ALİ EYCE (HABER MERKEZİ)
İngiliz Gwynneth Antoniette Giraud'un, İzmir'in Urla ilçesinde, içinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ait üssün de olduğu Uzunada'nın kendisine ait oldu��u iddiasıyla 10 yıl önce açtığı dava önemli bir aşamaya geldi. Adanın kime ait olduğunu belirleyecek dava 10'uncu yılını devirirken bilirkişiler, iki farklı görüş bildirdi. 3 kişilik bilirkişi heyetinden ikisi, tapu kayıtlarına göre adanın Giraud ailesinin olduğu görüşünü bildirdi. Bilirkişilerden birisi ise davanın hem zaman aşımında olduğunu hem de Lozan Antlaşması kapsamında "hükümsüz" olduğunu belirterek aleyhte görüş verdi. Dosyayı yakından takip eden Tapu Kadastro eski Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, "Davanın kaybedilmesiyle konu Lahey Adalet Divanı'na taşınabilir. Böylece yeni Loizidou davalarının doğmasına zemin hazırlanmış olur. Konu bu açıdan çok önemli" dedi.
TALEP REDDEDİLDİ
Antik Yunan'da Englezonisi (İngilizlerin adası) olarak da bilinen ve sivillere yasak olan, 9 kilometre uzunluğundaki Uzunada için İngiliz Anthony Edwards'ın oğlu Edward'ın mirasçısı olduğunu öne süren Gwynneth Antoniette Giraud, buranın kendisine ait olduğu iddiasıyla İngiltere İzmir Konsolosluğu aracılığıyla önce Milli Savunma Bakanlığı, Milli Emlak Genel Müdürlüğü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'ne dilekçeyle başvurdu. 6 Kasım 2003 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı'na yapılan başvuru, Tapu-Kadastro Genel Müdürlüğü'nce incelendi. Başvuruya hiçbir yasal dayanağı olmadığı gerekçesiyle ret yanıtı verildi.
YARGIYA GİTTİ
Bunun üzerine Giraud, 3 avukat eşliğinde konuyu yargıya taşıdı. 10 yıl önce Urla Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava dosyası bir süre önce Ankara Üniversitesi'nden üç kişilik bilirkişi heyetine gitti. Raporlarını hazırlayan bilirkişilerden ikisi, Giraud lehine görüş açıkladı. Bilirkişiler, kazanılmış hakkın ortadan kalkmayacağını, bunu geriye işletilemeyeceğini belirterek, davanın haklı olduğu görüşü bildirdi. Diğer bilirkişi ise davanın Lozan Anlaşması'nda çözüldüğünü, dava konusu olamayacağını, 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın ilgili hükümlerine göre zaman aşımının gerçekleştiğini ve kadastronun kesinleştiğini belirtti. Bu sırada dosyaya Edwards'ın mirasçısı olduğu iddiasıyla Olivia Joyce Edwards da müdahil olmak için mahkemeye başvurdu. Edwards'ın başvurusu üzerine bu kez veraset davası açıldı. 6 yıl öncesine kadar dava bu veraset ilamının iptali istemiyle sürdü. Başvuru rededilince bu kez Olivia Joyce Edwards'ın red kararına itiraz etmesiyle dosya, 10'uncu yılına girdi. Esas davanın görülebilmesi için veraset davasının sonuçlanması bekleniyor. Mahkeme, esas dava hakkında vereceği kararda bilirkişi raporunu göz önünde bulunduracak. Mahkeme Uzunada'yı, ya Giraud'a verecek ya da muhalif bilirkişinin belirttiği gibi konunun Lozan Antlaşması kapsamında hükümsüz olduğuna karar verecek.
"Lozan'a aykırı"
Davanın uzun süredir takipçilerinden olan Tapu Kadastro eski Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, Lozan Anlaşması'nda Türkiye'nin, kapütülasyonlar ve azınlıklar konusunda ayrıntılı şekilde karar aldığını hatırlatarak, "Bu kararlar, Türkiye'de mülkiyet ve yabancılara gayrimenkul satışı konularını kapsıyor. Söz konusu davada Uzunada, bu kararlar kapsamında edinilmiş mallar değil" dedi. Özkaya, aynı şekilde Çeşme'deki Karaada'da hak iddia edilerek İngilizler tarafından dava açıldığını ancak mahkemenin davayı "konusuz kaldığı" gerekçesiyle görmeden reddettiğini belirterek, "Bu davanın nasıl sonuçlanacağını bekliyoruz" dedi.
Rumlardan kalan metruk bir arazi
TMMOB'nin 2005 yılında düzenlediği "Toprak Reformu Kongresi"nde de gündeme gelen konu için şu bilgilere yer verildi:
"Urla'da tüm kadastro çalışmaları 1977 tarihinde sona ermiş ve dilekçe konusu yapılan Uzunada, kadastro harici olarak yazılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın hükümlerine göre, 'Genel sınır içerisinde kadastro görmeyen yerlerin kadastrosu yapılmış sayılır ve Maliye Hazinesi'nin talebi ile her zaman tescili mümkündür' şeklinde değerlendirilir. Buna göre bu arazi Deniz Kuvvetleri'ne tahsis edilmiş ve dolayısıyla Türkiye'nin hüküm ve tasarrufu altındadır. Yazı konusu yapılan ve İngiliz Edward tarafından kendisine atası Anthony Edwards tarafından kaldığını iddia ettiği 6983 dekarlık arazinin içinde kalan,
üzerinde Deniz Kuvvetleri üssünün bulunduğu Uzunada, 1957 yılında Milli Savunma Bakanlığı'na tahsis edilmiştir. Aslı Rumlardan metruk arazi olup Maliye Hazinesi adına tapu kütüğüne tescillidir. Şu anda Deniz Kuvvetleri Üssü olarak devletin mülkiyetinde olan arazilerdendir. Durum bu kadar açık ve nettir."
Konsolos Buttigieg: Giraud ailesine ait
İngiltere'nin İzmir Konsolosu Anthony Willy Buttigieg, Giraud ailesinin Uzunada'nın sahibi olduğu iddiasıyla uzun süre önce kendilerine bir başvuru yaptığını belirterek, "Mahkemenin gelişimi hakkında bilgi sahibi değilim. Çünkü bizde tapu kayıtları yoktur. Ancak gerek benim bilgilerim gerekse kitaplarda yazılanlardan dolayı, adanın Giraud ailesine ait olduğunu biliyorum" dedi. Adanın asıl sahibinin İngiliz Edward ailesi olduğunu belirten Buttigieg, daha sonra evlilik yoluyla Fransız Giraud ailesine geçtiğini söyledi.
Erbakan ve Türkeş sürgün gönderilmişti
İzmir Körfezi'nin girişinde Foça kıyıları ve Karaburun yarımadası arasında Urla'ya bağlı Uzunada, "uzun" bir davanın da konusu oldu. Türkiye'nin 4'üncü büyük adası olan ve askeri tesislerin bulunduğu Uzunada, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından Milli Selamet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan ile Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in sürgün adası olarak adını duyurdu.