Milli günler sizi ne ölçüde etkiler bilmem ama beni bambaşka bir ruh haline götürür. Daha dilim yeni dönmeye başladığında konuşmaya, kendi büyüklerim dahil atalarımızın kahramanlıklarını dinlemek nasip oldu bana çok şükür. Bir imparatorluğun sonu ve Cumhuriyet'in inşası kadar basit kurduğumuz şu cümlenin gerçekleşmesinin nasıl meşakkatli olduğunu, ne acılarla yoğurulan, ne yokluklarla varolan bir süreci içerdiğini her dinlediğimde, yaşım 40'ı geçtiğinde bile hala tüylerim diken diken olur.
***
İşte; bugün en büyük bayramımız. Zafer Bayramı'mız.
30 Ağustos, sadece, bir milletin siyasi kaderinin yeniden yazıldığı, varlığının yeniden kabullenildiği muazzam bir zafer değil, aynı zamanda bir RUH'tur çünkü.
Her başımız sıkıştığında, muhtaç olduğumuz bir ruhtur hem de..
Güzel ülkem üzerine oynanan oyunlara karşı güç ve iman tazelediğimiz bir RUH'tur..
Büyük Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını sonsuz hürmet ve şükranla bir kez daha anacağımız gündür bugün. Silah arkadaşları sadece asker değildi elbette Büyük Atatürk'ün. 30 Ağustos, baştan sona askeri bir zafer mutlaka ama sivil desteği, halk desteği olmaksızın kazanılamayacağı ve kazanılmadığı da bilinmeli..
ATATÜRK VE ATALARIMIZIN İZİNDE
Bizi, 9 Eylül ile buluşturan Zafer, Sakarya-Dumlupınar-Kocatepe hattında kazanılmıştı. Türk tarihinin en büyük zaferlerinden biriydi bu meydan muharebesi. Bir milletin kader çizgisini belirleyen bir önem bu. Türkler, dağılmış, tarumar olmuş bir orduyu, tek bir kişinin etrafında yeniden örgütlemişler ve dünya savaş tarihinin en stratejik savaşlarından birisini gerçekleştirmişlerdi.
Türk ordusunun, düşmanlarına karşı bir silah üstünlüğü yoktu. Ama başka mukayeseli üstünlükleri vardı. Düşmanı, vatan topraklarından söküp atmaya, emperyalizme unutamayacağı bir ders vermeye kararlıydı. Bu savaşın sonucunu; tek bir kişinin kafasından çıkan dahice bir strateji belirlemiştir. İnanç ve kararlılıkla beslenen bir akıldır bu..
Gazi Mustafa Kemal'in aklı..
Bu zafer, Türk milletinin varlığını, yaşama iradesini bütün dünyaya kabul ettirdiği bir siyasi zemini de kendiliğinden çıkartmıştır. Bizi Cumhuriyet'e, Lozan'a götüren sürecin siyasi iklimi o gün, o savaş meydanında hemen hemen oluşmuştur.
***
30 Ağustos'ta mezar taşlarını da unutmayın.
Siirtli Mehmetçik ile Tireli Mehmetçiğin vatan için şehit düştükleri yeri hep hatırlayacağız. Bu ülke üzerinde birileri oyun mu oynamak istiyor; hemen bu vatan için kanlarını-canları veren gazilerimizi, şehitlerimizi anacağız. Biz, güç almak için hatırlayacağız, düşmanlarımız akıllarını başlarına alsınlar diye hatırlayacağız.
İşte; böylesine bir askeri zaferin yıldönümünde hissettiklerim ve millet olarak hissettiklerimiz bunlar. Askerimizle, sivilimizle, yek vücut ne büyük bir milletin evlatları olduğumuzu hiçbir zaman unutmadan, her nefeste bir kez daha gururlanarak daha nice yıldönümlerimizi kutlayacağız..