ERDAL ÇARBOĞA
Antik dünyanın izlerini bugünlere taşıyan Bergama'da 1989-1999 yılları arasında belediye başkanlığı yapan Sefa Taşkın, yazarlık yolunda uzun mesafe aldı. 7'nci kitabı 'Pergamon Kadınları'nı çıkaran Taşkın, "Amacım, mutluluk çemberini genişletmek. Biriktirdiklerimizi bitirmeden dünyaya bir şeyler bırakmak. Şimdi hayatımın en verimli dönemini, halkımın zenginliklerini kitap yazarak paylaşıyorum" diyor.
1860 yılında kaçırılan Zeus Sunağı'nın Almanya'dan geri getirilmesi için 1990'da Bergama Belediye Meclis üyeleriyle Avrupa'ya sefer düzenleyip eylem yaparak sesini dünyaya duyuran Sefa Taşkın'ın başkanlıktan sonra da toplumsal duyarlılığı hiç eksilmedi. Taşkın, tarih, mitoloji, çevre ve mübadele konularındaki kitaplarıyla dikkat çekti.
Sefa Taşkın, Arkeoloji ve Sanat Yayınları'ndan çıkan son kitabında Pergamon'da yani antik dönemin Bergamasında yaşamış kadınları anlatıyor. Kraliçelerin yaşamı bağlamında Ege Bölgesi'nin ve Anadolu'nun İ.Ö. 3 ve 2'nci yüzyıl tarihini dramatik olaylar eşliğinde anlattığı kitabında, ilginç konularla dikkat çekiyor. Taşkın'la 'Pergamon Kadınları' üzerine konuştuk.
- Neden Pergamon kadınları?
2 bin 300 yıl önce, merkezi bugünkü Bergama olan "Pergamon Krallığı" uygarlığı, Toros dağlarından Marmara denizine kadar uzanan bir alana egemendi. Tarih, Pergamon Krallığı dahil geçmişte var olmuş yönetimlerin çoğunlukla erkek kahramanlarını, erkek yöneticilerini yazar. Oysa her parlak uygarlığın ardında kadınlar vardır. Pergamon'da da bu böyle. Bir Bergamalı olarak Pergamon kadınlıklarının varlıklarının, kişiliklerinin, tarihin tozlu raflarında kalmasını istemedim. Bu önemli kadınlar tanınmalı, yaşamlarından ders çıkarılmalı.
- Pergamon kadınları bize ne mesajlar veriyor?
Pergamon'a kraliçelik yapmış 8 kadının yaşamı ilginç mesajlarla dolu. Örneğin İ.Ö. 400'lerde yaşamış Helas, bildiğimiz ilk Pergamon kadını. Yaşadığı görkemli Pergamon tepesinden, yörede işgalci olan İranlılara karşı tarihsel kayıtlara geçen bir direniş oluşturmuş. Barsine, bir dünya İmparatorluğu kuran, bütün insanlığı birleştirme ideali olan Büyük İskender'e eşlik etmiş. Karadeniz kıyılarının kızı Boa, Anadolu'yu 150 yıl yönetecek evlatlar yetiştirmiş. Antakya'dan gelin gelen Antiokhis, o yıllar kargaşa içindeki Anadolu'da barış getirmeye çalışmış.
- Tarihe olan düşkünlüğünüz nereden geliyor?
İzmir ve Bergama çok görkemli uygarlıklara beşiklik etmişler. Yaşadığımız topraklarda o dönemlerde yaşanmış olayları öğrenmek, anlamak, bugünkü davranışlarımıza yön verebilir. Öte yandan, bu topraklarda kağıdın atası 'parşömen' icat edilmiş. Dünyanın en büyük kütüphanelerinden biri yapılmış. Geometrinin, felsefenin, hekimliğin, eczacılığın temelleri atılmış. 50 bin kişilik tiyatrolar, zarif tapınaklar inşa edilmiş. Bunlar öğrenilmeli, gelecek kuşaklara aktarılmalı. O günlerden kalan izler, tarihsel eserler titizlikle korunmalı. Egeli politikacıların önemli görevlerinden biri bu olmalı.
-Bugüne dek kaç kitabınız yayınlandı?
-Pergamon Kadınları'ndan önce, Ege Rüzgarları, Mysia ve Işık İnsanları, Ağaçlar Ağlar mı Bergama'da, Siyanürlü Ahtapot, Filemon ile Baukis, Kına Rengiydi Deniz adlarını taşıyan kitaplarım çıktı.
- Şu anda hangi işle uğraşıyorsunuz?
-Emekli inşaat mühendisiyim. Başkanlıktan sonra, atadan kalma işi sürdürüyorum, zeytincilikle ilgileniyorum. Yeni zeytin ağacı bahçeleri kuruyorum. Bir de küçük üzüm bağım var. Ege tarihiyle ilgili yayınlanmış kitapları topluyorum. Olanak buldukça da yazıyorum. Edindiğim bilgi ve deneyimleri insanlara aktarma gibi bir sorumluluğum var.
Arka kapağında kitabın tanıtımı
Mermeri ve bronzu hamur gibi işleyip eşsiz heykeller yaratanlar, dinsel inanışa ünlü Zeus Sunağı gibi bir tapınak yaparak eşsiz bir zariflik katanlar, dünyanın en dik tiyatrosu ile en büyük antik amfitiyatrosunu inşa edenler, inanılmaz uzunluk ve teknikte su kanalları açanlar, sayrı evlerinde hekimliğin ve eczacılığın ilk kurallarını koyanlar, dil bilimini bir sanat haline getirenler, yalnız silahlarıyla değil atlarıyla da övünenler hep Pergamon'un yurttaşlarıdır. Bu insanlar arasında öyle kadınlar vardır ki, hiç ön plana çıkmazlar, hırslı görünmezler, erk peşinde değildirler. Pek konuşmazlar ama Pergamon Krallığı'nın, bu yönetimin yarattığı eşsiz uygarlığın hamurunda elleri, yönetiminde akılları vardır. Kişilikleri ve davranışlarıyla tarihin akışını değiştirebilir, insanlığın gelişimini etkileyebilirler. Kadının yaratıcı bakışı sanki Pergamon'un her köşesine sinmiştir. Elas, Barsine, Boa, Satyra, Antiokhis, Apollonis, Stratonike, Berenike bu kadınlardan adlarını duyuran Pergamon eceleridir. Bu çalışmada bu ilginç kadınların tarihe kaydedilmiş yaşamları bağlamında Helenitik Dönem'in parlak yönetimi Pergamon Krallığı'nın tarihi yazılıdır.
Sefa Taşkın kimdir?
1950'de Bergama'da doğdu. 1973'te ODTÜ İnşaat Mühendisliği'nden mezun oldu. 1989'da SHP'den, 1994'te CHP'den belediye başkanı seçildi. Başkanlığı sırasına 1860'larda Bergama'dan Berlin'e kaçırılan, Zeus Sunağı'nın getirilmesi için kampanya başlattı. Bergamalı gençler 1990'larda iki kez Berlin'e giderek sunak önünde gösteri yaptı. Türk ve Yunan halkları arasında dostluğun gelişmesi ve kalıcı hale gelmesi konusunda çalışmalarda bulundu. Bu çabalarından dolayı 1996'da 'Abdi İpekçi Barış Ödülü'ne layık görüldü.