Bir arabesk müzik fırtınasıdır gidiyor. Arabesk müzikten kopamadığımız için olsa gerek herkes Fazıl Say'a yükleniyor. Haksız bulunuyor Fazıl Say. Snob, kendini beğenmiş ve faşist olduğu söyleniyor.
Peki, haksız mı Fazıl Say?
Ne diyor: "Arabesk müzik, arabesk yaşam tarzının betimlemesidir. Aydınlığın, çağdaşlığın ve öncülüğün, sanatçılığın sırtına külfettir. Emek karşıtıdır, duyarsızlıktır ve yaratamamaktır! Etik dışı 'yalan dolanla' doludur. Ortadoğu işi, 3. sınıf, acındırmaca, tembellik, yeteneksizlik, rant, çamur, muallaklıklar üzerinden yaşar."
Yalan mı söyledikleri? Ağır kaçabilir, eleştirinin dozu yüksek olabilir ama doğru değil mi Allahaşkına!
Elbette arabesk müziğin hitleri olabilir, içlerinden bazıları fenomen hale gelmiş, çoğumuzun dinlemekten ve söylemekten keyif aldığı eserler çıkmış olabilir ama bir saptama yapıyor bence Fazıl Say ve bu saptamasında da haklı.
FELSEFESİ KADERCİLİK
Arabesk müzik acındırma üzerine kuruludur. Kadercilik, felsefesidir. Başa gelen durumdan şikayet edilir, yakınılır, herkes suçlanır ama bir şey yapılmaz. Durum kabullenilir, mücadele edilmez, edilmek için çaba gösterilmez, sadece lanet okunur.
Ne yalan söyleyeyim sevmiyorum ben de arabesk müziği. Katlanamıyorum. Var elbette içlerinde beğendiklerim, severek dinleyip, söylediğim. Ama sayıları üç-beşi geçmez, o da içinde bulunduğum ruh haline göre değişir. Yoksa içimi bayıltır, ruhumu karartır ve demoralize olmama neden olur.
O yüzden sesini, duruşunu, hayata bakışını çok sevdiğim ve her albümünü aldığım Şevval Sam'ın Arabesk albümünü almayı aklımdan bile geçirmedim. Şaşırdım da böyle bir albüm yapmasına. Aynı şekilde Işın Karaca'ya da. Radyoda rastladığımda hemen kanal değiştiriyorum. Gerçekten tahammül edemiyorum ve başka şarkılarını dinlerken tüylerimi ürpertip ruhumu okşayan Işın Karaca sesi, arabesk müzik söylediğinde diken diken ediyor.
Ama tercih onların.
Söyledikleri gibi arabesk müzik Türk halkının gerçeği, seçimi. İşte Fazıl Say'ın eleştirdiği nokta da bu bence.
Bu, kabullenme ve teslim olma hali.
KARA TOPRAK
Eleştiriler üzerine de ağır yorumlar yapıyor Fazıl Say:
"Arabesk yavşaklığı ağır bir deyiş, diye itiraz edenlere şunu derim: Bu söz fazlasıyla yerine oturan bir söz. Umarım kalıcı olur. Dobra mı? Evet dobra! Beni eleştirenler de genelde arabesk müziği dinleyen alt tabakayı küçümsediğimi, bir müzik faşisti olduğumu söylemekte. Evet, alt tabakaya sesleniyorum. Lütfen daha fazla sömürmelerine izin vermeyin."
Kendisine "müzik faşisti" diyenlere, Louis Armstrong'un bir sözüyle cevap veriyor: "İki tür müzik vardır, iyi müzik ve kötü müzik. Ne zamandan beri 'iyi müziği savunmak' 'faşistlik' oldu? Yalanla yaşamayın!"
Bu yazıyı yazarken bana, ünlü piyanist ve bestecinin Aşık Veysel teması üzerine yaptığı Kara Toprak adlı eserinin eşlik ettiğini de söylemem lazım. İlk kez Mersin Kız Kalesi'nde dinlediğim bu eseri onu eleştirenler de dahil herkesin dinlemesini ve sözlerindeki gerçekliğin tartışılmasını isterim.