Her zaman neşeli ve dengeli olan birini tanıyor musunuz? Cevabınız "Evet" ise o kişinin yediklerine dikkat edin. ABD'de yapılan yeni araştırmalara göre, yediğimiz gıdalar, ruh halimizi önemli ölçüde etkiliyor. Her daim mutlu olan bir kişi bulmak aslında çok zor çünkü çoğu insan duygusal dalgalanmalara neden olacak şekilde besleniyor. Beyaz un, şeker ve katkı maddeleriyle donatılmış günümüzün beslenme tarzı, beyinde olumlu duyguların üretilmesi için gerekli olan yapı taşlarını tedarik etmiyor. Belirli maddelerin eksikliği; depresyon, korku, strese karşı dayanıksızlık, uyku ve konsantrasyon bozukluklarına neden olabiliyor. Amerikalı psikoterapist Julia Ross, ruhsal dengemiz için gerekli olanları belirledi. Ross, beslenme psikolojisinin önde gelen araştırmacılarından biri. Önerdiği beslenme şekli, beslenmenin dört temel maddesi üzerine kurulu. Mönünüzü bu önerilere göre hazırlar ve keyif kaçıran besinlerden uzak durursanız, bir hafta içinde geriliminizin azaldığını fark edebilirsiniz.
KARBONHİDARATLAR
Sağlıklı bir ruh hali için beyaz unlu ürünler ve bol şekerli gıdalarda bulunan "boş" karbonhidratlar değil, kaliteli karbonhidratlar tüketmemiz gerekiyor. Meyve, sebze ve tam tahıllı ürünlerdeki karbonhidratlar enerji veriyor. Ayrıca kan şekeri düzeyini sabit tutuyor ve duygusal dalgalanmaları önlüyor.
YAĞLAR
Ruh halinizin üzerinde gezen kara bulutların sorumlusu, bazen light ürünler olabiliyor. Çünkü beyin metabolizması için yağlar çok önemli. Soğuk su balıklarında bulunan Omega 3 yağ asitleri, artık depresyon tedavilerinde de kullanılıyor. Keyfimizi yerine getiren başka yağlar da var. Aslında zararlı olan krema ve tereyağında bulunan doymuş yağlar da bunlardan. Bol sebze ile birlikte tüketildiğinde bu yağlar damar tıkanıklığına yol açmıyor. Bunların dışında zeytinyağı, kaju fıstığı, yer fıstığı ve bademde bulunan Omega 9 yağ asitleri de moral veren maddelerden.
PROTEİNLER
Dengeli bir ruh hali için en önemli gereksinim aminoasit. Aminoasit; proteinin bir parçası. Yeterli miktarda protein almadan; olumlu, sakin ve huzurlu olmak mümkün olmuyor. Çünkü bu duygular için gerekli olan nörotransmitterler yalnızca aminoasitlerin yardımıyla üretilebiliyor. Tavuk eti, balık, deniz ürünleri, sığır eti, yumurta ve süt ürünleri; değerli protein kaynakları. Çoğu insan öğün başına, 20-30 gram proteine gereksinim duyuyor. Bu nedenle günde üç defa, bir avuç dolusu yüksek kaliteli protein yemek şart. Haftada iki defa balık yemek de gerekiyor. Balık kolayca sindiriliyor ve birçok farklı aminoasidi içeriyor.
SEBZELER
Farklı renkteki sebzeler; vitamin, mineral ve karbonhidrat açısından çok zengin. Bunlar vücuda şeker şoku da yaşatmıyor. Özellikle ıspanak, pazı ve kara lahana gibi koyu yeşil renkli sebzeler; keyif artıran bir B vitamini olan folik asit ve rahatlatan bir mineral olan magnezyum içeriyor. Marul ve domateste bulunan potasyum, yaşam sevincini artıran maddelerin üretilmesi için çok önemli. Julia Ross, tüketilmesi gereken günlük sebze miktarının 500- 600 gram arası olduğunu belirtiyor. Bu rakam kulağınıza fazla geliyor olabilir fakat bol sebze garnitürlü bir öğün ya da wok'ta pişmiş bir sebze yemeği ve bir salatayla bu miktara ulaşabiliyorsunuz.
KEYİF KAÇIRANLAR
Kalorileri azaltmak: Kişisel kalori gereksiniminin aşırı miktarda altında kalori almak vücudu strese sokuyor. Bu da serotonin gibi keyif düzelten hormonların üretimini engelliyor.
Tatlandırıcılar: Tatları hoş olabilir ama mutlu etmiyorlar. Ayrıca aspartam adlı maddenin serotonin üretimini ciddi biçimde durdurduğu tahmin ediliyor.
Kafein: Kahve ya da kolasız duramıyor musunuz? Bu durum çok tehlikeli! Aşırı kafein tüketimi, B vitamin grubu gibi ruh halimiz için vazgeçilmez olan besin maddelerini yok ediyor.
Boya ve katkı maddeleri: Çocuklarda hiperaktivite konusunda yapılan araştırmalar bu maddelerin sinirliliği artırdığını ve konsantrasyonu bozduğunu gösteriyor.
Az proteinli beslenme: Vejetaryenler dikkat! Etsiz besleniyorsanız, yüksek kaliteli proteinler tüketmeye özen göstermeniz şart. Lor peyniri ve yumurta yemek size iyi gelebilir. Aksi halde vücuda özgü antidepresanların beyinde üretilmesi için gerekli aminoasitler eksik kalıyor ve enerji eksikliği yaşanıyor.
Şeker ve beyaz un: Pasta ve bisküviler metabolizmayı yoruyor. Bunlar yenildiğinde, kan şekeri düzeyi önce hızla yükseliyor, sonra birden düşüyor, bu yüzden keyfiniz bozuluyor.