• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
SEDA KAYA GÜLER

Yönetim kadın işidir

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28 Aralık 2014, 19:46
Son günlerde beni en çok mutlu eden haberlerden biri, Serpil Hoca'nın Mülkiye'nin ilk kadın dekanı seçilmesi oldu. Üstelik böylece Ankara Üniversitesi'nin kadın dekan sayısı 4'e çıkmış oldu. Zaten kadın-erkek eşitliğinden yana olanların amacı da her yerde temsili eşitlik. Yani yönetimi yarı yarıya paylaşmak.
Dört dekan çok gibi görünüyor ama aslında değil. Zira Ankara Üniversitesi'nde 15 fakülte var. Bunun sadece 4'ü kadın. 3 veya 4 kadın daha dekan seçilirse gerçek eşitlikten söz etmiş olacağız. Ama yine de bir üniversitede 4 kadının dekanlık yapması önemli. Darısı diğer üniversitelerimizin başına diyelim ve hepsi profesör olan bu dört kadını tanıyalım.
Ruken Öztürk, İletişim Fakültesi dekanı. Ayşe Çakır İlhan, Eğitim Bilimleri, Arzu Oğuz da Hukuk Fakültesi dekanıydı. Bunlara şimdi Serpil Sancar da eklendi.

SERPİL SANCAR

155 yıllık Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin dekanı olan Serpil Sancar, kadın hareketinin önemli isimlerinden. Siyaset Bilim ve Kamu Yönetimi Bölümü'nde öğretim üyesi. Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanlığı ve Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM) Müdürlüğü de yaptı.
Sancar siyaset sosyolojisi, küresel siyasal hareketler, cinsiyet eşitliği politikaları, Türk modernleşmesinin cinsiyeti, feminist kuramlar, toplumsal araştırma yöntemleri konularında dersler veriyor. Kadınların siyasete katılımını önemsiyor. Bir önceki genel seçimler sırasında yaptığımız bir söyleşide "Kadınların siyasete eşit katılımı nasıl sağlanacak, görünmez duvarlar nasıl yıkılıp, kapılar nasıl açılacak?" sorusuna şu yanıtı vermişti:

EŞİT KATILIM
"Bu konuda iki üç noktanın dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum.
-Birincisi başörtüsü sorunu. Örtülü örtüsüz kadın ikilemini aşmak, kadınların eşit katılımı hakkında çok stratejik bir mesele haline geldi. Bunun için objektifi kadınların bedeninden din hizmetlerine kaydırmak gerekir. Diyanet İşleri Başkanlığı cinsler arası eşitlik söylemini yayan bir kurum haline gelmedikçe, bu meselinin aşılabileceğini düşünmüyorum. İslam dini cinslerin farklı olduğunu, eşit olmadığını söylediği noktada başörtü meselesini feministlerin aşması mümkün değil.
-İkinci nokta aile içi şiddet konusunu, siyasi şiddet meselesine bağlamamız gerekiyor. Etnik temelli kimlik sorunlarının çözülmesi, şiddet politikalarının feministler tarafından eleştirilmesiyle mümkün olur.
-Üçüncüsü de, siyasal parti reformunun gerçekleşmesi. Bu konu, demokratikleşme programı olarak kadınlar için en temel mesele."
Ankara Üniversitesi'nin kadın dekanları "yönetim erkek işidir" algısının yıkılması gerektiğini savunuyorlar ve bunun için de birlikte hareket edeceklerini ve üniversiteyi güzelleştireceklerini söylüyorlar. Darısı ülkenin de başına.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.