İzmir'in Kültür Hamalı Tufan Atakişi'nin uzun zamandır Karşıyaka ile ilgili yeni bir kitap çalışması yaptığını biliyorum. Zaman zaman da beni arayıp yarım asır öncesine ait sorular sorup duruyor.
Geçen gün: "Erkin Ağabey, 1958 yılında Ege Ekspres gazetesindeki bir yazında Karşıyaka'daki bir havuzdan ve stattan bahsetmişsin. Merak ettim. Nereye yapılacaktı bunlar?" diye sordu.
53 yıl öncesi 1958'de, bendeniz 20'yi ancak doldurmuştum. Selçuk Yaşar başkanlığındaki KSK Yönetim Kurulu'nun kongrede seçilmiş üyesiydim. Yani Türkiye'nin ve Avrupa'nın en genç yöneticisi...
* * *
Tufan'a, "Gönder şu yazıyı bana" dedim.
Şu günlerde Karşıyaka Spor Kulübü'nün Mavişehir'de yapmaya niyetlendiği statla, Büyükşehir Belediyesi'nin İzmir Kent Planları'nda yer alan Örnekköy stadı projeleri adeta rekabete girdi. Uzun zamandır stat hayali kuran Karşıyakalılar ise tercih yapmaya, alternatif iki projenin artılarını-eksilerini hesaplamaya çalışıyor. Gündem bunun üzerine kurulu.
* * *
Tufan Atakişi, Ege Ekspres'te yazdığım yazıyı gönderdi.
Şöyle bir baktım.
Eskilerin deyimi ile, "Aynı tas, aynı hamam..."
Aradan yarım asırdan fazla geçmiş, değişen hiçbir şey olmamış...
İşte, 53 yıl önceki o yazım:
"Delinin biri tımarhanede roman okumaya merak salmış. Aramış taramış, köşe bucak dememiş, nihayet eline bir kitap geçirmiş.
Kitap, deli hazretlerini öylesine sarmış ki, sormayın...
Sabah-akşam, gece-gündüz demeden, fasılasız okur, elinden düşürmezmiş.
Öyle ki, deli bu kitap yüzünden neredeyse zır deli olacak...
Arkadaşlarından biri dayanamayıp sormuş:
- Ne okuyorsun?
- Roman...
- Nasıl roman bu?
- Hiiçç...
- Aşk romanı mı?
- Hayır...
- Cinai bir şey mi?
- Değil...
- Macera işi olsa gerek...
- Bilemedin...
- Peki ya nedir bu?
- Daha mevzuya girmedim, henüz romandaki şahısları okuyorum...
Aradan zaman geçmiş, bir de bakmışlar ki, bizim bay deli, roman diye telefon rehberini okumuyor muymuş...
* * *
Bizim her spor işimiz de öyle...
Karşıyaka'ya bir yüzme havuzu yapılacaktı. Başlandı, kazıklar yarıya kadar işledi ve hepsi elde kaldı...
Stadyum dedik. Terane teraneyi kovaladı.
Şimdi hepimiz, köhne Alsancak Stadı'na açık tribünde ilave edilen üç-beş basamağa "fit" olduk.
Ona yazdık, "Beni ilgilendirmez" dedi. Berikini ikaz edelim dedik. Omuz silkti, "Vallahi bilmem... Bay feşmekan sizi tenvir eder (aydınlatır)" deyip başından savdı.
Hasılı kelam, İzmirli sporseverler adına biz gazeteciler şu stat, şu yüzme havuzu için ne yaptık, ne ettikse bir türlü adamları "mevzuya" sokamadık gitti.
Elde bir telefon rehberi mi var, bilmem ki?"
küpe
Silahlar konuşurken kanunlar susar.
İspanyol atasözü
fıkra
Orucu sever
Baba erenlere sordular:
"Namazı mı seversin, orucu mu?"
"Orucu..."
"Neden?"
"Yenir de ondan..."