Son dönemde sıklıkla yaşanan depremlere karşı uzmanlar, gerekli tedbirlerin alınması konusunda uyarıyor. Deprem deyince akla ilk gelen konuların başında ise konut güvenliği geliyor. Herkes kendi yaşadığı konutun ne kadar güvenli olduğunu ve deprem riskine karşı nasıl bir konut seçimi yapabileceğini konuşurken, deprem riskine karşı en güvenli şehir planlamasının yatay mimaride saklı olduğu, uzmanlar tarafından önemle belirtiliyor. İstanbul, İzmir ve Antalya gibi Türkiye'nin üç büyük kentinde, özellikle yatay mimari konusunda örnek çalışmalar yapılıyor. Kentsel dönüşüm sürecinde, şehirlere kazandırılan yeni projeler ve yaşam alanları, deprem gerçeğine karşı titizlikle inşa edilmeye devam ediyor.
Yatay mimari ile inşa edilen konut ve yaşam alanları, çevre ve doğal yapıya daha uyumlu olmasının yanı sıra deprem riskine karşı ikamet edenlere güven veriyor.
'KENTTE YETERLİ ARSA YOK'
Karşıyaka Müteahhitler Derneği Başkanı Niyazi Gültekin, İzmir'de mevcut imar planlarıyla 4.5 milyon insana yetecek yatay mimarili konut üretmenin mümkün olmadığını söyledi. Gültekin, "İzmir'de orman vasfını yitirmiş dağ yamaçlarında zeminden dolayı depreme karşı güvenli geniş araziler var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Bayraklı Şehir Hastanesi yanındaki araziyi konut alanı olarak planlaması örnek oldu" dedi. Gültekin, "Özellikle Harmandalı'dan başlayıp Asarlık hattına uzanan bölgede düşük eğimli boş araziler konut alanı olarak değerlendirilebilir" diye konuştu.
"YATIRIMCILARIMIZIN SESİNE KULAK VERDİK"
AVcılar Exclusive Bayraklı projesiyle İzmir'in Manhattan'ı olarak nitelendirilen Gökdelenler Bölgesi'nde kentin silüetini bozmayan yatay mimari anlayışı hayata geçirildi. Avcılar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı İdris Avcı, teknolojinin geldiği nokta itibariyle güvenli yüksek binaların inşasının da mümkün olduğunu söyledi. Avcı, "Bu alana gökdelen yapabilirdik. Ancak yatırımcılarımızın sesine kulak vererek, 8 katlı yatay mimariyi tercih ettik. Güvenliği en üst seviyede tuttuk. Birçok projemize yatay mimari ile devam ediyoruz" dedi.
'URLA VE GÜZELBAHÇE REVAÇTA
SON günlerde özellikle pandemiye deprem de eklenince Güzelbahçe ve Urla gibi şehir merkezinden uzak, doğayla iç içe olan ilçelerin cazibesi arttı. Yakın geçmişte yazlık statüsünde olan bu ilçelerin revaçta olduğunu belirten Startkey Master Gayrimenkul Broker'ı Buğra Han Toktamış, "Önümüzdeki süreçte hızla hayata geçecek farklı projelerle bu açığın kapanacağına inanıyorum. Lakin yeni yapıların fiyatları bazen bütçeleri aşabiliyor ve mevcut eski yapıların durumu tatmin etmeyebiliyor. Yaşanan süreç, bu ilçelere talebin artmasına neden oldu. Bu talep fiyatları arttırdı" dedi.
KALİTE VE HUZUR BİR ARADA
İZKA İnşaat tarafından Çiğli'de dubleks ve tek katlı müstakil villaların da bulunduğu Park Yaşam Santorini projesi, yatay mimarinin önemli örneklerinden biri oldu. İZKA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Azat Yeşil, "İklim koşulları ile uyumlu, kaliteli ve huzurlu bir yaşam alanı olarak ortaya çıkan Park Yaşam Santorini'de 5 ve 8 katlı bloklardan dubleks seçeneklere kadar farklı seçenek bulunuyor. Şehir insanının özlem duyduğu hayatın kapılarını yatay mimariyle sunduğumuz mahalle konseptinde komşuluk ilişkilerinin gelişip artacağı ve çocukların sağlıklı ortamda büyüyeceği alanlar tasarlamaya önem veriyoruz" dedi.
SAĞLIKLI EV KRİTERLERİNİ DOKTORLARLA BELİRLEDİLER
İstanbul'da yatay mimarinin güzel örneklerini villa konforunda sunan DAP Yapı, deprem ve salgın nedeniyle "sağlıklı ev" kriteriyle hem güvenli hem sağlıklı yapı projelerini sürdürüyor. DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, "1999 depremi, gayrimenkul sektörü için bir milat oldu. Bu tarihten sonra yapılan konutların tamamı, deprem yönetmeliklerine göre inşa edildi. Pandemi süreciyle birlikte bu kriterlere 'sağlıklı ev' kriteri de eklendi. Bunun için doktorlardan oluşan bir sağlık kurulu oluşturarak sağlıklı ev kriterlerini belirledik. Kullanılan malzemelerin kalitesinden karot beton dayanım değerine kadar bütün detayların ince elenip sık dokunduğu yapılara 'sağlıklı ev' diyoruz" ifadelerini kullandı. Yılmaz, DAP Yapı'nın daha önceki projelerinde olduğu gibi Ormanköy ve Nişantaşı projelerinde de bir numaralı önceliğinin deprem olduğunu dile getirdi.
ANTALYA'NIN EN CAZİP YAŞAM ALANI
Antalya'nın en lüks ve Türkiye'nin tek tarih konseptli konut projelerinden Vali Konakları 2 Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mücahit Şahin, "Döşemealtı'nın günümüzde de yaşam alanı olarak tercih edilmesindeki en önemli etkenler arasında temiz havası, muhteşem Beydağları manzarası, tüm Antalya havzasının suyunu karşılayan Kırkgöz Gölü ile gelen su bolluğu, Antalya sahiline 15 kilometre yakınlığı ve 300 metrelik rakımına rağmen, sıcaklıktaki 5 ve insan sağlığı için nemdeki 10 derecelik müspet farkı ile konforlu yaşam imkanı sunmasıdır" dedi.
KENDİ KENDİNE YETECEK
Projeyi 2021 sonbaharında yerleşime açacaklarını belirten Şahin, "2+1 daireden havuzlu dubleks villalara kadar geniş yelpazede konut sunmaktayız. Sosyal donatılar 7500 metrekarelik inşaat alanı ile çok iddialı. Projemizdeki açık kapalı alanları ve sosyal tesisler, uzun süre dışarıdan bağımsız yaşam imkanı sunmaktadır. Özellikle dünyanın yaşam alışkanlıklarını değiştiren pandemiden sonra kendi kendine yeten bu tür yaşam alanlarının ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı" diye konuştu.