Size, "Bir Kentin Yiten Çiçeği"; kentimiz İzmir'in, Karşıyaka'nın yiten çiçeği "Selluka"dan sözetmek istiyorum.
Amacım yiteni geri getirmek, gelecek kuşaklara kalmasını sağlamak, işin heyecanını duymak.
Lütfü Dağtaş'ın rahmetli Babaannesi Mürüvvet Hanım teyze, Nazilli'den Karşıyaka'ya, yanımıza geldiğinde, hele mevsim ilkyazsa, yerinde duramaz olur, annemi sıkıştırır, "hadi gelin, Yamanlar'a pikniğe gidelim!" derdi.
Yamanlar dediği Büyük Yamanlar değil, hemen Soğukkuyu'daki Küçük Yamanlar'dı.
Lütfü Dağtaş anlatıyor:
Evet, büyük olasılıkla genç kuşaklar şimdi, "Küçük Yamanlar'da da piknik mi olurmuş..." diye söyleneceklerdir. 1960'lar, 970'ler Karşıyaka'sında Küçük Yamanlar gerçekten piknik yerimizdi.
Şimdi önünden her geçişte bir ölçüde yapılaşma kurbanı olmuş, geride kalan ağaçların bıkkın, yıpranık görüntüleriyle içimi sızlatan Yamanlar Dağı o dönemin unutulmaz bir yeşil dokusu idi.
Şimdi bu yiten piknik alanımız gibi yiten bir de çiçeğimizden söz etmek istiyorum, "selluka"dan.
Her birinin yerinde yel bile esmeyen, çokkatlı yapılaşmaya kurban edilmiş eski köşklerimizin, tek ya da iki katlı evlerimizin bahçelerinde yetişen kokulu, görüntüsü yönüyle albenili bir çiçekti selluka. Kimbilir şimdi kaç kişi ona sahip... Hayıflanma bir yana şimdi kentimize özgü bu çiçeğin yeniden yetiştirilmesi, çoğaltılması için bir şeyler yapılması gereğine inanıyorum.
Bir kitap
Şems'i kim öldürttü?
Biri jinekolog operatör doktor, öteki fotoğraf sanatçısı, ressam ve tiyatro oyuncusu.
Bu ikiliyi bir araya getiren de Elif Şafak'ın şu ünlü 6"Aşk" isimli romanı.
Jinokolog olan 1962 doğumlu Bülent Keçik, Nedim Yaşar Gürsoy da İzmir Atatürk Lisesi mezunu ressam ve tiyatro sanatçısı.
"Aşk'i yeniden okumak" bir eleştiri kitabı.
Yazarlarımız "Amacınız ne?" sorusuna şu yanıtı veriyor:
"Amacımız, okurken bazı farklı konuları farklı algılamamazdır. İddia edilen ile kaynak karşılaştırması yaparak yöntemimizi belirledik. "
***
Kitapta ilginç bilgiler var.
Hıristiyanlık kaynakları ve Yeni Platonculuk ile Mevlana etkileşimleri; Şems ile Mevlana'nın karşılaşmaları, hangi yaşta oldukları ile ilgili yoğun çarpıtmalar; Kur'an ayetleri,ve doğru-yanlış aktarımlar; Orhan Pamuk'un Kara Kitap eserinden ne kara laflar; Şems'in kendi sözlerinden fikirleri, Şems'i Mevlana mı öldürttü; Ahi Evran mı?
***
Ve, bu ikiliden son bir not:
"Bireyler yazın yapıtından farklı biçimlerde etkilenebilirler. Bir kitap yazar, son noktasını koyduktan sonra değişmezlik kazanmış, son biçimini almış değildir.Yapıt eleştiride tamamlanır. Biz de Aşk romanına katkıda bulunduk."
Turizm elçisi gibi sunucu
Berrin Turan, TRT'nin İzmir'den dünyaya yayın yapan Turizm ve Belgesel Kanalı'nda her sabah canlı yayınlanan "Turkuaz" programının güzel sunucusu. Güzelliği ile olduğu kadar başarısı ile de göz dolduruyor.
***
Berrin Turan, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik mezunu.
İzmir'in yerel kanallarında ana haber ve gece bültenleri sunarak kendini yetiştirdi.
"Aktüel Sabah" programıyla kısa sürede TRT'nin dikkatini çeken İzmirli sunucu, Türkiye'de ilk kez TRT'de yayınlanan "Bilişim Rüzgarı" programıyla bilgisayar düşkünlerinin sevgilisi oldu.
***
Berrin Turan, Şu an Türkçe, İngilizce, Fransızca ve Almanca olmak üzere 4 dilde Türkiye ve dünyaya yayın yapan Turizm ve Belgesel Kanalı'nda her gün saat 10-11.30 saatleri arasında "Turkuaz" programını sunarak Türkiye'nin cennet köşelerinin tanıtımını yapıyor. Yani bir nevi turizm elçilisi desek yalan olmaz.
Laflama
* Fırında yeni işe başlayan çırak, kürekle çalışırken patronun 'gözüne' girdi.
* Müşterilerden övücü sözler duyan mobilyacının 'koltukları' kabarıyordu.
* Tahsin beyin çok değerli süs balıkları vardı ve 'su içinde' bir servet değerindeydi.
* Sıcaklar bastırmadan bir şapka almayı 'kafasına' koydu.
* Genç mühendis geliştirdiği sanayi makasları sayesinde 'para kesiyordu'.
Hüdai Ülker
küpe
İşinize gereken önemi verirseniz, er geç karşılığını görürsünüz.
D. Turner
fıkra
İyi gece bekçisi
Mustafa, gece bekçisi bulmak için gazetelere ilan veren fabrikanın personel şefine başvurmuştu.
"Gece bekçiliği için mi geliyorsunuz oğlum?"
"Evet efendim."
"Oldukça çetin bir iş olduğundan haberiniz var mı?" Başarılı olacağınıza nasıl bir garanti verebilirsiniz?"
Mustafa izah etti ve ekledi:
"Efendim, en küçük bir gürültü çıkınca hemen uyanırım. Uykum çok hafiftir"