Geçtiğimiz Çarşamba ekonomist Atilla Başlar'ın, Hegel'in tez-anti tez ve sentez teorisinden yola çıkarak Türkiye'nin ekonomik ve siyasal tarihine baktığımızda önümüzdeki seçimlerde "ufukta koalisyon" göründüğünden söz etmiştim. Perşembe günü tam sayfa ilan girince yazının devamı da bugüne kaldı.
Özetle diyor ki Atilla Başlar; "2019'a kadar Özal'ın koyduğu tez ve Kemal Derviş'in anti tez dönemi bitecek. Sonrasında yeni bir tez dönemi başlayacak."
Peki, neler olacak? Yeni tez ne üzerine kurulacak?
"Bence" diyor Atilla Başlar, "Yepyeni bir birlik kuracağız. Şimdi AB'ye girmek için uğraşıyoruz, Avrupalılar mırın kırın edip, işi yokuşa sürüyorlar. Sanki biz de bir birlik nasıl oluşturulur, kurulur onun antrenmanını yapıyoruz."
Yani 2019 sonrası kendi birliğimizi kurcağız.
TÜRKİYE'NİN GÜCÜ
"Zaten bunu işaretlerini Ahmet Davutoğlu veriyor. Örneğin Ortadoğu'da duvarlar kalktı, Lübnan, Ürdün birleşti, serbest ticaret dönemi başladı. Girişimcinin önü açıldı, iş kolaylaşıyor. Bu işbirliği giderek büyüyecek. Bölgedeki ülkelerden hangisi içine dahil olacak? Onu zaman gösterecek ama eski Osmanlı dönemi gibi bir dönem yaşanacak."
Peki, Büyük Ortadoğu Projesi?
"O da böyle bir proje ama ABD baktı ki, bu zorla olmuyor. Türkiye'nin Medeniyetler İttifakı'nın eş başkanı olması da, bunun getirdiği bir sonuç. ABD baktı ki, bu projenin gerçekleşmesini sağlayacak tek ülke Türkiye. Tabii biz de bunu tek başına yapamayız. Birlikte olacak. Ona rağmen, şuna rağmen değil birlikte yapacağız."
Bu bölgede yaşayanları birleştirecek en önemli şeyin, din unsuru değil, birlikte görülecek ortak rüya ve ortak gelecek olduğunun da altını çiziyor Atilla Başlar ve "Bu da oluşmaya başladı zaten" diyerek şöyle devam ediyor:
YENİ LİDER ÇIKACAK!
"Avrupa'ya bakıyorsunuz, zayıfladı. Yani aslında eksen kayması diye bir şey yok. Eskiden vardı, çünkü Batı vardı, dolayısıyla da Doğu. Şimdi ise Batılılaşma değil, küreselleşme var. Türkiye'nin bir eli Batı'da, bir eli Doğu'da, Bir eli Kuzey'de, bir eli Güney'de. Ayrıca bölgeyi birleştirecek tek ülke Türkiye. Dolayısıyla Davutoğlu'nun izlediği politika bence doğru. Bugünden bakınca eleştirilecek yönleri var belki ama 10 sene sonrasını düşünürseniz doğru. Çünkü göreceli olarak ülkelerin güçleri değişiyor."
Önümüzdeki on yılın biraz sancılı geçeceğini ama Türkiye'nin geleceğinin parlak olduğunu söylüyor. Ve bir de Çanakkale'de yaşayan bir kahinden duyduğu ve tezlerinin desteklediği bir kehanette bulunuyor; "2019'da yeni bir lider çıkacak. Deli Çavuş lakaplı ikinci bir Atatürk gelecek."
TEKNOPARKLAR
Gelelim, bu süreçte girişimcilere yönelik önerilerine.
"Bazı sektörler geriye gidiyor, konfeksiyon mesela. Ama orada da sektör geriye giderken bile yükselen alt başlıklar olabilir. Ekonomi küçülürken bazı alanlar büyür. Kişiler girişimciler de kendi konumları ve çevreleriyle ilintili bir şekilde bir gözlem yaparak, antenlerini açarak bu alanı tespit edebilirler. Ve Türkiye çığır açacak sektörler, teknolojiye eşik atlatabilecek bilgi birikimine sahip" diyerek 2007'den sonra hızla artan Teknoparklar'ı örnek gösteriyor.
"Eskiden Ar-Ge yapan kişilere bilgi üret deniyor ama onun bundan faydalanmasına izin verilmiyordu. Yeni kanunla üniversite hocaları da şirket kurabiliyor. Ve geliştirilen yeni ürünlerden elde edilen karlar vergiden muaf olacak. 19-20 teknopark var. Buralardan büyük patlamalar çıkacak. Bugünleri bir kuluçka dönemi gibi düşünün. Özellikle sağlık konusunda. Nano teknoloji bir tanesi. Kanı durduran bir ürün buldu Ege üniversitesi'nden bir hoca. Daha da artacak. Bilişim mesela. Birçok firmamız dünyadaki en iyi ürünleri yapıyor. Ve hidrojen ve bor endüstrisi..."
Eğer ilan gelmez, bir aksilik olmazsa yarın bu konuya devam ederiz.
