Bilinen adıyla Aksona Mehmet... Yani Son Süngerci Mehmet Baş. Tam 55 yıldır ortalama 60 metre derinlikten sünger çıkarıyor. Yakın zamanda UNESCO'nun Yaşayan İnsan Hazineleri listesine girmeye hazırlanıyor. Kuzey Afrika kıyılarında, öldükleri yerlere gömülen sahipsiz süngercileri ve vurgun yiyerek sakat kalanları, Halikarnas Balıkçısı'nın "Deniz Gurbetçileri" kitabındaki, "Hiçbir çile sünger avcılarınınkinden daha korkunç ve hiçbir çaba onlarınkinden daha ağır değildir" sözleriyle anıyor. Adına kitaplar yazılan, belgeseller çekilen Aksona Mehmet'le, hala sünger avcılığında kullandığı Bodrum'un en eski teknesi olan Aksona'da sohbet ettik.
Ne zaman başladınız sünger avcılığına?
Şimdi 70 yaşındayım. Süngere ilk ulaştığımda 15 yaşındaydım. O gün bu gün 10 ile 70 metre arasındaki derinliklerden sünger çıkarıyorum"
Bölgede süngerciliğin tarihi nereye kadar gidiyor?
1700 yıl önce buralarda süngercilik vardı. Yine bazı kaynaklara göre, bazı yerlerde yapılan kazılarda, 4500 yıl öncesine ait izlere rastlanmış. Hipokrat'ın tıpta nasıl sünger kullandığı, eski Yunan arşivleri gibi kaynaklar bunu gösteriyor. Sünger, doğanın insanlara karşılıksız verdiği muhteşem bir ürün. İnsan vücudunu sünger kadar iyi temizleyen başka bir cisim yoktur. Tıpta bile kullanılan bir ürün.
BİZ ÇOK FAZLA TANIMIYORUZ
Türk Milleti yeterince tanıyor mu süngeri sizce?
Hayır. Süngerin yüzde 95'i ihracat ürünü, yüzde 5'ini biz kullanıyoruz. Bozkırlı bir millet olduğumuzdan süngeri çok tanıyamamışız.
En çok Bodrumlular tanıyor diyebilir miyiz?
Kısmen öyle denilebilir. Vaktiyle tonlarca sünger ihraç edilirdi. Bodrum fakirdi ama sünger konusunda zengindi. Süngerin merkezi Bodrum'du, Marmaris ve Boızburun'da da çıkarılırdı. Kaliminos'a yakın olduğundan eskiden Yunanlılarla birlikte çalışılmış. Uğruna canlar verdiğimiz bir ürün sünger.
'Uğruna canlar verdiğimiz' ifadesini açar mısınız?
Filolar halinde çıkmışlar buralardan. Eskilerden dinledim. Yelken ve kürekle Sicilya, Bingazi, Tunus kıyılarına gitmişler. Çıkardıkları süngeri getirip satmışlar, ülke ekonomisine katkı sağlamışlar. Dolayısıyla bugün Bodrum'da gördüğünüz deniz turizminin temelinde dünyaca ünlü bir marka olan mavi yolculuğun temelinde süngercilik vardır. Birçok süngerci Kuzey Afrika kıyılarında ölmüş ve öldükleri yerlere gömülmüş. O zamanlar cenazeyi taşımaya imkan yok. Ne mezarları var, ne isimleri. Onları her zaman saygıyla selamlarım. Onlar bütün zamanların ölümsüz süngercileridir. Kuzey Afrika kıyılarından Çanakkale kıyılarına kadar isimsiz mezar bırakan isimsiz kahramanlardır onlar.
BODRUM TEKNELERİ 1 NUMARA Bodrum'da imal edilen tekneler mi kullanılır hep?
Bodrum'da yapılan el işi ahşap tekneler dünyada 1 numaradır.
Peki, sünger neden yasaklandı sizce?
Sünger tükenir dedikodusu oldu. Bu mümkün değil. Bir bürokratın işgüzarlığı yüzünden 2000'lerin başında yasaklandı. Sadece Çanakkale'de izin veriliyor. Önümüzdeki yıl yasağın kalkacağını duydum. Mutlaka kalkmalı. Düşünebiliyor musunuz, aynı denizde Yunanlılar devam ediyor, bizde yasak. Yunanlıları devlet teşvik bile ediyor. Bu nasıl bir mantıktır anlamak mümkün değil.
Bir de UNESCO'ya başvuru var.
Bazı yazar arkadaşların girişimiyle başvuru yapıldı. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Deniz Ticaret Odası ve İl Kültür Müdürlüğü gerekli dosyaları hazırladı. Resmi başvuru yapıldı sanırım. Kabul edildiğinde UNESCO'nun Yaşayan İnsan Hazinesi'ne giren ilk Türk denizci olacağım. Bugüne kadar farklı alanlardan 30 Türk girmiş listeye, 24'ü yaşıyor. Bizimki farklı. Başka örneği yok.
MANDALİNA AĞAÇLARI BETONA SÜNGERCİLİK TURİZME YENİLDİ
Mehmet Baş,"80'lerde insanlar turizme geçti. Ben süngercilik ve turizmi birleştiren tek kişiyim. Misafirlere süngercilik de anlatıyorum, gösteriyorum. Misafirlerle dalıyoruz, onlar da süngeri görüyor, tanıyor. Ömrüm yettiğince devam edeceğim. Bodrum'un eskiden süngeri ve mandalini vardı. Mandalinleri kestik, beton yığını yaptık. Süngercilik de turizm baskısı altında kaldı.Yeni nesil sıcak bakmıyor. Süngercilikten ihtiyacı olan parayı kazanıyor, sermaye olarak kullanıp başka sektörlere geçiyor" dedi.
"BU İŞİN OKULU YOK BENDEN BAŞKA YAPANI DA YOK"
- Süngerciliğin bir okulu var mı, nasıl öğreniliyor?
Süngercilik asırlardır usta çırak öğretisiyle devam etmiş. Okulu falan yok bu işin, diploması yok. Kendi halinde süregelen muhteşem bir kültür. Fakat şimdi çırak da yetişmiyor"
- Başka var mı aktif süngerci?
Aktif olarak devam eden yok. Hobi olarak dalıp çıkaran var. Benden başka olmadığından 'son süngerci' derler bana.
"HER YERDE TÖRENLE KARŞILANIYORUM"
Birçok ülkede yakından tanınıyorsunuz.
Tunus'ta, Sicilya'da, Kuzey Afrika kıyılarında çok değer verirler bana. Törenle karşıladıkları olmuştur. Ben de hep "Bütün zamanların süngercileri adına" dalarım, kıyılarda onları anarım. Türkiye'de de son zamanlarda değer verilmeye başlandı. Zamanla anlaşılıyoruz.
ADEM ÜLKER