İzmir Büyükşehir Belediyesi zabıtaları Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi Halk Bankası önünde iki gitar ile müzik yapan müzisyenlere sert bir şekilde müdahale etti. Bu müzisyenlerden Metehan Orhan ile Mesut İyigün zabıtaların şikayeti üzerine polis tarafından gözaltına alınarak Alsancak Polis Karakolu'na götürüldü.
Bu konuda Sokak Müzisyenleri Platformu isyan etti ve okkalı bir bildiri yayınladı. İşte o bildiriden birkaç pasaj:
"Son dönemlerde zabıtaların 00.00 sonrası Müzik yapmanın yasak olduğu bahanesiyle gürültü yapıldığı iddiasıyla sokak müzisyenlerine yönelik sert müdahalelerini kınıyoruz. Ve İzmir'de sivil giyimli zabıtaların mesai saatleri dışında da sokak sanatçılarına müdahale ettiği bir tablo ile neyin amaçlandığını anlayamadığımızı ifade ediyoruz.
Sokaklar sanatla güzel. Ve Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi kendine özgü dokusu ile sokak sanatlarının sağlıklı şekilde insanları rahatsız etmeden icra edilebildiği en uygun yerdir İzmir'de. Bu yaşananların bir an önce son bulmasına, sokak müziğine gürültü muamelesi yapılmamasını, belediyenin (sokak sanatlarını) işpotacılık yada dilencilikle eş değer tutan kanunlarla ilgili çalışma yürütmesini ve sokak sanatçılarına yönelik baskıcı ve yasakçı tutumun son bulmasını talep ediyoruz.
Sokak sanatçılarına yönelik baskı, yasak ve saldırılara karşı İzmir halkını duyarlı olmaya çağırıyoruz."
Ege basınında Panayırcı yası var
Doğuştan gazeteci derler ya, Mehmet Panayırcı mesleğin öyle bir sembollerindendi. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Yüksekokulu'nu bitiren Nazilli'nin yetiştirdiği en büyük gazeteci Panayırcı'yı maalesef önceki gün ebediyete uğurladık. Panayırcı, mesleğinin aşığı, araştırmacı, arşivci ve geçmişten geleceğe köprü olabilecek olayları belleğinde tutmakla ünlüydü. Pek çok gazetede uzun yıllar çalıştı. YENİ ASIR'da bir hata mı olmuş, Mehmet Panayırcı hemen bizi arar, haklıysa düzeltir, haksızsa bilgi verirdik, memnun olurdu. Nazilli-İzmir bağlantısında çok uzun yıllar Ege'yi renklendiren yazılar yazdı, haberler çıkardı.
Nazillispor'un aşığıydı, sürekli, "Nazilli'yi desteklemelisiniz, bu sizin önemli göreviniz" derdi. İzmir Kulüpleri ve Türk Futboluyla da ilgiliydi, gazetecilikten çok sayıda ödüller kazanmıştı. Kocaeli'de kızını ziyareti sırasında yüz felci geçirdiğini ve 73 yaşında hayata gözlerini yumduğunu öğrendik. Nazillililerin, Kaymakamıyla, Belediye Başkanıyla, Milletvekilleriyle, parti başkanları, sivil toplum örgütleri, basın mensupları, yakınları ve halkın katılımıyla Koca Cami'de ona yaptığı uğurlama gerçekten bir vefa gösterisiydi, yakıştı.
Ruhun şad olsun Panayırcı. Biz gazeteciler seni hiç unutmayacağız.
Bu başkomisere kulak verelim
Emniyet teşkilatının hızlı başkomiserlerinden biri olan Mustafa Algür'ün THY'den bir isteği var. Mesajını aynen yayınlıyorum. Okuyalım...
"İş gereği devamlı İzmir'den Çorlu'ya gitmekteyim. İstanbul uçağını kullanıp oradan otobüs ile Çorlu'ya geçiyorum.
İzmir - Çorlu, Çorlu-İzmir seferleri yapılması için uçak firmalarının çalışması var mıdır?
Çorlu-Ankara var ama bana mesafe olarak uzak kalıyor.
Durumu bilgilerinize sunar, köşenizde yer vermenizi rica ederim."
küpe
Zengin ne zaman isterse, fakir ne zaman bulursa yer.
(Hallbirton)
laflama
* Sayın büyüklerimiz, aklınızı sevip duracağınıza azıcık da halkınızı sevsenize!
* Sokağa çıkıp insanlar arasına daldığımda görüyorum ki, ; Hep aksiyon, aksiyon. Azıcık da diksiyon, diksiyon!
* Ruhi Su'nun dediği gibi; "Sabahın sahibi var". Yıkılan hayallerimizin de faili!
* Çocukluktan beri Müslüm Baba dinleye dinleye "Damar Oğlanına" döndüm birader ya!
* Cellatların işsiz kaldığı bir dünya istiyorum. Elbette; cinayetlerin, katliamların, iş kazalarının olmadığı bir dünyayı da!
* Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre yaşıtıyla evlenen insan mutlu oluyormuş. Türkiye'de benim yaptığım bir araştırmaya göre taşıtıyla evlenen insan mutlu oluyor!
(İbrahim Ormancı'dan)
