Dört gündür İzmir ve çevresi diken üstündeydi.
Hemen hemen her evde, yolda, vapurda şurada burada hasılı herkesin diline "O" vardı.
Yani üç gece arda arda üç cana kıyan seri katil.
Bu seri katilin ilk kurbanı bir bankacı olan Esra Şahin...
İkinci kurban yine aynı semtten bir üniversite öğrencisi Ayşe Selin Ayla...
Son kurban, Azra takma adlı travesti Mustufa Has.
Bu dizi cinayetler toplumda panik havasını getirmişti.
İnsanlar "türlü senaryolar" üretiyor ve bu görüşlerin ışığında bazı noktalarda buluşuyordu.
Buluşulan noktalarından biri, "bu katilin bir manyak olduğu ve cinayetlere devam edeceğiydi."
Özellikle kadınlar ve genç kızlar tedirgindi.
Sokağa çıkmak artık bir cesaret işi olmuştu.
Herkes, "kendimi nasıl korurum" planları peşindeydi.
Aylardır, siyaset kovalamaktan bıkkın gazeteci takımı kendine yeni bir iş bulmuştu.
Psikiyatrist kapıları doldu.
Katil üzerine çeşitli yorumlar yapıldı.
Kimi "Bu bir manyağın işi" dedi.
Kimi olayı "Yeni bir tür gaspçılık" olarak dillendirdi.
Genç kızlar sokağa çıkmaya korkuyordu.
Herkes "Sıra kimde?" sorusuna yanıt arıyordu ki, yürekleri ferahlatan haber Bodrum'dan geldi.
Günlerdir İzmir'i rahatsız eden bu adamın adı Hayri Ayrı...
İşsiz takımında biri.
Rivayete göre, sırada daha öldüreceği 13 kişi vardı,
Kendisini terkeden Bodrumlu genç kız hedefteki ilk kurban olacaktı.
Hayri Ayrı son derece sakin biri.
"Canım istedi, insarları öldürdüm" dedi ve işin içinden böyle çıkmaya çalıştı ama; bu zokayı kimse yutmadı.
***
İşte bu gelişmeler birbirini izlerken ,deneyimli polis muhabirlerimiz de senaryo peşindeydi.
Gençliklerinde polis muhabirliği yapmış gazeteciler de, anılar için gömülmekte gecikmedi.
Tarzan Mustafalar, Ceset Musa'lar, Sururiler, Rıfat Özbirgüller gündeme getirildi.
Geçmiş dönemlerdeki esrarengiz cinayetler gündeme getirildi.
Ve sonunda kararı bizim Genel Yönetmen Şebnem Bursalı olayı noktayı koydu:
"Ben Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz'ın bu işi kökündene çözeceğini adım gibi biliyordum. Tahmin ettiğimiz süreden önce de çözdü."
egeden
Yeni değil, Çukur Foça!
İZSU'nun çalışmalarının ardından bir türlü kapanmayan çukurlar, Yeni Foça yollarını köstebek yuvasına çevirdi. Yeni Foça'da hem halk hem de esnaf yollardaki çukurların kapanmamasından şikayetçi.
Çarşı'daki 20 yıllık manav Nazım Aydın, muhtar Hüsnü Kocabıyık ve evinin önü kazı alanına dönen Mustafa Balkı, belediyenin Yeni Foça ile ilgilenmediğini savunuyor.
Belediye Başkanı Gökhan Demirağ'dan yardım isteyen Nazım Aydın," Çarşı olarak CHP'ye oy verdik ama başkan ilk seçilince zabıta ile çarşımızı dolaştı, bir daha kendisini göremedik. Haftalardır derdimizi anlatacak yetkili bir mercii bulamıyoruz. Yaz sezonu geldi, ortalık toz içinde. 3 aydır çukurlar kapanmıyor."
diyor.
Mustafa Balkı ise araçların ilçede dolaşamadığına dikkat çekiyor ve ekliyor:
"Yazlık komşularım eşya getirip evlerini açamıyorlar. Kamyonlar sokağa giremiyor, araçlar parçalanıyor."
"Veda" boyuna ağlatıyor
Karşıyaka Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı KARSAV'ın Turgay Kızıltuğ yönetimindeki Türk Sanat Müziği Korosunun Ziya Gökalp Kültür Sarayında verdiği konserde duygulu anlar yaşandı.
Bir bölümü Karşıyaka'daki Latife Hanım Köşkünde çekilen Zülfü Livaneli'nin "Veda" filminin müzikleri ise damgasını vurduSanatseverlerin TSM'nin geleceğin yıldızı ilan ettikleri sesi kadar güzelliğinden söz ettiren Pınar Dikmen Veda filminde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Bursa seyahatinde bir düğünde dinleyip çok beğendiği "Hatırla Ey Peri, yani (Hatırla Sevgili)" şarkısını seslendirdi, duygulu anların yaşandığı şarkıda konukların gözlerinin yaşlandığı görüldü
Vakıf Başkanı Ahmet Diker "Karsav'ın etkinlikleri iz bırakmaya devam ediyor son konserimizde "Veda" filminin şarkıları ve müzikleri ile Atatürk'ü coşkuyla, sevgiyle ve özlemle bir kere daha andıkVakfımızın yetiştirdiği bir arkadaşımızın da bu filmde yer alması ve Atamızın en sevdiği şarkılardan birisini seslendirmesi bizler için büyük gurur kaynağı oldu" dedi.
küpe
"Sevmek" fiilinden sonra dünyanın en güzel fiili"yardım" etmektir.
V. Suttiner
fıkra
Şans meselesi
Bir davete katılan Onur, bekarlıktan yakınıyordu:
"Evli erkekler çok şanslı..."
Davetteki bayanlar bu söze bayıldılar. İçlerinden biri, tatlı tatlı tebessüm ederek sordu;
Niçin şanslılar?"
"Niçin olacak... Evli erkekler sadece bir kadının kaprisine katlanır. Bekar erkekler ise, bütün kadınların kaprisiyle uğraşır."