ZAFER ŞAHİN
Nükhet Hotar, tam dört dönemdir iktidar partisinin en üst karar organları olan MKYK ve MYK'da görev yapıyor. 2002 yılından bu yana AK Parti'de Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı koltuğu ona emanet. İki dönem vekillik yaptıktan sonra 2011 genel seçimlerinde listeye girememesi çok tartışıldı. İzmir siyasetindeki etkisinin azalacağı hatta siyasi hayatının biteceği yorumları yapıldı. Ancak tüm bu yorumların ne kadar isabetsiz olduğu 30 Eylül 2012'deki AK Parti Kongresi'nde ortaya çıktı. Başbakan Erdoğan, Hotar'ı bir kez daha parti yönetimine aldı. Adı zaman zaman AK Parti'nin Büyükşehir adayı olarak da geçen Hotar, dün olduğu gibi bugün de İzmir'in en etkili siyasi figürlerinden biri. "Büyükşehir'e adaylığım söz konusu değil" diyen Hotar'a göre, İzmir'in gelişmesinin önündeki en büyük engel, CHP'li belediyeler. 2014 yerel seçimlerinde iddialı olduklarını vurgulayan Hotar, "İzmirli AK Partili belediyecilik anlayışını bir kez denesin, farkı görecek" diyor...
'İpotek koymasınlar'
- 2014 yılında yapılacak yerel seçimlere 1 yıldan biraz fazla bir zaman kaldı. Özellikle İzmir'de AK Parti'nin alacağı sonuç merakla bekleniyor. CHP'nin kalesi ilan ettiği İzmir, geçen 10 yılın ardından AK Parti'yi anlayabildi mi?
Öncelikle 'kale' söylemini doğru bulmadığımı belirtmek isterim. İzmirlinin oyuna kimse ipotek koymaya çalışmasın. Yerel seçimde tek bir il üzerinden siyaset yapmaya çalışanların ve başarısızlıklarını yine tek bir ille örtme çabası içindekilerin nasıl boşa kürek çektiğini hep birlikte göreceğiz. İzmir hem merkezi hükümet açısından hem de yerel yönetimler açısından en üst düzeyde hizmetleri almaya layık bir il. AK Parti'nin iktidarda olduğu 11 yıla yakın süredir İzmir'e yaptıkları ortada. İzmir, bizim hükümetlerimiz döneminde daha önce almadığı hizmetlere ve yatırımlara kavuştu. Çevre yolu, tüneller, hastaneler, okullar, içme suyu, sulama, baraj ve göletlerle adeta bir yatırım seferberliği gerçekleştirdik. 2011 seçimlerinde gündeme gelen '35 İzmir 35 Proje' uygulamalarıyla bu yatırımlara yenileri eklendi. İktidar bu kadar hizmet ve yatırım gerçekleştirirken yerel yönetimlerin ne yaptığını sağduyulu kamuoyu çok iyi biliyor. Benim değerli İzmirli vatandaşlarımızdan bir ricam var. AK Partili belediyeler tarafından yönetilen illerimizi iyi izlesinler. Bir de CHP'li belediyenin verdiği hizmete baksınlar. Aradaki farkı hemen görecekler. Belediyecilik bizim işimiz. Ben 2014'te İzmirlilerin de AK Partili belediyecilik anlayışı ile buluşmak isteyeceğine yürekten inanıyorum.
'Hizmet etmek anlayışındayız'
- İzmir'de CHP'den çok AK Parti'nin göstereceği büyükşehir adayı merak ediliyor. Aynı şekilde ilçelerde de çok sayıda aday adayının belediyelere talip olması bekleniyor. Adaylarınızı nasıl bir yöntemle belirleyeceksiniz?
AK Parti'nin aday tespit sürecinde izleyeceği yol daha önceki seçimlerden farklı olmayacak. Adaylarımız, kamuoyu yoklamaları, anket çalışmaları, teşkilatlarımızın görüşleri, genel merkez komisyonlarının çalışma sonuçları ve son aşamada Sayın Başbakanımızın onayıyla belirlenecek. Halkımızın benimseyeceği, belediyecilik kriterlerini iyi bilen ve seçildiği yörenin parti ayrımı yapmaksızın tümüne hizmet götürecek anlayışa sahip yapıda adaylarla seçime gireceğiz. Biz, "Millete efendi olmak değil, hizmet etmek" anlayışında olan ve bunu kendisine ilke edinmiş bir partiyiz. İzmir'de göstereceğimiz adaylar da bu anlayışı benimsemiş ve bu doğrultuda hareket edecek arkadaşlarımız olacak. Kimse şüphe etmesin; bizim adayımız vatandaşlarımız arasında hiçbir ayrım yapmadan tüm İzmir'in belediye başkanı olacak.
'Görevimi iyi şekilde yaparım'
- AK Parti'den adı büyükşehir adayı olarak geçenler arasında zaman zaman siz de gösteriliyorsunuz. Böyle bir niyetiniz, düşünceniz var mı? Ya da böyle bir görev teklif edilirse cevabınız ne olur?
Bu soru bana her sorulduğunda aynı cevabı veriyorum. Ben 4. Büyük Olağan Kongremizde dördüncü kez MKYK üyeliğine ve Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine seçildim. MKYK ve MYK, partimizin en üst kurulları. Hem ülkemiz hem de AK Parti için son derece önemli olan 2014 yerel seçimleri ve 2015 genel seçimlerini bu MKYK ve MYK yönlendirecek. Şimdi bu kadar önemli kurullarda görev yapan birinin belediye başkan adaylığı veya başka bir görev düşünmesi söz konusu olamaz. Hem benim hem de partimin davranış kriterlerine uygun değil. 3 Kasım 2002'den bugüne dek partimdeki başlıca hedefim, verilen görevi her ne olursa olsun en iyi şekilde yapmak oldu. Bundan sonra da öyle olacak. Dolayısıyla İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını düşünmem söz konusu değil.
- İzmir'in AK Partili belediyecilik anlayışı ile tanışması gerektiğini söylediniz. Size göre CHP'li belediyeler hangi alanlarda yetersiz kalıyor?
Belediyecilik ekip çalışması, vizyon, hizmette etkinlik, sürat ve verimlilik gibi birçok özelliğin bir arada olmasını gerektiren bir görev. İzmir, bırakın Türkiye'yi, dünyada marka şehir olabilecek potansiyele sahip. Şimdi böyle bir ilde belediye başkanı olmak çok daha fazla özellik ve önem taşıyan bir konudur. İzmir'deki yerel yöneticiler kişi olarak değerli insanlar olabilir. Ancak performansları kentin potansiyelini ve gelişim hızını karşılamıyor. Belediye hizmetlerinin yetersizliğinden kaynaklanan çok sayıda şikayet alıyoruz vatandaşlarımızdan. Hem bizim gözlemlerimiz hem de vatandaşlarımızdan gelen şikayetlerde ortaya çıkan eksiklikler paralel.
İzmir'in sıkıntıları var
İzmir'in başta ulaşım ve çarpık kentleşme olmak üzere belediyecilik anlamında ciddi sıkıntıları var. Belediye çok büyük paralar harcamasına rağmen metroyu hala bitiremedi. İzmir'in en önemli sorunlarından biri de çevre kirliliği. Bu kentin içme suları ve körfezinde yaşanan kirlilikle ilgili belediye ciddi bir çalışma yapmadı. Belediyeciliğin en temel hizmetlerden mahrum kalan bir kentin hak ettiği yere ulaşması elbette mümkün olmuyor.
ÇOCUKLARIN GELECEĞİ İÇİN
İzmir'in sahip olduğu büyük potansiyelin ortaya çıkması ancak AK Partili belediyecilik anlayışıyla buluşması halinde mümkün olur. İzmirli hemşerilerimden bir ricam var. Bu kadar özel ve güzel bir kentte yaşıyoruz. Hem kendimizin hem de çocuklarımızın geleceği için yerel seçimde AK Partili adayları destekleyin. AK Partili belediyecilik anlayışını bir kez olsun deneyin.
"Engelli vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmalılar"
- Yerel yönetimlerin şehirleri, toplu taşıma araçlarını, kamu binalarını engellilerin ulaşılabilirliğine uygun hale getirmek gibi bir zorunluluğu var. Ancak bu konuda fazla bir mesafe alınamadı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, yerel yönetimlere gerekli düzenlemeleri yapması için ek süre tanıdı. Bu sürenin sonunda da belediyeler yükümlülüklerini yerine getirmezse nasıl yaptırımlar uygulanacak?
Yerel yönetimler veya kamu yöneticileri, mekanları ve toplu ulaşım araçlarını bütün vatandaşların kullanımına uygun haline getirmek zorunda. Bunu yapmazlar, eskiden olduğu gibi toplumun sadece bir kesiminin kullanacağı şekilde devam ederlerse haklarında cezai işlemler başlatılacak. 5 bin ile 500 bin lira arasında değişen rakamlarda cezalarla karşılaşabilirler. Bu kesilen cezalar neticesinde toplanan paraları da yine engelli vatandaşlarımız için kullanacağız. İŞ-KUR havuzunda toplanacak paralarla hem tespit edilen eksikler giderilecek, hem de engelli vatandaşlarımızı hayatın içine daha fazla katacak projeler geliştirilecek.