"BU TOPLUM ONUN HAKKINI NASIL ÖDER ONU BİLEMEM"
Sanatçının yakın dostlarından oyuncu Atsız Karaduman ise Gürzap ile 1974'te tanıştığını kaydederek, "İngiltere'den döndükten sonra Marmara Devlet Konservatuvarında hocam olmuştu. Daha sonra İstanbul'a geldiğinde hocalığın ötesinde arkadaş, dost olduk, sırdaş ve dert ortağı olduk." ifadesini kullandı.
Karaduman, şöyle devam etti:
"Tiyatroda hem oyuncu olacaksınız, hem yönetmen olacaksınız, o yetmeyecek. Radyoya hem oyuncu hem yönetmen olacaksınız, o da yetmeyecek. Televizyonda ve sinemada oyuncu ve yönetmen olacaksınız. O da yetmeyecek bir de üstüne oyun yazacaksınız. Bu her babayiğidin harcı değildir. İşte o yiğit şimdi burada yatıyor. O, işten kazandığı paralarla bu ülkenin evlatları için okul açtı, binlerce insan yetiştirdi. Bu toplum onun hakkını nasıl öder onu bilemem. Hocam oturmayı, kalkmayı, yemeyi içmeyi, giyinmeyi, adabımuaşereti, konuşmayı çok iyi bilirdi. Bundan sonra onun öğretilerini devam ettirmek bizim görevimiz."