İzmir, 8 bin 500 yıllık tarihi, 36 uygarlığa ev sahipliği yapmış zengin coğrafyasıyla olağanüstü bir mutfak kültürüne sahip, Batı Anadolu'nun kadim kentlerinden biridir. İzmir mutfağı; Orta Asya'dan ve Kafkaslar'dan gelen et ve süt gibi besinlerden beslenen, Anadolu, Selçuklu, Osmanlı ve Akdeniz mutfağıyla bütünleşen bir mutfaktır. Esnaf lokantaları da bu zenginliğin çok önemli parçalarından biridir. Esnaf lokantalarının özelliği yemeklerin taze ve lezzetli olmasıdır. Görsel sunumdan çok damak zevkine hitap ederler. Esnaf kesimi, yemeğin sadece bir ihtiyaç değil, mutluluk verici bir eylem olduğunu bilir. Esnaf lokantaları Ahilik anlayışının yön verdiği usta çırak ilişkisiyle uzun yıllardır varlıklarını sürdürmektedir. Yerli ve yabancı müşterilerin çok olduğu, geleneksel lezzetleri ev yemekleri tadını yıllardır korudukları, çok müdavimi olan geleneksel hizmet anlayışına sahiptir.
SULTANLARIN AŞÇISINDAN EL ALDI
Esnaf lokantalarının İzmir'deki en önemli temsilcilerinden birisi Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesinde bulunan "Anadolu Sofrası İbrahim Usta"dır. İbrahim Beyret, nam-ı diğer İbrahim usta, 1979 yılından itibaren sektörün içerisinde. Anadolu Sofrası İbrahim Usta bir aile işletmesi İbrahim Beyret, eşi Şükriye Yücel Beyret ile birlikte işletiyor. İzmir Bornova'da, et ve sebze yemekleri ile her gün zengin çeşitleriyle sağlıklı aynı zamanda lezzetli yemek arayanlar adresi olmuştur. 17 yaşında Kilis'te çırak olarak başladığı bu sektörde Osmanlı Sultanlarından, Sultan Vahdettin'in aşçılığını yapan Cemal Ustadan ve Sultan Abdülmecit'in aşçılığını yapan Sait ustaların yanında yetişmiş, onlardan el almıştır. 1998 yılında Konak'ta Naturel Mutfak olarak kendi mekanını açmış. Tansaş mağazalarının taşeronluğunu yapmış ve yemeklerini vermiş. 2006'da ise Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi'nde Atatürk büstünün yanında, meydan durağındaki Anadolu Sofrası İbrahim Usta esnaf lokantasını açmış.
KARA FIRINDA SAATLERCE PİŞİYOR
Restoranların açık olduğu günlerde 90 kişilik kapasiteli mekan, geleneksel Türk mutfağından ağırlıklı menüsüyle hizmet vermektedir. Sabahları çorba çeşitleri ve öğle servisi bulunmaktadır. Türk mutfağının enfes lezzetlerinin sunulduğu günlük 30 çeşit yemek çıkmaktadır. Özenle seçilmiş ürünlerle, sağlıklı ve hijyenik mutfakta hazırlanan Türk ve Osmanlı Mutfağının doyumsuz lezzetlerini tadabilirsiniz. Anadolu Sofrası'nda yemekler odun ateşinin enfes kokusuyla mühürlenmektedir. Sağlık ve hijyen pandeminin en zor günlerini yaşadığımız bu günlerde en önemli detay haline gelmiştir. Restoran şu anda 'gel al' ve işyerlerine servis hizmeti vermektedir. Lezzetlerinin sırrını sorduğumda, kaliteli malzeme kullanmaları, kara fırında uzun pişirme süreleri ve ustalık el lezzeti olduğunu belirtiyorlar. Bütün yemekler kara fırında ortalama 4 saat pişirilmekte. Sabahları çorba çeşitleri kelle paça, işkembe, ezogelin ve mercimek her gün çıkmaktadır. Cumartesi günü geleneksel Antep usulü kelle paça çorbası bulabilirsiniz.
PEK ÇOK ÇESIT BULUNUYOR
Kafkas kebabı, piliç tandır, kavurma, nohut, çeyiz bohçası kebabı, kuzu tandır, kuzu incik kapama ve iç pilavın lezzetli uyumu. Dünya mutfağından ise şatobiryan ve piliç kievski çeşitleri sunulmaktadır. Zeytinyağlı çeşitleri; mevsime göre değişmekle birlikte özellikle enginar, bakla ve kereviz çok sevilmektedir. Tatlı olarak havuç dilim Antep baklavası, tereyağlı, kara fırında özel tarif ile lokantanın spesiyallerinden fırın sütlaç ve mekanın spesiyallerinden Kemalpaşa tatlısı tercih edebilirsiniz.
Son söz; İzmir mutfağının birçok kültürden etkilenmesi, bu mutfağın asimile olmasına değil, zenginleşmesine vesile olmuştur. İzmir ve Ege mutfağının zenginliği; bölgenin eşsiz iklimine, uygarlıkların beşiği oluşuna ve yaşam biçimine tüm bunları yansıtabilmesine dayanmaktadır. İzmir mutfağı, Türk mutfağının en zengin, en ayrıcalıklı, en özel mutfaklarından biridir.