Yaşayan ölüye döndüm

Aydın'da ayrıldığı sevgilisi Suat Teke (27) tarafından defalarca ateş edilerek öldürülen Büşra Hatice Çetinkaya'nın (29), olayda ağır yaralanan annesi Güngör Çetinkaya, Yeni Asır'a konuştu. Gözü dönmüş caninin kurşunları bittikten sonra kızının kafasına silahla vurmaya devam ettiğini dile getiren anne Çetinkaya, "Kızımı kaybettim, ben ise yaşayan bir ölüye döndüm. Hayatımızı mahveden o caninin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum" dedi.
OTOMOBİLİN YOLUNU KESTİ
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü bünyesinde görevli polis memuru Suat Teke, geçen yıl kiraladığı 09 BİT 820 plakalı otomobiliyle, kendisi gibi polis memuru olan eski kız arkadaşı Hatice Büşra Çetinkaya'nın kullandığı 03 HB 099 plakalı otomobilin yolunu Aydın'ın Efeler ilçesi Ata Mahallesi 683 Sokak'ta kesti. Çetinkaya'nın kendisiyle konuşmak istememesi üzerine Teke, otomobili kurşun yağmuruna tuttu. Büşra Hatice Çetinkaya'ya 8, otomobilde bulunan annesi Güngör Çetinkaya'ya ise 3 kurşun isabet etti.

Büşra Hatice Çetinkaya
İLK KEZ HAKİM KARŞISINDA
Polis memuru Çetinkaya kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Ağır yaralanan anne Çetinkaya ise üç ay yoğun bakımda yaşam savaşı verdikten sonra bağırsağı alındı. Cinayetin ardından tabancasıyla birlikte yakalanan polis memuru Suat Teke tutuklandı. Teke hakkında, TCK'nın 'tasarlayarak öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçundan' 5 yıla kadar hapis ve 'tasarlayarak öldürmeye teşebbüs' suçundan da 20 yıla kadar hapis istemiyle, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davanın görülen ilk duruşmasında tutuklu sanık Suat Teke, ilk kez hakim karşısına çıkarken duruşmaya öldürülen Hatice Büşra Çetinkaya'nın aynı olayda yaralanan annesi Güngör Çetinkaya (59) ile babası Zekeriya Çetinkaya (60), ablası Ayşe Selcan Demir (34), Çetinkaya Ailesi'nin avukatları ve tanıklar katıldı.
'SİLAHLA KAFASINA VURDU'
KIZININ görev yaptığı Afyonkarahisar'dan izinli olarak Aydın'a geldiğini söyleyen Çetinkaya, "O gün diğer kızım Selcan'ın evinde kahvaltı yaptık. Kızımın aracıyla eve gitmek için yola çıktık. Yolda Suat Teke, aracıyla bizi sıkıştırdı. Aracın önüne kesip kızıma 'İki tane sana sıkarım, sonuncuyu da kendime sıkarım' dedi. Israrla konuşmak istemesine rağmen kızım ona olumsuz yanıt verdi. Kızım kuzenini ararken Suat, belinden silahını çıkarıp doğrudan ateşledi. Silahını doldurmadı, çeker çekmez bize doğru ateş etmeye başladı. Yaralandığım esnada yolcu kapısını açarak yardım istemeye çalıştım. Ancak Suat ateş etmeye devam etti. Silahında mermisi bitince silah ile kızıma vurmaya başladı" dedi.
TEHDİT MESAJLARI GÖNDERDİ
YAŞADIĞI feci olayın ardından ilk kez duruşmaya katılmak için evinden çıkan anne Güngör Çetinkaya, dehşeti Yeni Asır'a anlattı. Çetinkaya, o anları anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı. Sanığın kızına ve kendine kurşun yağdırdıktan sonra gözleri önünde kanlar içinde kalan kızına mermisi biten tabancayla vurduğunu belirten Çetinkaya, "Aralarındaki tartışmalardan dolayı kızım sevgilisinin kendisine zarar verebileceğini kardeşine söylemiş. Ondan sonra o kişi, kızıma, bize tehdit ve hakaret mesajları göndermeye başladı" dedi.

"ADALET ER YA DA GEÇ TECELLİ EDECEK"
Halen olayın etkisini atlatamadığını ve psikolojik tedavi gördüğünü belirten Çetinkaya, "Hastanede üç ay yaşam savaşı verdim. Bağırsağım alındı, karnımdan besleniyorum. Kızım öldü, ben ise yaşayan bir ölü gibiyim. Aylar sonra ilk kez duruşmaya katılmak için evden çıktım. Ayakta duracak halim yok. Sanık psikolojisi bozulduğu için savunma yapmadı. Yasalar ona böyle bir hak tanımış. Ancak adalet er ya da geç tecelli edecek. Kızımı hayattan koparan o kişinin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.
'PSİKOLOJİM BOZUK' DEYİP KONUŞMADI
Duruşmada, söz hakkı verilen sanık Suat Teke, "Şu an psikolojik olarak iyi değilim. Bu celse savunma yapmayacağım. Eğer uygun görülürse ikinci celsede yaşananları ayrıntılı olarak size anlatacağım" diyerek savunma yapmadı. Mahkeme heyeti, sanığın savunmamasını yapmaması nedeniyle tanıkların dinlenmesini bir sonraki mahkemeye bırakarak duruşmayı 1 Mart'a erteledi.

Kazım YÖRÜKCE