Şüphesiz benim gibi 50'li yaşların sonuna gelmiş olanlar daha iyi bilirler Barış Manço'yu... Tek kanallı siyah beyaz TRT'nin müzik programlarında tarzı ile hepimizi ekrana kilitlerdi. Kasetleri adeta yok satardı. Ezbere bilinen birbirinden güzel şarkıları ise ülkenin dört bir köşesinde çalınırdı. Uzun saçları, ilginç takı tasarımları, yüzükleri, kıyafetleri ile 'Kurtalan Ekspres' eşliğinde sahne alır ve doyumsuz şarkılarını adeta görsel şov eşliğinde seslendirirdi.

O, İZMİR'İ ÇOK SEVDİ
İzmir Fuarı'na geldiğinde her gece sahneye çıktığı gazino yere iğne düşmeyecek kadar hınca hınç kadar dolardı. Ne güzeldi, çekirdek ailede, 7'den 77'ye herkese hitap ederdi. Örneğin, Gülpembe ile sanki hepimizin büyükannesini anlatırdı. 'Sarı Çizmeli Mehmet Ağa' ile sömüreni değil aksine köylüye sahip çıkan ağayı tasvir ederdi. Dönence'de insana dair zıt kutupları anlattı. Halil İbrahim Sofrası'nda hepimize bereketi öğretti. 'Bugün Bayram' şarkısının ardında hangimiz büyük bir aile dramının yattığını anlayabildik? Sözün özü, 20. yüzyıla damga vuran modern zamanların halk ozanıydı o. Hasbelkader gençlik yıllarımda müzikle baterist (davulcu) olarak yaklaşık 20-25 yıl kadar ilgilendim. Grubumuz, Anadolu Rock hayranıydı. Tabi ki Barış Manço'nun şarkıları vazgeçilmezlerimiz arasında yer alıyordu. 80'li yılların ortalarıydı, 'Gülpembe' yeni çıkmış ve müzik listelerini adeta sallıyordu. Grubumuzun genç ve yakışıklı solisti de (ismini izin almadığım için yazamıyorum) 'Gülpembe' yorumuyla düzenlenen şarkı yarışmasına katılmak isteyince, yaklaşık 1 buçuk ay kadar şarkıyı her gün defalarca prova edip çalışmıştık. Sonunda solistimiz yarışmada birinci olmuş ve büyük bir sükse yapmıştı. Tekrar dönelim Barış Manço'ya... Modern zamanların halk ozanı Barış Manço'nun şarkılarınki topluma mesaj veren derin anlamları Yeni Asır okuyucuları için derledik. İşte o şarkılardan bazıları...

GÜLPEMBE: Aslında hepimiz hüzünlü bir aşk hikayesi zannederiz Gülpembe'yi... Hiç de öyle dğil. Barış Manço'nun eski bir röportajından bir bölümde sunucu 'Gülpembe' şarkısını kimin için yazdığını soruyor. Barış Manço ise "Haa Gülpembe benim babannem" diyor. Manço, bu anlam dolu şarkıyı 1957 yılının Ramazan bayramında ölen babaannesi Nimet Manço için yazdığını söylüyor.
DÖNENCE: Çocuklar onun şarkısıyla okumayı öğrendi. Arkadaş sevgisini, hayvan sevgisini en önemlisi insan sevgisini öğrendi Barış ağabeylerinden. Şüphesiz, birkaç nesil büyüdü onunla. Dönence'yi bilmeyen yoktur. Kurtalan Ekspres'in muhteşem yorumuyla dinlemekten asla bıkmayacağım şarkı. Barış Manço bir soru üzerine efsane şarkısıyla ilgilişu ifadeleri kullanmış. "Dönence dünyanın iki ayrı kutbundaki enlemlerdir ve hiçbir zaman birlikte olamazlar. İnsanın doğasında da iki zıt kutup vardır. Bu kendisinde olmayanı arama içgüdüsüdür." Sizce de Son derece ilginç değil mi?

Sarı Çizmeli Mehmet Ağa'nın mezarı...
SARI ÇİZMELİ MEHMET AĞA: 1979 yılında herkesin diline dolanan 'Sarı Çizmeli Mehmet Ağa' şarkısının gerçek bir hayat hikayesinin olduğunu biliyor musunuz? Özetleyelim efendim... Mehmet Ağa Aslen Karamanlı bir Toprak ağasıyken, Osmanlı Dönemi yetkilileri Mehmet ağayı çağırarak, 'Kıbrıs Girne'de büyük bir arsa vermişler. Karaman'daki bahçelerin gibi ek, biç, halka iş ver bizde sana toprak bağışlayalım. Hayvancılık ve tarımı geliştir demişler." Mehmet ağa, Karaman'dan 5 kardeşini de alıp Kıbrıs'a gelmiş. Yörük Türkmeniymiş. Sarı Çizmeli Mehmet ağa, devletine söz verdiği gibi tarım ve hayvancılıkta önemli işler başarmış. Yanında binlerce kişi çalıştırırmış. Rivayete göre 3 bin dönüm toprağı sahip büyük bir aile olmuş. Sömüren değil üreten gariban dostu bir ağa olmuş. Kavgalıları barıştırır, bekarları evlendirir, eşyalarını hediye eder, ev verir, en az da bir dönüm toprak bağışlarmış. Fakir fukara bir kahvehaneye, ya da lokantaya gittiğinde para ödemez, yer içer, tüm hesapları Sarı Çizmeli Mehmet Ağa'ya yazdırırlarmış. Ne kadar güzel değil mi?

