• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

12 Eylül yargılanırken

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06 Nisan 2012, 18:52
Dün Ankara Adliyesi'nin önünden geçerken oradaki manzaraya durup baktım, 12 Eylül'den şikayetçi olanlar ve Kenan Evren'in yargılanmasını isteyenler oradaydı.
Ellerinde sivri sözlerin yazılı olduğu pankartlarla bekliyorlardı.
İlk bakışta orada gördüğüm insan topluluğunun içinde öyle insan yüzleri vardı ki, anlıyorsunuz, 12 Eylül darbesinin zulmüne uğramış mağdurlar onlar.
Kimi işkenceden hayatı kaymış insanlar...
12 Eylül kiminin kardeşlerini, kiminin evlatlarını, kiminin sevgililerini ellerinden almış...
Kimi onlarca yıl cezaevinde kalmış...
Hele o hayatının baharında işkencecilerin elinde can veren ve bir kuytu yere gömülen, hala da haber alınamayan delikanlıların anaları...
Onların, onca geçen yıllara rağmen, hala yüzlerinden akan hüzün ve acıyı gördüm.
Durdum baktım, en çok da onlardan etkilendim.
Bir saat kalmışım orada.
***
12 Eylül yargılanıyor.
Hayal gibi ama yargılanıyor işte.
Bir kere, adliyenin önünü dolduran, acılarını yaşayanların dışında, oraya siyaset için gelenler Başbakan Erdoğan'dan samimi bir özür dilemeliler.
Daha 20 ay önce 12 Eylül referandumu yapılırken 12 Eylülcülerin yargılanmasını mümkün kılan Anayasa Değişikliği Paketi'ne orada öfkeli siyasi pankartlar taşıyanların hepsi "hayır" oyu vermişlerdi.
Hayırcı CHP, BDP ve MHP şimdi müdahil.
Bunun da üzerinde fazla durmuyorum, zira yaşadığımız olay, yani 12 Eylül darbesinin yargılanması müthiş bir olay.
Sergilenen çelişkileri bile görmezden gelebiliriz.
Türkiye, siyasi tarihinde ilk kez, darbeciyi yargı önüne çıkarıp hesap sormaktadır.
Bu bizim gerçekten bir devlet olduğumuzu, üstelik, hukukun bütün güçlerin üstünde bir güce sahip olduğu bir devlet olduğumuzu gösteriyor.
Demokrasimizin aldığı mesafenin göstergesidir aynı zamanda bu dava.
Bundan böyle bırakın darbe yapmayı, darbeyi düşünmenin bile kendiliğinden caydırıcı nedenleri olacaktır.
***
Ancak...
Bu yargı sürecinin başlamasıyla birlikte hiç hoşuma gitmeyen bazı tavırlar görüyorum.
İlk olarak beni rahatsız eden husus, yargı sürecini Kenan Evren'i linç kampanyasına dönüştürme çabalarıdır.
Bu davanın tarihsel önemi Kenan Evren'in yargılanması, hapse girmesi değildir.
95 yaşındaki zavallı bir ihtiyarı linç ederek, hapse atarak hiçbir yere varamayız.
Bu davanın önemi, ilk kez darbe zihniyetinin mahkeme önüne çıkartılıyor olmasıdır.
Bundan sonra darbeleri imkansız kılacak olan şey budur.
O nedenle, darbe mağdurları, 12 Eylül darbesinin acısını çekenler, vakar ve centilmenliği asla elden bırakmamalıdır.
Darbeci sanıklar karşısında asla yeniçerileşmemeliyiz.
Sakin olmalıyız.
Zaten şu anda yargının elinde o darbecileri elli kere mahkum edecek bilgi ve kanıtlar var.
Mahkemeler gereğini yapacak ve darbecileri zillete mahkum edecektir.
Darbe mağdurları ile darbeciler arasında bir kalite farkı olduğunu göstermek zorundayız.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.