GÜRKAN ERTAÇ
Altınordu'da Seyit Mehmet Özkan dönemi, müthiş bir tesis atılımıyla başladı. Öncelikli hedef, profesyonel takımın pahalı transferlerle yakalayacağı günlük başarılar değildi. Öncelikli amaç, Türk futboluna yeni yıldızlar kazandırmak, Altınordu altyapısını Avrupa'nın en büyük kulüplerinin bile takip ettiği bir "okul" haline getirmekti. Bu iş için atılacak ilk adım da tesisti. Seyit Mehmet Özkan'ın Altınordu A.Ş için kurduğu kadrolar, ihtiyaçları belirledi. Altyapıda oluşturulacak Akademi takımları ve futbol okulları için ne kadar saha ve sosyal tesis gerektiği araştırıldı. Fizibilite çıkarıldı. Hem de bu iş çok kısa sürede ve büyük bir süratle yapıldı.
Selçuk'a futbol üssü
Altınordu A.Ş, tesis hamlesini iki cephede birden başlattı. Şirketleşmenin resmiyet kazandığı 8 Ağustos 2012 tarihinden önce yapılan hazırlıklar hemen semeresini verdi. Selçuk'ta kiralanan 100 bin metrekarelik arazi üzerinde İzmir'in en büyük futbol üssü oluşturulacaktı. Bunun için ilk adım hemen atıldı. Selçuk'ta 5 modern sahanın inşaatına başlandı. Bu dev futbol üssü için, daha sonra Altınordu A.Ş için hazırlanan lansman kataloğunda şu ifade kullanılıyordu: "Altınordu'nun Selçuk-Efes'teki tesisleri, 100 bin metrekarelik alanıyla İzmir'in en büyük futbol üsssüdür. Kent merkezine sadece 45, havaalanına 72 kilometre yakınlıktadır. Tesisin hemen yanından geçen otoban, ulaşımın hızlı, konforlu ve güvenli olmasını sağlar..."
En iyi malzeme kullanıldı
Türkiye'de sadece Galatasaray'da bulunan, İtalyan menşeli suni çim ve kakao ağacı kabuğundan yapılmış organik granülün kullanıldığı, futbolcuların keyifle oynadığı modern bir suni çim saha olarak hizmete açıldı. Tesis içinde bakımsız bir durumda olan 2 adet tabii çim saha tamamen yenilendi. Sıfırdan yapımı biten 2 adet tabii çim saha ise kullanıma hazır hale getirildi. Böylece profesyonel ve akademi genç takımlarının kullanımına, 1 adet suni, artı 4 adet tabii olmak üzere, toplam 5 adet nizami çim saha tahsis edilmiş oldu. Bunun yanı sıra kaleci ve forvet özel çalışma alanları da yapıldı.
Kuşadası'nda 24 saat kamp
Kuşadası'nda ayrıca futbolcuların sürekli kalacağı ve 24 saat kamp yapacağı 6 katlı modern bir otel de kiralandı. ALBATROS Oteli, futbolcuların her türlü ihtiyacına yanıt veriyor. Kuşadası'nda bulunan 155 yataklı ve yüzme havuzlu Albatros Oteli, A takım için Sürekli Kamp Merkezi'ne çevrildi. Bina içine kondisyon merkezi, dinlenme, oyun ve hobi alanları yaptırdı. Profesyonel takım ve hazırlayıcı takım, sezon boyunca Kuşadası'ndaki bu dev merkezde kamp yapıyor.
En pahalısı yapıldı
Bu arada Altınordu'nun Yeşilyurt Tesisleri, "Altınordu Futbol Eğitim Kurumları Sait Altınordu Yerleşkesi" olarak adeta yeniden yaratıldı. Yüksek maliyeti yüzünden bir türlü çözülemeyen heyelan tehlikesinin, yapılan mühendislik çalışmasıyla ortadan kaldırıldığı tesise, sıradan suni çimden üç kat daha pahalıya malolan, ancak herhangi bir sakatlığa neden olmayan, Kakao Ağacı kabuklarından elde edilen, doğal granürlü malzemeyle kaplı 4 adet saha yapıldı. Soyunma odaları, lojman, yemekhane ve idari binanın bulunduğu tesisteki sahalara elektronik skorboard takıldı.
Avrupa kapısı açıldı
Altınordu artık yurtdışı bağlantılarına geçebilir, Avrupa'nın en büyük kulüplerinin altyapı takımlarını bile göğsünü gere gere, organize edeceği özel turnuvalara çağırabilirdi. Nitekim, bu konuda da çalışmalar başladı. Kurulan bağlantılarla, altyapı takımları arasında bir çok Avrupa devinin katıldığı turnuvalar organize edildi. Bu sayede Altınordu'yu artık Avrupa da tanıyordu. Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'in İzmir'e geldiğinde ziyaret ettiği ve çok beğendiği, dünyanın en büyük futbol ustalarından Gheorge Hagi'nin bile takdirini alan tesisler, Altınordu için yapılacak en pahalı transferden bile daha önemliydi.
Yabancı olmadan başarı
Tüm bunlar yapılırken, Altınordu Futbol Akademisi'nin organizasyonu ve yaş grupları takımları, futbol okulları organize ediliyor. Hedefler ortaya konuluyordu. Hedef Türkiye'nin dört bir yanında 2014'te 36, 2015'te 56 futbol okulu açmak, yine 2014'te 3 bin olarak planlanan öğrenci sayısını 20017'ye kadar kademeli olarak 5 bine ulaştırmaktı. Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip olan Türkiye'de, çağdaş ve yüksek standartlarda olanak sunulduğu takdirde, neden yıldızlar yetişmesin, prensibiyle hareket eden Altınordu A.Ş, Seyit Mehmet Özkan'ın, "Yabancı futbolcusu olmadan, tamamen altyapıdan yetişmiş bir ekiple Avrupa'da başarıya koşan bir profesyonel takım" hayalinin üzerine gidiyordu.
Transfere de başlandı
Altyapı organizasyonu yapılırken, tesis hamlesi de tamamlanmamıştı. Bu kez Belevi projesi ortaya atıldı. 237 bin metrekarelik bir alan üzerinde kurulması planlanan 1 stadyum, 9 futbol sahası, kamp merkezi ve tenis kortlarıyla Türkiye'nin en büyük spor tesislerinden biri için kollar sıvandı. Proje hazırlandı. Bu projenin hayata geçmesi için gerekli fizibilite çalışmaları başlatıldı. Tüm bunlar planlanır ve Seyit Mehmet Özkan'ın cömertçe yaptığı yatırımlarla hayata geçerken, profesyonel takım için de akıllı bir transfer politikası izleniyordu. Pahalı transferler yerine, gelecek vaat eden oyuncular belirleniyor, özellikle gurbetçiler üzerinde geniş bir tarama yapılarak, nokta atışları yapılıyordu.
YARIN: TRANSFERDE SESSİZ VE DERİNDEN