YAŞADIĞIMIZ çağda attığımız her adımda teknolojiyle karşılaşıyoruz. Artık adımlarımız, nabzımız, hareketlerimiz, sporlarımız ve daha nice verilerimiz teknolojik cihazlar tarafından kaydediliyor. Öncelikle telefonlardan başlamak gerekirse, her cihaz farklı seviyelerde radyasyon yayıyor. Bu radyasyonlar da vücuda zarar veriyor ve yaşam süresini azaltıyor. Ama aynı zamanda radyasyonun böyle etkilerinin olmadığına dair bazı çalışmalar da bulunuyor.
ÜTOPİK BİR DÜNYA
MODERN teknolojinin sunduğu en kullanışlı yeniliklerden biri olarak, sadece zamanı göstermekle yetinmiyor. Özellikle sağlık takibi özellikleriyle, sağlıklı bir yaşam hedefleyen bireyler için kişisel bir asistan gibi işlev görüyor. Kalp atış hızından uyku düzenine kadar birçok veriyi analiz edebilen bu küçük cihazlar, sağlık alanında önemli bir rol oynuyor. Peki bütün bunlar dikkate alındığında akıllı cihazların ve teknolojik gelişmelerin sağlıklı bir ömre giden yolda doğru araçlar olduğunu söylemek mümkün mü? Bazı filmlerde ve dizilerde gördüğüm yapay zekalar, robotlar, insan aklının ele geçirilmesi gibi olaylar artık o kadar da imkansız değil. Bu konu üzerine o kadar çok film ve dizi bulunuyor ki. Kısa bir süre önceye kadar bu durumlar ütopik bir dünyayı temsil ediyordu. Ama artık o dünyanın içerisinde yaşıyoruz.
DÜZENLİ TAKİP
Öncelikle akıllı saatleri ele alabiliriz. En yaygın kullanılan bu cihaz aslında oldukça önemli. Sizler buradaki kalp atış hızınızı, adım sayınızı, kalori yakımınızı ve uyku düzeninizi takip ederek günlük sağlık verilerinizi görebiliyorsunuz. Bu sayede kendinize günlük hedefler belirleyebiliyor belki de buna göre bir plan yapıyorsunuz. İşte bütün bunlar aslında çok göz önünde olmasa da sağlıklı bir yaşama iten önemli unsurlar. Bunlara ek olarak yurtdışında yapılan bazı araştırmalar ve programlar da şunu gösteriyor ki; beynimizi sağlıklı olduğumuza inandırırsak uzun ve sağlıklı yaşamak mümkün. Düzenli egzersizler, yürüyüşler ve takipler beraberinde sağlıklı yaşamı da getiriyor.
Akıllı saatlerin bir diğer önemli özelliği de oksijen seviyesi ölçümü ve stres yönetimi gibi verileri sunması. Kan oksijen seviyesinin düşmesi durumunda, kullanıcıyı uyararak solunum sorunlarına karşı önlem alınmasını sağlar. Ayrıca, stres seviyesini ölçen bu cihazlar, nefes egzersizleri önererek zihinsel sağlığın korunmasına yardımcı olur. Bu cihazların sağlık üzerindeki olumlu etkileri yalnızca bireylerle sınırlı kalmaz. Özellikle yaşlılar için düşme algılama gibi özellikler, akıllı saatlerin hayat kurtarıcı olmasını sağlar. Düşme algılandığında, cihaz otomatik olarak bir acil durum sinyali gönderir ve böylece tıbbi müdahale hızlandırılır. İşte bütün bunlara baktığımızda belki de teknoloji ömrümüzü kısaltmıyordur, aksine sağlıklı ve uzun yaşamamızda yardımcı oluyordur.