Orta boylu, siyah saçları düzgün taranmış biriydi konuşan.
Çevresini saranlara:
"Bu iş seçimlere bir, birbuçuk yıla kala şekillenir ve hanımefendi takımını kurup iş başı yapar" diyor sonra ufka bakıp konuyu noktalıyor:
"Tansu Hanım göreve hazırdır beyler."
* * *
Yer, İnciraltı'nda bir restoran.
Konuşan da, önce Doğruyol Partisi'nin, sonra Demokrat Parti'nin İl Başkanlarından Yıldırım Ulupınar'dan başkası değildi.
Hemen belirtelim, Ulupınar'ın bu misyondaki İl Başkanlığı Adalet Partisi'ne kadar uzanır.
Tansu Çiller'in oğlunun düğününe katılan Ulupınar'ı dinlemeye devam:
"Demokrat Parti'yi şu anda yönetemeye kalkışanlar, bu misyonu Demokrat Türkiye Partisini kurarak bölmekten sabıkalı. Göreceksiniz, beceremeyecekler ve B planını gündeme getirecekler. Yani, yeniden bölünmeyi..."
* * *
Bu defa cıvıl cıvıl bir Çeşme akşamı ve Çiftlikköy'de bir balık restoranı.
Ünlülerin uğrak yerlerinden biridir Canbaba.
Bir hafta önce Tarkan buradaydı, birkaç gece önce de Can Kıraç ve yakın dostları.
Canbaba'nın patronu da Soner Göksel.
Eski bir işdamı, eski bir siyasetçi...
Oturduğu son siyasi koltuk, DYP Genel İdare Kurulu üyeliği.
Arada bir de İzmir İl Başkanlığı var.
Tansu Hanım'ın cankuşlarından...
O'na da sorduk:
"Tansu Hanım dönüyor mu?"
"Eli kulağındadır bu iş... Siyasetteki boşluğu ancak Tansu Hanım kapatır."
sanat
Gökova aşığı Dineka'nın sergisi
Gökova Akyaka'yı Sevenler Derneği'nin on bir yıldır düzenlediği sergilerin sonuncusu 25 Eylül Cuma günü açılacak.
Bu yılki konuk sanatçı Dineke Mühürdaroğlu.
Sergi yine Nail Çakırhan ve Halet Çambel Kültür ve Sanat Evi'nde...
Açılış ve kokteyl: 25 Eylül, Cuma günü saat 18'de.
Sergi, her gün saat 16 ve 19 arası ziyarete açık.
* * * Dineke 1947 Almanya doğumlu.1968'de Türkiye'ye geldi. Önce Ankara'ya daha sonra Gökova'ya yerleşti. Dineke'nin çocukluğu,doğası,denize,dalgakıranları, yeldeğirmenleri ve ressamları ile unlu bir ülkede, Hollanda'da geçtiği için resim ona hiç uzak değildi. Ataköy'deki evlerin yan bahçesine,eşinin kız kardeşi için modern bir atölye inşa ettiler. Dineke "Benim Gökovam" diyor ve devam ediyor:" Sakar'an ilk inince,büyük bir sürprizle karsı karşıya kalıyor insan! İnanılmaz bir manzara taa ufuklara doğru bizi kucaklıyor. Ve her inişte insani tekrar büyülüyor,çünkü hep farklı ruh haline götürüyor." Dineka'nin sergisi işte bu duygularla yüklü.
küpe
Çalışma, sıkıntıyı, kötülüğü ve yoksulluğu uzaklaştırır.
Andre Maurois
günün fıkrası
çiçek
Zeluş, yeni ölen kocasının mezarı başında oturmuş içini döküyordu:
"Ah Şerefçiğim, sen ne iyi erkektin. Yokluğunu nasıl duyuyorum bir bilsen."
Tam bu sırada rüzgarla sallanan bir çiçek, kadının kalçalarına süründü. Önce irkilen kadın sonra gevrek bir kahkaha attı:
"İlahi Şeref, hiç değişmemişsin. Hala o yaramaz adamsın..."