri mutlaka izleyin.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.