Merakla beklenen demokrasi paketi bugün nihayet açıklanacak. Paketi başbakan Erdoğan'ın bizzat açıklayacak olması içeriğinde hatırı sayılır unsurların bulunduğu yönündeki beklentileri artırdı.
Diğer taraftan Türkiye'nin doğal ve sağlıklı bir demokratikleşme süreci yaşamasından endişe eden, daha doğrusu böyle bir doğal ve gerçek demokratikleşmeyi kendi siyasal pozisyonları için tehlikeli gören legal ve illegal muhalefet daha açıklanmadan ve dolayısıyla içeriği belli olmadan pakete ağır ve hırçın bir muhalefet yaptılar.
***
Gündelik siyasetin taktik boyutu üzerinden düşünürsek, demokratikleşme paketine karşı sergiledikleri muhalefete hak vermek gerekir. Zira karşılarında her alanda durmadan enerji üreten bir AK Parti iktidarı var ve demokratikleşme paketi toplum tarafından olumlu algılanırsa bu demektir ki CHP yine halktan beklediği desteği alamayacak, alamadığı gibi yine değişimin önündeki takoz olarak görülecektir.
Diğer muhalefet, yani bölücü PKK zihniyetini temsil eden BDP ise bu tür demokratikleşme süreçlerini kendi varlığı için hepten tehdit edici ve çok tehlikeli görüyor. Zira PKK, barış iklimine katkıda bulunacak her demokratik gelişmenin tabanlarının ellerinden kayıp gitmesine neden olacağını düşünüyor.
Zaten herkes gördü ki demokrasi içinde yeni bir hayatı liderleri Abdullah Öcalan'a rağmen reddetti PKK.
Onun için sivrisinek ilacı reklamlarındaki haşarat tiplemesini gözünüzün önüne getirin, oradaki haşereler gibi korkuyorlar demokrasi ikliminin oluşmasından.
Bu arada CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun demokratikleşme paketinin milletin önünde tartışılarak oluşturulması yönündeki eleştirisinin hiç mi haklı tarafı yok?
Hayır var, Kılıçdaroğlu haklı, bu tür köklü değişimlerin halkın önünde tartışılarak yapılması doğru olanıdır, ancak muhalefetin de gerçekten demokrasi istediği bir ülkede olur söylediği türden demokratikleşme. Biz de olduğu gibi demokratikleşme süreçlerini kendi siyasal varlıkları için tehlike gören ve engellemek için binbir tuzak kuran bir muhalefetin olduğu Türkiye'de değil. O nedenle hükümet bu paket çalışmasını gizli yürütmekle müzakereci demokrasi ilkesine aykırı davranmış, ancak demokratikleşme sürecinin kazaya uğramasına da engel olacak bir yol izlemiştir.
***
Gelelim şimdi herkesin merak ettiği hususa: Demokratikleşme paketinin içinde neler olacak?
Bunu tam olarak kimse bilmiyor ama ben tahminlerimi söyleyeyim:
Birincisi, Kürtleri ilgilendiren maddeler olacak. Mesela yer adlarının iadesi mümkün olabilecek. Kürtçe öğrenimde kolaylıklar getiren bazı kanuni düzenlemeler yer alacak. Kamu kurumlarında Kürtçe bilen eleman bulundurma zorunluluğu getirilecek. Belki sınırlı bir af düzenlemesi de pakette yer alabilir.
Pakette Alevilere yönelik esaslı düzenlemeler yer alırsa buna kimse şaşırmamalıdır. Gezi olayları Alevi haklarını bir kere daha gündeme getirmiştir. Cem evlerine dönük bazı yardımlar, dedelere maaş, alevilerin diyanette temsilleri gibi hususlar muhtemelen pakette yer alacak.
Pakette yine muhtemelen başka etnik grupların da hakları gözetilecek.
Bu arada elbette başörtüsüne dair de bazı yeni düzenlemelerin olacağı beklenmelidir.
Kamu çalışanlarının başörtüsü takabilme özgürlüğünün sağlanması ve başörtülü milletvekili seçilme hakkının yasal bir temele oturtulması gibi bu paketin karakterini de ortaya koyacak türden maddeler içerebilir.
Karakter dediğim şudur: Hiç kimse bu paketin mimarisinin bir etnik gruba göre tasarladığını zannetmesin ve böyle bir beklenti içinde olmasın. Bu paket açıklandığında görülecektir ki demokratikleşme ne sadece Kürtlerin ne sadece başörtülülerin ne de sadece aleviler ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmıştır. Paket doğrudan doğruya Türkiye'nin demokrasisinde genel bir kalite yükselmesini sağlayacak biçimde ve geneli gözeterek tasarlanmış, bu amaca hizmet edecek bir mimari, bir dil ve bir siyasal teknoloji kullanılmıştır.
Şu ana kadar pakete ilişkin bildiğimiz tek husus da budur.
Yarın sabah öğleye kadar A Haber'de demokratikleşme paketini tartışacağız, sizi de bekleriz.