Güzelhisar Mahallesi 41'inci Sokak'ta yaşayan 2 çocuk annesi Sinem Kaya, geçen yıl 2 Ekim'de saat 14.00 sıralarında çöp dökmek için dışarı çıktı. Bu sırada Kaya, bir süredir ayrı olduğu hakkında uzaklaştırma kararı verilen Dinçer Özden'in kendisine doğru geldiğini fark etti. Kaya, kaçıp bir kuaför dükkanına sığındı. Dükkanı tabancayla basan Dinçer, Kaya'ya 7 el peş peşe ateş açtı. Kuafördeki müşteri ve çalışanlar panikle dışarı kaçarken, vücudunun çeşitli yerlerine kurşun isabet eden kadın kanlar içinde yere yığıldı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri, Kaya'nın yaşamını yitirdiğini belirledi. Kaya'nın cesedi, polis ve savcının olay yerindeki incelemenin ardından Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Özden ise tutuklandı. Soruşturmanın ardından Dinçer Özden hakkında Sinem Kaya'yı 'tasarlayarak öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, sevgilisi ve suç ortağı olduğu ileri sürülen Gülizar Kavçin (44) hakkında ise 'tasarlayarak öldürmeye yardım etme' suçundan 20 yıla kadar hapis istemiyle Aydın 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
'DİNÇER'İ, SİNEM'E KARŞI TAHRİK ETMEDİM'
Gülizar Kavçin, iddianamede yer alan ifadesinde şunları söyledi:
"Dinçer ile olan ilişkimi etrafa Sinem Kaya anlattı. Eşim bana boşanma davası açıp evden attı. Bu sürede İstanbul'da kardeşimin yanında kaldım. Ortada kalınca Dinçer bana sahip çıktı. Sinem Kaya nedeniyle ailemle aram açıldı. Eşime ve aileme mesaj atarak Dinçer ile ilişkim olduğunu söyledi. Olay günü evimdeydim. Dinçer'e ne yaptığını sordum. Bana, 'Bulvarda dolaşıyorum' dedi. Ona eve dönmesini söyledim. Hiçbir zaman Dinçer'i, Sinem'e karşı tahrik etmedim. Dinçer, Sinem'in kendisini tahrik ettiğini ve onu öldüreceğini söyledi. Ben yapmaması gerektiğini söyledim, olayın gerçekleşmesinde herhangi bir etkim yok."
'SADECE TABANCAYI BELİMDEN ÇIKARDIĞIMI HATIRLIYORUM'
Davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Dinçer Özden, Aydın E Tipi Cezaevi'nden SEGBİS ile avukatı, tutuksuz yargılanan Gülizar Kavçin ve tarafların yakınları katıldı. Özden, yüz yüze savunma yapmak istediğini belirterek "SEGBİS ile savunma yapmak istemiyorum" dedi. Ancak mahkeme başkanının uyarısıyla Özden, olay günü yaşananları anlattı:
"Sinem Kaya ile 2009 yılında gayri resmi olarak evlendik, iki çocuğumuz oldu. 2019 yılına kadar aynı evde oturduk ve bu tarihte tartışmalarımız başladı. Evi terk ederek babasının evine gitti. Yanında çocuklarını da götürdü. Eşim, açtığı sahte hesaptan çocukları almam içim mesaj atıyordu. Ben de babasının evine giderek çocukları aldım, daha sonra askere gittim. Askerlik süresi içinde bana cehennemi yaşattı. Bana sevgilisinin, dostunun fotoğraflarını atıyordu. Ayrıca Ayşe'nin ağabeyi ile çıkıyorum, Özlem'in kayınbiraderi ile çıkıyorum. Erkeksen onu öldür' diye mesaj atıyordu. Tezkere aldıktan sonra korkumdan Aydın'a gelemedim. Çünkü Gülizar Kavçin'in akrabalarının beni öldüreceğini yaymıştı. O sürede Gülizar ile Kocaeli'de aynı evde birlikte kaldık. Eğer Gülizar'ı götürmeseydim ailesi onu öldürecekti. Ancak 1 ay sonra çocuklarımı görmek için Aydın'a gelebildim. Aydın'da avukat aracılığıyla bir mekanda eşimle buluştuk. Evlerine gidip, 'Büyüklerinde olduğu bir ortamda konuşalım' dedim, kabul etti. Ancak bir süre sonra masadan ayrılarak mekanın köşesinde telefonla görüştüğünü gördüm. Evin önüne geldiğimizde polisleri gördüm. Meğer eşim o sırada polisleri aramış, eve giremedik. Buluştuğumuzda bana sürekli hakaret ediyordu."
'GÜLİZAR'IN KARDEŞLERİ PEŞİMDEYDİ'
Dinçer, ifadesinde ayrıca şunları söyledi:
"Sinem, 'Gülizar'ın kellesini koparıp babangilin bahçesine atacağım' diyordu. Amacı Gülizar'ın kardeşlerine beni öldürtmekti. Gülizar'ın kardeşleri, peşimdeydi. Bu nedenle olaydan 1 yıl önce bir atık karton toplayıcısından satın aldığım tabancayı yanıma aldım. Avukatı arayarak 'Eşim, eve erkek alıyormuş ne olur bana yardımcı olun' dedim. Avukatta eşime ulaşamadığını ve kendisinden haber beklememi istedi. Ben de eşimin kaldığı sokakta bulunan bir kahvehaneye giderek 15 dakika bekledim. Tam kalkacağım sırada kahvehanenin çaprazındaki evden çıkmış, sırtı bana dönük olduğunu gördüm. Yanına giderek koluna girdim. Anladığım kadarıyla benim orada olduğunu mesaj ile dostuna bildiriyormuş. Kolundan tuttum, 'eve gidelim' dedim. Benim bunu söylemem ile çığlık atmaya başladı. Askerdeyken de psikolojim bozuktu. Ani ve yükse seslerden rahatsız oluyordum. Sadece silahı belimden çıkardığımı hatırlıyorum. Ne şekilde neresine sıktığımı bilmiyorum. Silahta 7 mermi vardı. Eşim çığlık atıp bir kuaförün içine girdi. Ben de peşinden gittim. Mermilerin hepsini sıkmıştım. Eşimin dostu olan kişilerin isimlerini olaydan sonra oğlumdan öğrendim."
Tutuksuz sanık Gülizar Kavçin ise "Olayın günü kendi evimdeydi, misafirlerim vardı. Olay günü, öğle saatlerinde Dinçer'in kendisini aradığımda nerede olduğunu sordum. Kent merkezinde olduğunu söyledi. Eve gelmesini istedim, aramızda o gün başka konuşma olmadı" dedi. Sanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, Dinçer Özden'in tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.