Bir özel gün daha... 14 Mart Tıp Bayramı. Tıpkı Öğretmenler Günü, Dünya Kadınlar Günü veya benzeri günlerde olduğu gibi 'bu doktarların halinin ne olacağını' konuşacağız. Arkasından yetkili makamlar 'tıp sektöründe elde edilen başarıları' anlatacaklar. Dilekler gelecek, temenniler peşine eklenecek ve bir 'özel gün' daha, gelecek sene tekrar aynıları tekrarlanana kadar tamamlanmış olacak... Peki bütün bu 'duygu seli ve kutlamalar' çerçevesinde, gerçekten neler olup bittiğine bakacak, işe yarayacak çözümlerden konuşacak mıyız? Mecburi hizmetini eşinden-evinden ayrı yapmak zorunda kalan kadın doktorlarımızdan, sosyal haklarından, kızgın hastalar tarafından tartaklanmalarından ve hatta öldürülmelerinden? Hiç sanmıyorum. 'Tatsız mevzular' bu özel günlerin konusu değil çünkü.
Ben de kafama takılan bir konuyu gündeme getirmek istiyorum... Popüler dizilerdeki doktorlar! Evet, Türk Tıp Dünyası'nın yaşadığı sorunlar çerçevesinde size 'devede kulak' gibi gelebilir bu mevzu. Ama o kadar gözüme batıyor ki...
Mesela, Fox TV'de pazartesi günleri yayınlanan ve oldukça da beğenilen Yer Gök Aşk dizisi. Dizideki ana karakterler sık sık kavga dövüş içine girdikleri için hastane sahnesi eksik olmuyor diziden diyebiliriz. Ve her hastane sahnesinde bir 'akıl tutulmasına' yakalanmış doktor oluyor. Bu öyle bir doktor ki, mevzu bahis karakter kimse onun önerdiği paraya tav olup istediği yalanları peşpeşe sıralıyor diğer karaktere. Mesela hamile olmayan eş için hamile, hasta olmayan koca için hasta, henüz hayatta olan eski 'yavuklu' için öldü diyebiliyor.
Benzer bir durum aynı kanalın Lale Devri adlı dizisi için de geçerli. Baş karakterlerden Toprak, hapislere düşüyor. Bir de hamile... Hamileliğine son vermek için para vermesi yeterli oluyor. Nasıl bir yemin etmişse dizi doktorumuz, genç kadına kürtaj yapmayı kabul ediyor.... Örnekleri artırmak mümkün. Mesela Adını Feriha Koydum adlı dizide de eski nişanlı Halil, ruh ve sinir hastalıkları hastanesinden kaçabilmişti. Nasıl mı? En bilindik yöntemle: Haplarını içmiyor. Bir doktor da bunu kontrol ettirmiyor... Ya da Al Yazmalım'da Helin, kanser değilken kanser olduğunu söyletebiliyor doktorlarına. Amaç bir genç adamı 'kafeslemek!'
Haa diyeceksiniz ki: Amma yaptın! Sonuçta gerçekte de durum böyle... O zaman benim de iki kelam lafım var: 1- Ben böyle doktorlar olduğuna inanmıyorum. Son derece başarılı, dünya literatürlerine geçen çalışmaların yapıldığı bir ülkede, artık iyiye doğru bir ivme yakaladığımıza, eksiklerimiz olmakla berabar son derece iyi bir noktada olduğumuza inancım var. 2- Tabii ki görevini ihmal eden, para için meslek ilkelerini hiç sayan doktorlar da var. O zaman, doktorlarımızdan rica ediyorum, sağınıza solunuza bakın ve siz bize anlatın. Bunu engelleyebilecek en yetkili merci yine bizzat sizken neden varlar?