Mart ayı ile birlikte '11 ayın sultanı' diye adlandırdığımız Ramazan ayına da büyük bir heyecan ve mutlukla 'merhaba' dedik. Ülkemiz sınırları içinde ve Müslüman dünyasında Ramazan'ın bereketi en üst düzeyde yaşanırken bu kutsal ayda maneviyatımızı güçlendirecek huzur dolu rotaları Yeni Asır okuyucuları için derledik. Henüz gidip göremeyenler için, Kutsal emanetlerden, Ayasofya'ya ve Çamlıca camilerine, Edirne Selimiye'den, Şanlıurfa Balıklıgöl'e kadar uzanan geniş bir yelpazede huzurlu bir Ramazan'ın anahtarı diyebileceğimiz en özel mekanlarımız...
KUTSAL MEKANLAR
Ramazan ayında mutlaka gezilip görülmesi gereken huzur dolu rotaları sizler için belirledik. Kutsal emanetlerden, Ayasofya'ya ve Çamlıca camilerine, Edirne Selimiye'den Şanlıurfa Balıklıgöl'e kadar uzanan geniş bir yelpazede kutsal mekanları ziyaret edebilir, dilerseniz orucunuzu buralarda açabilirsiniz. 'Yok hayır, Ramazan'da gidemeyiz' derseniz. Birbirinden güzel bu kutsal mekanları sizler için sayfalarımıza taşıdık.
AYASOFYA CAMİ
Ayasofya, veya resmî ismiyle Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi, Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından, 532-537 yılları arasında İstanbul'un tarihî yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiş bazilika planlı bir patrik katedrali olup 1453 yılında İstanbul'un Osmanlılar tarafından fethedilmesinden sonra II. Mehmed tarafından camiye dönüştürülmüştür. 2020 yılında ise müze statüsü iptal edilerek cami statüsü verilmiştir. Tekrar ibate açılması Müslümanlar arasında sevinçle karşılanmıştır. İstanbul'un dünyaca tanınan en önemli eserlerinden biridir.

EYÜP SULTAN CAMİ
İstanbul Eyüp Sultan Cami dikdörtgen planda, mihrabı çıkıntılıdır. Merkez kubbe altı sütun ve iki filayağına müstenit kemerlere yaslanır, etrafında yarım kubbe, ortasında Eyüp Sultan türbesi, sandukasının ayak ucunda bir pınar, avlu ortasında asırlık bir çınar bulunmaktadır. Yapıldığı yıl olan 1458'den sonra birçok kez tamir gören caminin minarelerinin boyu önceleri kısaydı, 1733'de yeni uzun minareler yapıldı. 1823'de deniz tarafındaki minare, yıldırımla hasar gördügü için yeniden inşa edildi. Cümle kapısı önündeki Sinan Paşa Kasrı 1798'de yıktırılmıştır. Yerinde ulu bir çınar ağacı gölgesinde etrafı parmaklıklı bir set ve çimen sofa vardır

SULTAN AHMET CAMİ
Sultan Ahmet Cami, 1609-1617 yılları arasında Osmanlı Padişahı I. Ahmed tarafından İstanbul'daki tarihî yarımadada, Mimar Sedefkâr Mehmed Ağa'ya yaptırılmıştır. Cami mavi, yeşil ve beyaz renkli İznik çinileriyle bezenmiştir. Yarım kubbeleri ile büyük kubbesinin içi de mavi ağırlıklı kalem işleri ile süslendiği için Avrupalılarca "Mavi Camii (Blue Mosque)" olarak adlandırılır. Aslında Sultanahmet Camii külliyesiyle birlikte, İstanbul'daki en büyük eserlerden biridir.

BURSA ULU CAMİ
Bursa'da, I. Bayezid tarafından 1396- 1400 yılları arasında yaptırılmıştır. Kentin en ünlü yapısı niteliğindedir. Bursa'nın tarihi sembollerinden olan cami, Bursa kent merkezinde, Atatürk Caddesi üzerindedir. Çok ayaklı cami şemasının en klasik ve anıtsal örneği sayılır. Yirmi kubbeli yapı, Türkiye'deki iç cemaat yeri en geniş camidir. Mimarın Ali Neccar veya Hacı İvaz olduğu sanılmaktadır. Caminin kündekari tekniği ile yapılmış minberi Selçuklu oyma sanatından Osmanlı ahşap oymacılığı sanatına geçişin en önemli örneklerinden biri kabul edilen değerli bir sanat eseridir. Caminin duvarlarında bulunan 19. yüzyılın ikinci yarısında ve 20. yüzyılın başlarında farklı hattatlar tarafından yazılmış 192 adet hat levhası ve duvar yazısı, hat sanatının özgün örnekleri arasında gösterilir. İç mekanında, tepesi açık bir kubbenin altında bulunan şadırvan, Ulu Cami'nin dikkat çekici özelliklerindendir.

ŞANLIURFA BALIKLI GÖL
Balıklıgöl, Şanlıurfa şehir merkezinin güneybatısında yer alan ve İbrahim peygamberin ateşe atıldığında düştüğü yer olarak bilinir. İslam alemi için kutsal sayılan balıkları ve çevrelerindeki tarihi eserler ile Şanlıurfa'nın en çok ziyaret edilen tarihî mekanlarındandır. İbrahim peygamber, devrin zalim hükümdarı Nemrut ve halkının taptığı putlarla mücadele etmeye, tek tanrı fikrini savunmaya başlayınca, Nemrut tarafından bugünkü Urfa Kalesi'nin bulunduğu tepeden ateşe atılır. Bu sırada Allah tarafından ateşe "Ey ateş, İbrahim'e karşı serin ve selamet ol" emri verilir. Bu emir üzerine, ateş suya odunlar da balığa dönüşür. İbrahim bir gül bahçesinin içerisine sağ olarak düşer. İbrahim'in düştüğü yer Halil-ür Rahman Gölü'dür.

ORUÇ BABA TÜRBESİ
İstanbul'un en büyük manevi değerlerinden olan Oruç Baba Türbesi Fatih Pazarteke'dedir. Ramazan ayında ziyaretçileriyle dolar taşar. İftar saatinde türbeye akın eden ziyaretçiler oruçlarını dualarla zeytin sirke ve ekmekle açar. Oruç babanın asıl ismi Mustafa Zekayi'dir.

HIRKA-İ ŞERİF
Hırka-i Şerif, Peygamber Muhammed'e ait olduğuna inanılan ve Hırka-i Şerif Camii'nde bulunan hırkadır. Peygamber'imizin, miraca çıkarken üzerinde bulunduğu ve vasiyeti üzerine Ali ve Ömer tarafından Veysel Karani'ye verildiği rivayet edilir. Genç develerin boğazlarının altındaki tüylerden dokunmuştur. Sekiz parçadan oluşur. 1,20 cm uzunluğundadır. Bej renktedir. Cam kapaklı gümüş bir sandık içerisinde saklanmaktadır.
SAKAL-I ŞERİF
Özel dini günlerde cemaate çıkarılan cam içinde korunan Sakal-ı Şerif ziyaretçi akınına uğramaktadır. Bir sonraki sefere kadar sanduka içinde, salavat okunarak kırk bohçaya sarıldıktan sonra saklanır. Resûl-i Ekrem'in saç ve sakalından günümüze ulaşan teller İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi Mukaddes Emanetler Dairesi'nde bulunmaktadır. Hz. Peygamber'in tıraşı sırasında kesilen saç ve sakal tellerini bazı sahabiler alarak saklamıştır.