Yiğidin hakkını yiğide vereceksiniz. Cesur karar alma yeteneği olan bir başbakanın, ufuk sahibi ve enerjik bir bakanın, inançlı bir bürokratik kadronun eseridir hızlı tren.
Alın teriyle, binbir meşakkatle ortaya çıkmış bir medeniyet göstergesidir. Alın teri ve meşakkat diyorum, çünkü YHT yapım kararının kolay alınmadığını biliyorum. Bu çapta bir işe başlamak için önce elbette siyasi bir karar vermek gerekiyordu ve üstelik hükümetin öncelikleri arasında YHT diye bir mesele de yoktu. Ardından bu işin finansmanının bulunması gerekiyordu, zira bu tür toplu taşım araçları için büyük kaynaklara ihtiyaç var. Bunların olması da yetmiyor, bu işi yürütecek ve yönetecek teknik kadroların bulunması lazım.
Bunların hepsi gerçekleştirildi.
YHT hayatımıza sessizce girdi, ancak hayatımıza yüksek bir hız kazandırdı.
"Sessiz devrim" dedikleri bu olsa gerek.
Şimdi bakın mesafe-insan ilişkileri nasıl etkilendi hızlı trenle:
Konya-Ankara arası bir telefon muhabbeti süresine indi.
Ankara-Eskişehir arası bir gazete okuma süresi kadar.
Önümüzdeki aylarda, 29 Ekim'de İstanbul-Ankara Yüksek Hızlı Tren seferleri başlayacak.
Ankara-İstanbul arası 2.5 saate inecek.
Sonraki yıllarda İzmir-Ankara, İzmir-İstanbul YHT seferleri başlayacak.
Cumhuriyet muasır medeniyet yolunda bir basamak daha atlayacak.
***
Zaman-mekan-mesafe kavramlarını alt-üst eden bir taşıma aracı dedik Yüksek Hızlı Tren için.
Aslına bakarsanız eski kafa konforunu kökten değiştiriyor.
Bana eski Türkiye ile yeni Türkiye arasındaki farkı gösteren en önemli işaret ne derseniz, tartışmasız Yüksek Hızlı Treni gösteririm.
Hızlı tren Türkiye'yi birleştiriyor.
Daha şimdiden Konya, Bursa, Eskişehir, Kütahya, Afyon ve İstanbul gibi şehirler birbiriyle bütünleşmeye başladılar.
Bir süre sonra İzmir'le Diyarbakır birleşecek YHT üzerinden.
Bu araç daha şimdiden eğitim, ticaret ve sosyal ilişkileri hızla geliştiriyor ve daha da geliştirecek.
***
Yüksek Hızlı Tren'in getirdiği ilginç bir gelişme daha var:
Hızlı trenin direkt veya dolaylı ulaştığı şehirlerde sanat olaylarında gözle görülür bir artma göze çarpıyor.
Müzelerin önünde ziyaretçi kuyrukları oluşuyor.
Eskiden sinek avlardı bu müzeler.
Geçenlerde bir araştırmacı YHT'nin ekonomiye etkilerini araştıran bir kitap yayınladı.
Mesela bir araştırmacının da çıkıp Yüksek Hızlı Tren hatlarında yaşanan sanat hareketliliğini bir araştırması gerekir.
Eminim çok çarpıcı sonuçlar çıkacak ortaya.
Sonuç olarak hızlı treni seviyoruz ve artık onsuz yapamıyoruz!