Yazmak hayal denizinde kulaç atmak gibi
Gazetemiz spor müdürü Halil Fincan Ege’de sporun nabzını tutan haberlere imza atarken bir yandan da yazdığı çocuk kitaplarıyla miniklerin hayal dünyasına giriyor. Gazeteci-yazar Fincan, “KENDİMİ BİLDİM BİLELİ HEP YAZDIM. BANA GÖRE YAZMAK, BİR HAYAL DENİZİNDE KULAÇ ATMAK GİBİ” dedi.
- Cumartesi
- Gülden Metin
- Giriş Tarihi: 02 Aralık 2023
Kitaplar sayesinde aileler çocuklarıyla daha iyi zaman geçirebiliyor ve onlarla bir arada olabiliyor. Bu sebeple de yaşlarına uygun, onlara faydalı bilgiler katabilecek kitaplar tercih ediyor. Gazetemiz Spor Müdürü Halil Fincan da çocukların daha keyifli zaman geçirebilmesi, okurken öğrenebilmesi için çocuk kitapları yazıyor. Yazdığı çocuk kitapları ile binlerce minik okura ulaşan Halil Fincan'a yazma macerasını, yeni çalışmalarını ve edebiyatla işi arasındaki dengeyi nasıl kurduğunu sorduk ve ortaya keyifli bir söyleşi çıktı. Onun için yazmak ilhamın gücüyle alakalı...
ÖNCE ÇİZDİM, SONRA YAZDIM
■ Kitap yazmaya ne zaman başladınız?
Daha çocukken filizlenen bir fikir bu. Aşama aşama ilerleyen bir süreç. Kendimi bildim bileli hep yazdım. Ama öncesinde de çizdim. Ortaokul yıllarım dönemin popüler mizah dergisi Gırgır'a karikatür çizerek geçti. Lisede bir karikatür sergisi bile açtım. Sonra şiir, peşi sıra öyküye merak sardım. Bu şiirler ve öyküler çeşitli edebiyat dergilerinde yayımlandı. Sonra öykülerimi bir kitapta toplamaya karar verdim. Yetişkinler için yazdığım Güzleşme isimli öykü kitabım böyle ortaya çıktı.
■ Neden çocuk kitapları yazmayı seçtiniz?
Önceden hep anlattım, şimdi ise yazıyorum. Yeğenlerime, akrabalarımın çocuklarına, kızıma hep hikayeler anlatıp duruyordum. Tabii ki kendi hikayelerimi. Sonra onlar büyüyünce "Madem artık anlatamıyorum, yazayım o halde" dedim. Çocuklar için eğlenceli karakterler ve atmosferler oluştururken çok eğleniyorum. Hayal güçlerine de katkıda bulunabiliyorsam ne mutlu bana. Yazmak hayal denizinde kulaç atmak gibi. O ana kadar topladıklarınızı ortaya çıkarmak biraz da.
BU HİSSİN TARİFİ YOK
■ Kitaplarınız ile ilgili geri dönüşler nasıl?
Bu işin üç güzel anı var. Birincisi hikayeyi ve karakterleri oluşturma anındaki düşünme süreci. İkincisi yazma süreci. Üçüncüsü de bu geri dönüş süreci. Bir yazarın sürekli klavyenin başında olmasının yegane sebeplerinden biri bu süreç. Çünkü o hikaye ve karakterler senin olmaktan çıkıyor. Evinde kahveni yudumlarken yazdığın metnin binlerce eve girdiğini düşünmek büyüleyici bir his. Özellikle günümüzde sosyal medya sayesinde öyle güzel geri dönüşler alıyorum ki, "Sanırım sadece bunun için yazıyorum" diyorum kendi kendime. Türkiye'nin herhangi bir ilinden bir okulda sınıfın hepsinin kitabınızı okuduğunuzu görmek muhteşem bir duygu mesela. Üşenmeyip mesaj atmaları, karakterinizi sahiplenmeleri, hatta yorum yapıp fikir vermelerinin tarifi yok.
3. BASKISINI YAPTI
■ Son kitabınız Bay Kaduf'un Zıp Zıp Koltuğu, Bay Kaduf'un Acayip Makinesi'nin devamı niteliğindeydi. Yeni bir kitap gelecek mi?
Bir değil birkaç tane gelebilir. Onları söylemeyeyim sürpriz olsun. Yine yazarken çok eğleniyorum. Son olarak Bay Kaduf'un Zıp Zıp Koltuğu da İthaki Çocuk etiketiyle raflardaki yer aldı. Çocuklar Bay Kaduf'u çok sevdi. Hatta geçen ay 3. baskısını yaptı. Belki ileride Kaduf'un maceraları devam eder, bilmiyorum. Yaramaz Uzaylı da öyle ve kısa sürede 2. baskısını yaptı. Bu da işin zevkli taraflarından aslında. Bir hikayeye devam etmek, eski bir arkadaşınla yeniden buluşmak gibi. Bu arada yayınevim İthaki Çocuk'a da kucak dolu sevgiler gönderiyorum. Çok önemli seçkileri okurların beğenisine sunuyorlar.
HAYALİM SENARYO YAZMAK
■ Başka türde yazmayı düşünüyor musunuz?
Yazmak ilhamın gücüyle alakalı bir şey. Çok farklı türlerde yazdım aslında. Fakat çocuk kitapları dışında onlar öykülerle sınırlı kaldı. Bu nedenle o içteki coşku nereye yönlendirirse kelimeler de oraya gider. Evet çocuk kitapları yazmayı sürdürmek istiyorum. Çünkü yukarıda saydığım sebeplerden yola çıkarsak o metinler beni mutlu ediyor. Fakat polisiye, bilim kurgu, fantastik hep yakın olduğum türler. Hatta günün birinde senaryo yazmakla ilgili bir idealim de var.
DİSİPLİNE ETMEK GEREKİYOR
■ Hem işinizi hem yazarlık yönünüzü nasıl dengeliyorsunuz?
Ege sporuna yön veren, Türkiye'deki tüm sportif aktiviteleri takip eden bir gazetede çalışıyoruz. Geriye dönüp bakınca dile kolay 25 sene olmuş. Sorun ise zamanda. Çünkü bir yandan spor dünyasında gelişen tüm olayları takip ederken, edebiyat kısmına ayırabildiğim süre zaman zaman kısıtlı olabiliyor. Bunu sürdürebilmek için kendi kendinizi disipline etmeniz gerekiyor. Gündemin koşuşturmasından arta kalan vakitleri değerlendiriyorum. Yani geceleri ve izinli olduğum günleri çocuklar için yazmaya ayırıyorum. Bir gazeteci olarak mesleğim de yazmak olduğu için ikisinden de farklı tatlar alıyorum.