Afganistan'da Taliban'ın ülkede yönetimi ele almasından bu yana insanlık dramı yaşanıyor. Ülkeye ulaşan uluslararası yardımlar kesildikten sonra zaten ağır koşullarda yaşam mücadelesi veren Afgan halkı, derin bir yoksulluk hatta açlıkla karşı karşıya. Yiyecek ve yakıt sıkıntısı hayati önemdeki hastanelere bile sirayet etmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde hastanelerde hastalara yemek bile verilemediğine dair haberler yer aldı ajanslarda.
KADERİNE TERK EDİLDİ
Ülke ile dünyanın uluslararası tek resmi bağlantısının kurulduğu Kabil Hamid Karzai Havalimanı ise, ABD güçlerinin ülkeyi daha doğrusu Afgan halkını kaderine terk etmesinin ardından, hayati önemdeki rolünü kaybetmiş durumda. Havaalanının işletmesi konusu ise ilk günden bu yana çözüme kavuşturulmuş değil. Türkiye, bu noktada en baştan beri sorumluluk almaya hazır olduğunu söyledi. Zaten NATO görevi kapsamında yıllardır Afganistan'da Türk birlikleri görev yapıyor. Türkiye'nin Afganistan halkı ile tarihi bağları ve bölgedeki askeri tecrübesi de göz önünde bulundurulduğunda Ankara'nın bu konuda oluşabilecek işbirliklerine öncülük etmesi ülkedeki insani krizin bir nebze de olsa aşılmasını sağlayabilir.
KATAR İLE ORTAK TEKLİF
Önceki gün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bu konuda resmi bir adım daha atılacağını duyurdu. Kabil Havalimanı'nın işletmesi konusunda açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, "Bizim uzmanlarımız Doha'ya gidiyor. Bir Türk şirketi ile Katar şirketi Afganistan'daki 5 havalimanı için anlaşma imzaladı. Afganistan yönetimine ortak bir teklifte bulunacağız. Şartlar uygun olursa Katar'la beraber sadece Kabil değil ülkedeki diğer havalimanlarını da işletebiliriz. Kabil'i diğer dışişleri bakanları ile ziyaret etme planı da hala masada. Bu sayede hem orada bu mesajları doğrudan veririz hem de Afgan halkına dayanışma mesajımızı iletiriz" ifadelerini kullandı. Konuşmasında Afganistan halkının çok zor şartlar altında yaşadığını da vurgulayan Çavuşoğlu, "İslam dünyası olarak buna göz yumarsak çok büyük hata yaparız. Biz Türkiye olarak yardımlarımızı yapıyoruz ama İslam dünyası olarak birlikte de bir şeyler yapmamız gerek. Sadece gıda yardımı değil, hastanelerin ve okulların açık olması gerek" dedi
Afganistan'da son dönemde 200 binden fazla çocuk yetersiz beslenme nedeniyle tedavi gördü, 1 milyondan fazla kişi de tıbbi yardım aldı.
23 MİLYON İNSAN AÇLIKLA KARŞI KARŞIYA
BM Acil Yardım Koordinatörü ve İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Martin Griffiths, Afganistan'daki acı tabloyu son olarak Pakistan'ın başkenti İslamabad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İKÖ) Dışişleri Bakanları Konseyi'nin 17. Olağanüstü Toplantısı'nda özetledi. Afganistan'da 23 milyon insanın yani neredeyse ülkenin yarısından fazlasının açlıkla karşı karşıya olduğunu söyleyen Griffiths, sağlık tesislerinde yaşanan krizin giderek tırmandığını, milyonlarca çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle sağlık sorunları yaşamaya başladığını, yalnızca bir kısmı açık olan okullarda görev yapan öğretmenlerden yüzde 70'inin maaşsız çalıştığını kaydetti. Ülkenin kışı yalnızca acil yardımlarla atlatamayacağını belirten BM yetkilisi, kamu sektörü çalışanlarının maaşlarını sağlamak ve sağlık, eğitim, elektrik gibi temel hizmetleri desteklemek için kullanılabilecek "esnek bağış fonu"na duyulan ihtiyacı da vurguladı.
TALİBAN'DAN SONRA YARDIMLAR DURDU
BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi verilerine göre Afganistan'da Taliban iktidarı ele geçirmeden önce Afgan hükümetinin bütçesinin yüzde 80'i uluslararası bağışlardan oluşuyordu. Artık bu bağışlar sonlandı. UNOCHA'ya göre bu yıl Eylül'den Kasım'a kadar sadece 8 milyon kişiye gıda yardımı verilebildi. Kuraklıktan etkilenen 200 bin kişiye ise tankerlerle su taşındı. Bu süreçte 200 binden fazla çocuk yetersiz beslenme nedeniyle tedavi gördü, bir milyondan fazla kişi ise Dünya Sağlık Örgütü'nün gönderdiği tıbbi yardım aldı.
AFGANİSTAN'A ŞU ANDA NASIL YARDIM YOLLANIYOR?
AFGANİSTAN'A gönderilen çoğu yardım, şu an sadece komşuları Pakistan, İran, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan ve Kazakistan'dan karayoluyla götürülüyor. Sınırlarda insanların geçişleri genellikle kısıtlansa da insani yardımların geçmesinde bir kısıtlama yok. Benzer bir şekilde Kabil'e giden çoğu uçak seferi iptal edilmiş olsa da ara sıra insani yardım taşıyan uçaklar oraya uçuyor. Ülkedeki bankacılık sisteminin çökmesi nedeniyle insanlara verilecek sınırlı yardımların da nakit olarak taşınması gerekiyor ve bu da ayrı bir tehlike kaynağı olarak görülüyor.
ZÜMRÜT YILMAZ