Kısa adı BESİAD...
Bostanlı Sanayici ve İşadamları Derneği'nin Yönetim Kurulu Üyeleri, başkanları Feyyaz Sungur ile birlikte İzmir'in duayen sanayicisi Selçuk Yaşar'ı ziyaret ettiler.
BESİAD yönetecileri, "onur üyesi" ilan ettikleri Selçuk Yaşar'a plaketini verdiler.
***
Sohbet sırasında Selçuk Yaşar'ın zaman zaman tarih vererek anlattığı olayları dinleyenler, Yaşar'ın hafızasına hayran kaldılar.
Selçuk Yaşar, Gazete Ege'nin ve Ege TV'nin kuruluşu hakkında da bilgiler verdi. Özellikle TV'nin kuruluş aşamasında kimlerin teknik malzeme satan firmalardan komisyon aldığını, duyduğunda da hemen işten çıkardığını isim vererek anlattı.
* * *
Fakat en çok üzüldüğü iki konu hakkında da bilgi vermeden geçemedi.
Birincisi malum...
Turgut Özal'ın kendisine ve Holding'e yaptıkları. Bunun ayrıntısına girmeyeceğim. Çünkü çarşaf çarşaf haberler yayınlandı. Tekrara gerek yok.
İkincisi ise, koalisyon hükümeti zamanında yaşananlar.
Bankalar teker teker batarken ve el konulurken, hiçbir sorunu olmadığı halde Yaşarbank'a el konulmasını anlattı Yaşar.
Durumu öğrendiğinde Ankara'ya giderek Başbakan Bülent Ecevit'e, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ile Mesut Yılmaz'a anlatan Selçuk Yaşar, Ecevit ve Bahçeli'nin ikna olduğunu, her ikisinin de kendi yanında yer aldığını ama Mesut Yılmazın ikna olmadığını ve direndiğini söyledi.
Nedenini bir türlü öğrenemeyen Selçuk Yaşar, yıllar sonra durumu, eski maliye bakanlarından Sümer Oral'dan öğrenir.
***
Oral'ın verdiği bilgilere göre Yaşarbank'a el konulmasını Yılmaz ısrarla ister ve hatta bu konuda hükümette kısa süreli olsa da sorunlar yaşanır.
Sonuçta, Yaşarbank'a el konulur ve banka kapanır.
Yılmaz'ın bu baskısının nedeni ise henüz bilinmez
Bu arada, Yaşar Üniversitesi'nin yakında atılımlar yapacağını da şimdiden biz duyurmuş olalım ve bekleyelim.
hayattan
Şero'nun Rize notları
Bizim Spor Servisi'nden Şerafettin Çıracı, Bucaspor'un Çaykur Rizespor'la yapacağı maç için Rize'ye gitti. Doğaya hayran kalmış, "Öyle yağışlı bir hava var ki, bırakın her tarafın yeşilliğini, evlerin saçakları bile yosun tutmuş" diye ballandıra ballandıra anlatıyor bu Karadeniz'in güzel kentini. Yolculuğundaki ilginç konuları da not düşmüş defterine. Trabzon havalimanından Rize'ye giderken yol kenarındaki bir kilometre levhası: Rize: 51 - Of: 12. Bir kilometre ileride ikinci levha: Rize: 50 - Of: 10. Şerafettin sormuş otobüste yanındakine:"Yahu demin dikkat ettim, Rize 51'di, 1 kilometre yol gelmişiz 50'ye düşmüş normal da, Of 12 kilometre yazıyordu, neden 2 kilometre birden azalıp da 10'a inmiş ?" Yanındaki hiç istifini bozmadan, "Bunda şaşıracak ne var. Biz Of'lular, memlekete yaklaştıkça sıla özlemiyle daha hızlı gideriz de...." cevabını vermiş. Kahkahayı basan Şerafettin, Rize'de de şaşırmış kalmış Karadenizlilerin espri gücüne. Adam çarşıda mısır satıyormuş, tezgahın üzerinde bir pankart: "Bir mısır alana, ikincisi de aynı fiyata..."
fıkra
Aile geçimi
Zengin işadamı sokakta gördüğü eski okul arkadaşına fakir olduğu için 5 İngiliz lirası verir.
Okul arkadaşı:
"Bakıyorum, bu sefer yalnız 5 lira veriyorsun, iki sene evvel 20 lira idi, geçen sene 10, bu sene de 5 liraya düştü."
Zengin adam "Bak kardeşim" diye başladı ve devam etti: "İki sene önce evlendim, geçen sene de çocuğum oldu" derken arkadaşı sözünü keser:
"Görüyorum ki artık benim paramla ev geçindiriyorsun."