FATİH ŞENDİL (HABER MERKEZİ)
İzmir Güzelbahçe Cengiz Topel Lisesi'nde, geçtiğimiz Kasım ayında Şirince'ye düzenlenen okul gezisi, yaşanan türlü rezaletin ardından okulun 1. sınıf öğrencisi 14 yaşındaki N.B.D'nin hayatını kararttı.
Geziden evlerine alkollü dönen genç kız, bir kutu ilaçla kendisini öldürmek istedi.
Ailesinin çabasıyla kurtulan genç kız, hayata dönünce, gezide arkadaşlarıyla içki içtiklerini, bazı öğrencilerin kendisini bir öğrenciyle sevgili yapmaya çalıştığını ve ve üzerine prezervatif atıp, "Hadi işinizi görün" dediklerini öne sürdü.
İki şişe şarapla geldi
Genç kız, olayın ardından bunalıma girerken ailesi, iddiaya göre okul yönetimine başvurdu. Okul yönetiminin "Yazılı başvuru yapın soruşturma açalım" demesi üzerine de şikayetlerini yazıya döktü. Ancak, bu olay genç kızın hayatının daha da kararmasına neden oldu. N.B.D'nin ailesinin iddiasına göre okul yönetimi, soruşturmayı gizli yürütmek yerine kızın başvurusunu öğretmen ve öğrencilerle paylaştı. Bunun üzerine genç kıza arkadaşları arasında "ispiyoncu" damgası vuruldu. Öğrencilerin büyük kısmı genç kıza karşı çephe aldığı için N.B.D de okula gidememeye başladı.
Baba Mustafa D., Şirince gezisinin ardından yaşananları şöyle anlattı: "Kızımız okul gezisinden elinde iki şişe şarapla zil zurna sarhoş geldi. Söylediğine göre arkadaşları, son sınıftan bir erkek öğrenci ile onu sevgili yapmaya çalışmışlar. Ardından da kızımın üzerine prezervatif atıp 'hadi işinizi görün' diye herkesin içinde rencide etmişler. Kızımız, aynı gece ilaç içerek hayatına son verme girişiminde bulundu. Yaşananları anlatmak ve bir daha böyle olay olmaması için eşim Hanife D. ile birlikte okula gidip okul müdürü Ömer Aslan'la görüştük. Bu görüşmenin ardından bizim için kabus dolu günler başladı."
Okul Müdürü Ömer Aslan'ın kendilerinden yazılı başvuru istediğini ifade eden Mustafa D. "İddiaların çok önemli olduğunu ve yazılı olarak başvurmamızı istediler. Eşim Hanife D. ile birlikte dilekçe yazarak yönetime verdik. Kızımızla ilgili yazdığımız dilekçe, okul yönetimi tarafından gizli olarak incelenmesi ve soruşturulması gerekirken, tüm geziye katılan öğrenci ve sorumlu öğretmenlere okutulmuş. Ardından da kızımıza okulda ispiyoncu damgası vurulmuş. Herkes üzerine gelmiş, bir gün kızım ağlayarak, 'Baba, okula gel beni al' diye telefon etti, sonrasında da kızımıza rapor aldık. Ancak, daha sonra kızımızı okula almadılar. Müdür Bey, beni de tersledi, odasından kovdu, ardından da geziye katılan öğretmenler, 'Bize iftira attın, yalan söyledin' diye bizi mahkemeye verdiklerini söylediler. Kızımızı okula almadıkları gibi eve bir de devamsızlık kağıdı gönderdiler. Aldığımız raporu bile kayda almamışlar. Bana okul yönetiminden bazı kişiler, kızınızın okulda can güvenliği yok, göndermeyin uyarısında bulundu. Kızımın hayatı karardı, psikolojisi bozuldu" dedi.
Müdür: Hepsi yalan ve iftira
Okul Müdürü Ömer Aslan, ailenin iddialarının yalan ve iftira olduğunu öne sürdü. N.B.D'nin gezi sırasında bir arkadaşıyla izinsiz olarak gruptan ayrıldığını ve 45 dakika gelmediğini, öğretmenlerin de öğrenciyi uyardıklarını kaydeden Aslan, "Geziden bir gün sonra okulumuza gelen babası bir sürü şey anlatmış. Ben de, 'Bu söyledikleriniz çok önemli şeyler, bir dilekçe ile müracaat edin ki, bunları araştırayım' dedim. Veli, müdürlüğümüze iddialarını içeren bir dilekçe verdi. Okul müdürü olarak konuyu tüm ayrıntıları ile araştırdım. Anlatılanların çoğunun doğru olmadığını gördüm. Bu durumu veliye de söyledim. Ne olduysa o zaman oldu, veli bir sürü hakaretlerle odamdan ayrıldı. Konu ile belgelerimiz mevcut. Sağlık raporlarının işlenmediği hususu da doğru değil. Raporların 7 gün içinde teslim edilmesi gerekir" dedi.