Öyle partiler var ki...

Türkiye'de siyaset, 1950'lerde bir şablona dönüştürüldü ve burada ister istemez Amerikan modeli benimsendi.

Biri sağda, diğeri solda. Amerika'da Demokratlar ve Cumhuriyetçiler nasıl varsa; Türkiye'de de Cumhuriyet Halk Partisi ile Demokrat Parti öyle oldu.

İngiltere'de İşçi Partisi'yle Muhafazakarlar da aynı şablonu oluşturdular. Hindistan'da 1885'te kurulan Hindistan Ulusal Kongresi ile Janata (Halk) Partisi de öyle. Ki Hindistan Ulusal Kongre Partisi, 40 yılı aşkın iktidarda kalmayı başarmıştı bir ara.

Biz eğer, o melun darbeler olmasaydı, bugün aynı şablonu koruyacaktık.

Koruyor gibi görünmemiz pek inandırıcı değil. Çünkü özellikle CHP, kendi bünyesinden o kadar çok parti üretiyor ki, hangisini sayalım bilemiyoruz.

* * *

Geçmişte DSP başta olmak üzere pek çok deneme yapıldı. Bu defa Anadolu Partisi kurulmuş durumda.

CHP ile üstüste koyun; hiç bir fark göremezsiniz. Sadece tepki üzerine oluşturulmuş bir siyasi kuruluş. Ne kadar kızgın, ne kadar kırgın, ne kadar küskün CHP'li varsa hepsi orada.

Öte yandan ne uzalan ne kısalan İşçi Partisi'nin liderliğinde oluşturulan Vatan Partisi de öyle.

Orada da ne kadar kırgın, kızgın, küskün general varsa, hepsi bir araya gelmiş.

Anti emperyalist bir şaşmazlık dışında; Vatan Partisi de yeni bir mesaj vermiyor.

Kaynağını nereden bulduğunu bir türlü anlayamadığımız Komünist Partisi'ne ne demeli?

* * *

Onlar da direnip duruyorlar. Şimdi yenilenmiş görüntüleriyle seçime "sıkı" hazırlandıklarını etrafa yayıp duruyorlar.

Komünist Partisi, zaten baştan bu şablona ters. Bakın, Amerika'da Angela Davis, yıllardır bir Komünist Partisi kurmak için can atıyor.

Aynı hanımefendi, ülkesinde sokakta rahat dolaşamazken, kendisi geçenlerde geldiği Türkiye'de çok daha iyi karşılandı. Ama Amerikan modeli, böyle bir partinin kurulmasına baştan izin vermiyor.

Şablon tahrif edildikçe; bundan sadece tahrif edenler nasibini alıyor sonuçta.

seçime doğru

Talip Uzun 1974 Kars/Sarıkamış doğumlu. 1990 yılında ailesiyle birlikte İzmir'e taşındı. 1992 İzmir İmam Hatip Lisesi mezunu. Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünü bitirdi.

Bundan sonrasını Talip Uzun'dan dinleyelim:

"Üniversiteyi bitirdiğimde ülkemiz 28 Şubat şartlarını yaşıyordu. Kaymakamlık dahil bir çok kariyer meslek sınavını kazanmama rağmen imam hatipli olmaktan dolayı mülakatlarda elendim. Çalışma hayatına tekstil işçisi olarak başladım. Ardından Maliye Bakanlığı'nda memur oldum. Sonra PTT müfettiş yardımcılığını kazandım. Sağlık Bakanlığı'nda müfettişlik, başmüfettişlik yaptım. Ankara Kalkınma Ajansı'nda denetim faaliyetlerini koordine ettim. Son olarak Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nda başkan yardımcısı iken AK Parti'den milletvekilliği aday adaylığı için istifa ettim.

Şimdiye kadar siyasi iradenin kararları doğrultusunda bir bürokrat olarak çalışırken şimdi milleti temsil eden parlamentoda karar vericiler arasında olmak istiyorum."

siyasetten

Tevfik Diker, Manisa'nın bir eski milletvekili. Yeniden siyasete soyundu ve konuştu:

"Neden 8 Mart'ta açıklayacağım?"

İşte yanıtı:

"Manisa Bağımsız Milletvekili adaylığımı 8 Mart 2015 Pazar günü saat 13.30'da açıklayacağımı paylaşmıştım. Ülkemizde ve en son Manisa Akhisar'da bir kadın cinayeti yaşadık. Cennet anaların ayakları altındadır denilen bir ülkede bu menfur vahşi cinayetleri şiddetle kınıyorum. Analarımıza ve bacılarımıza sahip çıkmalıyız. 1991'de tercih oylarıyla bana sahip çıkan analarımıza, bacılarımıza, kadınlarımıza sahip çıktığımın ayrıca yapılan vahşetin, zulümlerin karşısında durduğumun bir göstergesi olarak seçildiğim takdirde TBMM'de kadın haklarını savunacağımı ilan etmek maksadıyla açıklamamı 8 Mart'ta yapıyorum."

küpe

Korku bütün meziyetleri gölgeleyen bir engeldir.

Dedikoducu iki kadın, bir arkadaşlarını çekiştiriyordu. Biri:

"Yeni aldığı kürkle büyük havalar atıyor, şekerim..."

Diğeri dayanamadı ve konuştu:

"O kürk, ömrünce taşıdığı sahibini bile hayvanlıktan kurtaramadı."