• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
BESİM KAZADO

'Yağmur Çocuklar' gecesi Türkiye'ye örnek oldu

besim.kazado@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23 Şubat 2013, 16:14
Yurtdışı gezilerinden nihayet İzmir'ime dönüşümle klasik alışkanlıklarım (Reyhan, Radika, Sir Winston, Aliance) haricinde yeni alışkanlıklara da edindim, işlerimden kalan vakitlerde. Bunlardan biri gece pek dışarı çıkmayı sevmememe rağmen, geçenlerde ilk faaliyetine gittiğim ve de çok duygulandığım Kamed'in (Kadınlar Meclisi Üyeleri Derneği) otistik çocuklar için tertipledikleri 'yağmur çocuklar' gecesinin ikincisine katılmamdı. Hilton Oteli'nde tertip edilen gecede İzmir'in ünlü kadınları Hollywood kahramanlarından yola çıkarak başkanları Ayşe Akın'ın önderliğinde, gazetemiz yazarlarından Meral Simpson'un projesini tatbik ettiler.

SONUÇ HARİKA
Harika bir sonuç çıktı. Başkan Ayşe Akın'ın yaptığı konuşmada değindiği gibi hani minik hatalar olsa da ilk yapıldığı için başarı çizgisi yukarıdaydı. Tüm katılımcıları yepyeni bir gösteriyi en iyi şekilde sundukları için tebrik ediyorum. Bu arada davetliler kadar sahnenin karşısında yer alan basın ordusuna da tebriklerimi sunmak istiyorum. O kadar ihtişamlı duruyorlardı ki sahnenin karşısında, ayrı bir sahne gibi idiler. Burhan Özfatura, İzmir Vali Yard. Ardahan Totuk, AKP İl Başkanı Ömer Cihat Akay, Kemal Çolakoğlu ve Işılay Saygın'la birlikte İzmir'in çok değerli işadamları ve kadınlarının katıldığı gecede 34 ünlü İzmirli kadının, otistik çocuklarımızla sunduğu kostümlü gösteri, modacı Zeynep Acar'ın tasarımları ve bizzat katılımı ile renklendi. Bu arada finali 'Pamuk Prenses' ile yapan EBSO Başkanı Ender Yorgancılar'ın katılımı da büyük bir renk oldu. Sunumlar mükemmeldi. Ardından bir başka salonda verilen yemek, müzik dahil çok iyiydi. Tek üzülüp şaşırdığım, gösteri ile yemek arasındaki minik müzayadede sunulan beş parçadan ikisi (Biri İsmail Acar diğeri otistik bir çocuğun tabloları) hariç, diğer parçalara hiç değer verilmemesi idi. Bu gece İstanbul'da olsa idi çok daha karlı bir müzayede olurdu diyorum. Ümidim bu neticelere en azından yaklaşmamız İzmir olarak...

BODRUM SEFASI
Hasret çektiğim ve doya doya yaşadığım İzmir günlerimden 2 günlüğüne kopup Bodrum'a gittim. Bodrum kışın ayrı hatta daha da güzel benim için. Size önümüzdeki günlerde bu yaz için oralarda yapacağım faaliyetten bahsedeceğim. Yepyeni bir alışveriş merkezi açılmış Bodrum'da görülmeğe değer. Konacık'tan Yalıkavak istikametine giderken 'Midtown' adındaki mall. Herşeyi ile şu an Bodrum'un en büyüğü ve en yenisi ve en gelişmişi. Ama içinde bir market var ki mukayese edecek birini daha görmedim. Hani yurtdışı gezilerinde bahsettiklerimden. Türkiye'nin dört bir yanında 250 tane olan, burada da en büyüğü yapılmış CarrefourSA... Çok yakından ilgilenen müdürü ile yaptığım minik sohbete ek olarak Muzaffer Ergun'un verdiği bilgilerden sizi az da olsa bilgilendirmek istedim. Burada 150 personel çalışıyor, 5.000 metrekarelik alana yayılmış bir market. 20 bin çeşit ürün var içinde. Bunlar tekstilden züccaciyeye, organik ve diyabet ürünlerinden, pizza ve pastalara (ki bunların yapımı için okullara özel dersler veriliyor) kasap bölümünden balığa kadar daha saymakla bitiremiyeceğim ürünler sıra sıra. Peynir reyonuna, hazır yemek, sebze ve meyve reyonlarına ziyaret epey zaman alıyor. Kasalarda beklemek diye bir düşünce yok çünkü 24 kasa var, ayrıca internet ile vereceğiniz sipariş 'drive ' sistemi ile hazırlanıyor ve geldiğiniz anda size teslim ediliyor. Market alışverişi hastası olan beni acayip etkiledi burası. Tahmin ediyorum ki daha çok güzellikleri göreceğiz bu mevzuda.

SAHİLDE BALIK TUTTUK

Geçtiğimiz pazar da hakiki brunch'ı İzmir'imizin bu işi hakiki bilen bir yerinde yaptık 'Boğaziçi'... Epey iyi bir brunch idi, o kadar ki Üç kuyular'dan Alsancak'a yürüdük Şenay (Düdek) ve Şebnem (Bursalı) ile. O kadar birikmiş ki konuşulacak mevzular sabah 11'den akşam 17'ye kadar hala konuşuyor, dertleşiyorduk. Yollarda balık tutma zevkini bile tadıyorduk. Aman siz siz olun şu fani dünyada sevdiklerinizle paylaşın herşeyi, hele hele kafalarınız uyuyorsa, dolu arkadaşlarınz varsa, benimkiler gibi.... Güzel dostluklara... Güzel pazarlara...

İyi seyirler

Her yıl Oscar'a raslayan tarih benim en heyecanlı gecelerimden biridir. Evimde olmayı, çayları, kahveleri hiçbir diyet kuralını düşünmeden tatlıyı tuzluyu hazırladığım gecem. Bu gece yılda bir dağıtılan en büyük ödülün gecesi, şıklığın, güzelliğin ve sanatın gecesi. Geceyi eşit şartlarda heyecan hissederek geçirmek için tüm aday filimleri seyrederim her yıl. Bugün son bir tanesini de izledim mi ver elini TV. (En büyük hayalim orada olmak. Seneye bunu tadabilmek için dua ediyorum.) Filmleri seyretme heyecanımı bilen arkadaşlarım "nasıl yetişeceksin, jüride değil miydin sen, hala buradasın?' diye dalga geçedursunlar, o hazzımı bir ben bilirim. Meraklı iseniz benim gibi size heyecanlı ve zevkli seyirle diliyorum bu müstesna geceyi.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.