Güzel şarkıcı Suadiye, yeni single çalışması "Cesaretim Yok" ile hem şarkısı hem de yeni görüntüsüyle dikkat çekiyor. Şarkısında "Cesaretim Yok" diyen Suadiye, dış görünüşündeki cesaretiyle hem kulağa hem de göze hitap ediyor. Dünyanın en köklü okullarından SAE Technology College'de ses mühendisliği eğitimini sürdüren Suadiye, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Müzik serüveniniz nasıl başladı?
Küçüktüm çok fazla hatırlamıyorum ama 4 yaşında anaokulunda sesimin güzel olduğunu söyleyip şarkı söylettiriyorlardı. Bu, yıllarca hep sürdü. Müzikten hiç kopmadım. Korolarda solist olarak şarkılar söyledim. Piyano ve şan dersleri aldım. Lisede grup kurup solistliğini yaptım. Sizi kim keşfetti? Bana çocukluğumdan bu yana yakınımdaki herkes 'Sen büyüyünce şarkıcı olacaksın' derdi. Şaka gibi yıllar sonra gerçek oldu. Şimdi o söyleyen herkes çok mutlu, bazen kendi aramızda konuşup duygulanıyoruz. Profesyonel müzik hayatıma ailemin desteğiyle girdim ve çıkan fırsatları da değerlendirdim.
MARKALAŞMAK ZOR BİR İŞ
Müzik sektörüne yeni giren bir isim olarak kendinizi ispatlamak için çok mücadele ettiniz mi?
Kendimi ispatlamak için mücadele etmek bana uygun bir kelime değil gibi. Ben iyi müzik yapmak ve her yaptığım projenin daha iyisini yapmak için çalışıyorum ve bunu yaparken büyük keyif alıyorum. Albüm çıkarmak milyonlarca güzel sesli insanın arasından tabii ki zor. Zaten şanslı olursan star olabiliyorsun değilse aynı yetenek ve özelliklere sahip çok insan var.
Peki sektörden umduğunuzu bulabildiniz mi?
Ben müzik sektörünü seviyorum. İyi ve kaliteli işler fark ediliyor. Kötü yapılmış işlere yer vermiyorlar.
Albüm çıkmadan önce 'Ya tutmazsa' şeklinde endişeleriniz oldu mu?
Markalaşmak zor bir iştir ve zaman alır. Bu müzik sektöründe de öyle; sanatçı ve şarkı üründür. Ben çıkardığım her şarkıyı kariyerim için bir basamak olarak görüyorum. Burada önemli olan sabır ve istikrardır.
BAŞARILI İSİMLER
Şarkıları seçerken neleri kıstas alıyorsunuz?
İçeriğindeki sözler sizin için ne kadar önemli? Şarkıcının tavrına, tarzına uygun sözler gerekir ki, üzerine otursun. Sözlerin bir mesaj vermesi elbette önemli ama daha önemlisi müzikle bir bütün olup keyif verebilmesidir.
'Cesaretim Yok' isimli çalışmanızda Şehrazat ve İskender Paydaş gibi isimlerle çalıştınız.
Şehrazat Hanım ile bir gün sabahtan akşama kadar sohbet ettik. Bana anılarını, tecrübelerini anlattı. Bundan ortalama 20 yıl önce kaydettiği yüzlerce kaset geldi önüme, hiç beklemiyordum. Gerçekten çok kıymetli bir insan. Üzerinde şarkı isimleri yazıyordu ve dinledik. O an çok heyecanlanmıştım. Benim için unutulmaz bir anı. Kendisine çok büyük saygım ve sevgim var. İskender Paydaş'la bundan 1 yıl önce başka bir şarkımız çıkacaktı ama fırsat ve şans 'Cesaretim Yok' şarkısından yana oldu. İskender Paydaş müzik kariyerim boyunca çalışmak istediğim şarkılarıma dokunmasını istediğim bir isim. Projenin prodüktörü Özgür Aras. Çok başarılı isimlerden oluşan bir iş yapmanın keyfini yaşıyorum...
ASIL CESARET BAŞLAMAK Şarkıda "Cesaretim Yok" diyorsunuz. Gerçek hayatta ne kadar cesaretlisinizdir?
Ben genelde mantık doğrultusunda hareket ederim. Mantığıma uymayan bir durumda cesaretli olamam. Risk almayı pek istemem. Entrika sevmem. Şarkıda aşık olduğu adamla anlaşamayan bir kadın var. Artık çok yorulmuş ama sevgisi çok güçlü olduğu için acı çekiyor ve ondan ayrılmaya cesareti yok. Halbuki tam tersi, cesareti var. Kendisini günden güne mahveden bir ilişkiyi sürdürüyor. Kısacası kendini ateşe atıyor.
Peki aşk acısı, ayrılık, vazgeçmek ve gitmek için neler söylemek istersiniz? Biz acı çekmek için aşık olmayız ki?
Asıl cesaret aşka başlamaktır. Ayrılmak zaten sonunda olacak. Ben aşkımdan değil alıştığımdan gidemiyorum. Eski oyuncaklarımı bile saklarım hala.
ENDİŞE İÇİNDE SANAT YAPAMAYIZ
Genelde müzisyenlerin en büyük kıskançlıkları iyi şarkılardır. Siz de iyi şarkılar duyduğunuz zaman bu şarkıyı ben okusaydım diye tatlı bir kıskançlık durumu yaşıyor musunuz hiç?
Yaşamıyorum. Ben öyle şeyleri beynimde bitirdim. Benim olmayan zaten bir başkasınındır ve bana geri gelmeyecektir. Daha güzelini bulursunuz sorun değil.
Aynı zamanda siz de şarkı yazıyorsunuz. Yazarken nelerden ilham alıyorsunuz?
Tabii en büyük ilham aşktır. Aşkın hissettirdiği duyguyu başka hiçbir şeyde hissedemeyiz. Aşk, hem mutluluktan uçurur aynı zamanda sizi öldürür. Sevgi ve nefreti içerisinde bulundurduğu tek duyguyu aşkta yaşarız. Bazen nefes alamayacakmış gibi hissederiz ki bu kadar güçlü ve çaresi olmayan bir duygu olmasaydı bu kadar güzel şarkılar çıkmazdı diye düşünüyorum. Aşkı bulduğumuz zaman kaybetmemek lazım değilse böyle acı dolu şarkıları daha çok dinleriz. Şarkılarımız hep karşı cinse olduğu için ilham kaynağı bu yüzden aşk oluyor.
Sektörle ilgili endişeleriniz ya da korkularınız var mı?
Şarkı çıkartırsın projen güzelse sektör sahiplenir, değilse sahiplenmez. Korku ve endişe içinde sanat yapamayız. Sakin ve inançlı olmak gerekiyor.
Müzik dışında neler yapmaktan keyif alıyorsunuz?
Spor ve dans aşığıyım. Sürekli derslerim olur. Kostüm provaları, klip, konser, fotoğraf çekimleri için alışverişe büyük zaman harcarım. Seyahat etmeyi çok severim, küçük tatiller yaparım.
"Yurtdışına açılmak için yetenek yeterli değil" Yurtdışına açılmak gibi idealleriniz var mı?
Yurtdışına açılabilmek ve tanınıp başarılı olmak için tek başına sanatçının yetenekleri yetmiyor. Evet İngilizce bir albüm çıkarabilirsiniz hatta 10 ayrı ülkede yayımlanabilir fakat bu şekliyle bana göre yurtdışına açılmış olmuyoruz. Türk bir şarkıcının yurtdışına açılabilmesi için dünyaca ünlü yapım firmalarının bir tanesinin projesi olursunuz, size büyük yatırım yapar ve sizi star yapar, ülkelerce tanınırsınız. Türkiye'de müzik üretmek bana büyük heyecan veriyor. Yurtdışına açılmak gibi bir hayalim hiç olmadı ama ülkemi yurtdışında düzenlenen uygun yarışma veya platformlarda en iyi şekilde temsil etmek isterim.
MÜZİK YELPAZEM ÇOK GENİŞ
Müzik sektöründe kalıcı olacağınıza inanıyor musunuz?
Sahnede yaşlanmak istiyorum. Tüm hayatımı müziğe adamak istiyorum.
Kimlerin müziğinden etkileniyorsunuz?
Tek bir kişiden etkilenmek doğru değil. Müzik yelpazem çok geniş her tür şarkıyı ve şarkıcıyı dinlerim. Etkilendiğiniz kişilerin aynısı olursanız kendimiz olamayız. Bence kimseden etkilenmemek ve kendimizi kaptırmamamız gerekir. Ruhuma yakın hissettiğim her yönüyle çok beğendiğim 3 isim var. O da Zeki Müren, Tarkan ve Ajda Pekkan.