Piyasalar son gelen olumlu ABD verileri, 2. çeyrek bilançoların olumlu etkisi ve artan risk iştahı ile yükselişe geçti.
Geçtiğimiz hafta başında genel olarak piyasalarda başlayan düzeltme hareketi etkisi ve kar satışlarının yoğunluk kazanması ile piyasalar dalgalı bir seyir izledi. Çarşamba günü ABD Merkez Bankası'nın (FED) yapacağı faiz toplantısına endekslenen piyasalar faiz indirimi beklentisi ile hafif kar satışları yaşadı.
FED'in faiz indirimine gitmemesinin ardından, gelişmekte olan ülke piyasalarına yoğun para girişi başlayınca, endeksler yönünü tekrar yukarı çevirdi.
ARTAN RİSK İŞTAHI
Avrupa'nın en büyük ekonomileri Almanya ve Fransa'nın resesyondan çıkma işaretleri vermesi de dünya piyasalarında başlayan risk iştahını daha da kabarttı.
Daha da artan bu risk iştahı ile dünya borsaları yükselişe geçerken, petrol ve emtia fiyatları da tırmandı. Geçtiğimiz hafta içerde ise; İMKB bilançoları ile birlikte IMF ile ilgili gelişmeler ön plana çıktı.
Endeks, FED'in açıklamasından sonra, Euro Bölgesi'nde açıklanan olumlu verilerin de desteği ile
haftayı 44 bin 302 puandan kapattı.
Aslında, global çapta düzelme sinyali veren ya da öyle olduğu iddia edilen verilerin, hükümetlerin artırdıkları kamu harcamaları ve özel sektör teşviklerinden kaynaklanması, verilerin alt detaylarının esasında ciddi sorunlar olduğunu göstermesi, yükselişin ne kadar sağlıklı olduğuna dair şüpheleri de artırıyor. Bu hafta da endeksin seyrinde, içerde açıklanacak 2. çeyrek bilançolar ile IMF konusu etkili olacak. Yurtdışında ise özellikle ABD ve Avrupa cephesinden gelecek açıklamalar endeksin seyrini belirleyecek. Ancak global piyasalardaki likide fazlalığı yatırımcıları riskli yatırımlara yönlendirdiği için gelişmekte olan ülke piyasalarına yoğun para girişi devam ediyor. Bu da endeksin yukarı yönlü hareketi açısından etkili oluyor.
FAİZ TEK HANEDE
FED'in ekonominin istikrar kazanmaya başladığına yönelik açıklamaları ve Almanya ve Fransa ekonomilerinin resesyondan çıktıklarını anlatan ikinci çeyrek büyüme rakamları iyimserliğin artmasına neden olunca gösterge bono faizi tek haneli rakamlara düştü.
İçerde IMF ilişkilerinin tekrar gündeme gelmesi iyimser havayı artırdı. Ayrıca, Merkez Bankası'nın para politikası konusundaki tutarlı duruşu da yatırımcılara güven veriyor. 11 Mayıs 2011 vadeli, tahvilin bileşik faizi yüzde 9.95 ile ilk kez tarihinin en düşük seviyesinden haftayı tamamladı.
DÖVİZ KARARSIZ
Geçtiğimiz hafta, FED'ten faiz artışı beklentisi ve piyasalarda yaşanan düzeltme ile dolarda değer artışı yaşandı. Global olarak dolardaki artış, içerde de kurun artmasını sağladı. Hafta içerisinde yurtdışında TL satışı, doların TL karşısında değer kazanması yönünde etkili oldu. Geçtiğimiz hafta içerisinde ABD perakende satışlar verisinin beklenenden kötü gelmesi ile kötüleşen küresel piyasalara paralel USD/TL 1.48 seviyesinin üstüne çıktı. Haftanın son günü, euro/dolar paritesi 1.4230 seviyelerine kadar gevşedi. Dar bir bant aralığında hareket eden döviz piyasasında özellikle alternatif piyasalardaki hareketler etkili oluyor. Euro/dolar paritesindeki kararsız seyir yurtiçindeki hareketleri de sınırladı.
Bu hafta da, yurtdışında ABD'den gelen veriler, yurtiçinde ise IMF beklentisi piyasaları destekliyor.
