Aydın'ın Söke İlçesine bağlı Serçin mahallesinde yaşayan, 65 yaşındaki Ayşe Özbaşı ile 66 yaşındaki Mehmet Özbaşı çifti 41 yıldır birlikte balıkçılık yapıyor. Ayşe ve Mehmet Özbaşı çifti, gün doğmadan 'Vira bismillah&' diyerek göle açılıyor. Özbaşı çifti, göl sularına ağ atıp yakaladıkları balıklar ile ekmeğini kazanıyor.
Evlendikten sonra eşinin en büyük yardımcısı olduğunu belirten Mehmet Özbaşı, "Eşim balıkçılığa bana yardım etmek amacıyla başladı. 41 yıldır eşimle birlikte gün doğmadan vira bismillah diyerek göle açılıyoruz. Havanın müsait olduğu her gün neredeyse gölde balık avlıyoruz. Bazı zamanlar ağlarımızı dolu çıkıyor, bazı zamanlar da boş çıkıyor. Teknede tek kişi avlanmak zor. Eşim bana yardımcı oluyor. Küreği döndürüyor veya çektiğim ağın balığını alıyor. Balıkçılık tabii ki çok zor ama balığa eşimle çıkmasam, başkası ile çıkmak zorunda kalacağım. O da kazancımızı kurtarmaz" dedi. Eşini ilk evlendikleri günkü gibi çok sevdiğinin altını çizen Mehmet Özbaşı, "Bütün gün eşimle birlikte olduğumuz için onunla ayrı bir bağım var. Eşimi çok seviyorum, iki oğlumuzu evlendirdik, ikimiz kaldık. Ölüm meselesi belli olmaz ama 'ben senden önce gideyim' diyorum. O ölürse ben asla evin içinde duramam" diye konuştu.
BÖLGENİN EN ESKİ KADIN BALIKÇISI
Öğleye kadar balık avlayan Ayşe Özbaşı, günün kalan zamanını ise ev işlerine ayırıyor, eşinin görevi ise avladıkları balıkları satmakla devam ediyor. Bölgenin en eski kadın balıkçılarından Ayşe Özbaşı, eşiyle evlendikten sonra balıkçılık serüveninin de başladığını söyledi. Eşiyle kaçarak evlendiğini anlatan Ayşe Özbaşı ise 41 yıldır mutlu bir yaşam sürdüklerini dile getirdi.
Özbaşı, "Eşimle kaçarak evlendik. Onu çok seviyorum. 41 yıldır varlık ve yokluk tasası oluyor ama bizim evliliğimiz iyi geçti. Balıkçılık yaparak iki oğlumuzu da evlendirdik. Günde 5 kilo balıkla borç ödedik. Sevgiyle saygıyı getirdikten sonra her şey olur gider. Benim sinirli olduğum zaman o sinirlenmeyecek. Bu evlilik böyle yürür. Ama şimdi maalesef evlilik çocuk oyuncağı oldu. Kaç yıldır evliyiz... İlla ki tartışmalar oldu ama yolumuza devam ettik. Bir yere gittiğimizde birbirimizi özleriz. Her yere birlikte gider beraber çalışırız. Yalnız kalmıyoruz. O benim sağ kolum ben onun sol koluyum. Aynı sandalda ve evde de biriz. İşte de biriz. Ölene kadar da inşallah bu şekilde mutlu gideriz" dedi.
BEN OSMANLI TORUNUYUM
Gölde kürek çekmenin zor olduğunu dile getiren Özbaşı, "Ne iş olursa yaparım. Ben Osmanlı kadınıyım. Asla gocunmam. Zamanında analarımız cepheye mermi taşımış. Biz onların evlatlarıyız. Eşim çocukluğundan beri balıkçılıkla uğraşıyormuş. Yalnız çalışıyordu. Bende ona yardım etmek amacıyla bu işe giriştim. Şimdi bu işe alıştım ve bende bir balıkçı oldum. Çalışmak lazım. Bir elin nesi var iki elin sesi var. Çalışırsan olur, çalışmazsan olmaz. Böyle çalıştık hep. Hayatımdan da çok memnunum" ifadelerini kullandı.
İHSAN KARATAŞ