Turistlerin kalbi Kuşadası’nda kalıyor

Yurt dışından gelen turistlerin ‘kalbim Kuşadası’nda kaldı’ diyerek ilk fırsatta bir kez daha geldiği ilçe, Temmuz ayının bunaltan sıcaklarında sizi bekliyor. Muhteşem doğası, rüya gibi plajları, koyları ve tarihi dokusu ile adeta cennetten bir köşe Kuşadası, Ege’nin altın sarısı güneşi eşliğinde sizi çağırıyor

Aydın merkeze yaklaşık 71 km uzaklıkta bulunan kentin sınırları, Kuşadası körfezinin doğu ve güneydoğusundaki kıyı ovasıyla, gerisinde kalan alçak yaylayı kaplar. Adını önündeki Güvercin Adası'ndan alan ilçe, turizm açısından Türkiye'nin önemli ve gelişmiş merkezlerinden birisidir. Kuzeyde Selçuk ve Pamucak, güneyde Dilek yarımadası ile sınırlanan Kuşadası, Efes, Meryemana, Milet, Didim, Pamukkale, Marmaris, Bodrum gibi önemli turistik merkezlerin odağında bulunmaktadır. Yat limanı, çok sayıda plaj, otel, motel, kamping, tatil köyü ve eğlence yerleriyle, özellikle yaz aylarında çok canlı ve renkli bir yaşantı sergiler. İlçede Çıban (Yavansu), Venüs, Güzelçamlı ve Davutlar kaplıcaları, Aslanlı ve Zeus mağaraları, Dilek Yarımadası Milli Parkı ve park içinde yer alan koylar her mevsim yerli ve yabancı turistler ile dolup taşmaktadır. Eğer, Dilek Yarımadası'nı denizden dolaşmak isterseniz karşınıza ilk olarak Tavşan Adası, Su Adası ve Sandal Adası çıkar.


GÜVERCİNADA
'Küçükada' diğer adıyla 'Güvercinada', Bizanslılar için önemli bir askeri üs görevini yapan zamanın en önemli limanlarından biriydi. 1834 yılında yenilenen kentin kalesi de bu tarihlerde inşa edilmiştir. Kale, Kuşadası Körfezi'nin ağzında limanı koruyan bir konumda yapılmıştır. Güvercinada üzerinde, Barbaros Hayrettin Paşa tarafından yaptırılan bir iç kale ve İlyas Ağa tarafından yaptırılan surlar yer almaktadır. Bu surlar Mora İsyanı sırasında adalardan ve denizden gelebilecek saldırıları önleyebilmek için yaptırılmıştır. Surlar adayı çepeçevre saracak şekilde yaklaşık 3 metre yüksekliğinde inşa edilmiştir. Kalenin yapımında kullanılan taşlar Yılancıburnu'ndan getirilmiştir. Surların güneyinde doğu yönüne cepheli merdivenlerle çıkılan yuvarlak kemerli ve iki kule ile korunan kale giriş kapısı yer almaktadır. Kuzey kule beşgen, güney kule ise silindirik biçimdedir. Kapı üstündeki kitabe boşluğu daha önce burada bir kitabenin olduğunu göstermektedir. Surların inşa kitabesi, kuzeydeki kule duvarı üzerinde bulunmaktadır.. Kuşadası'nın antik çağlardaki ismi ise Neopolis olarak bilinmektedir.


SU PARKI VE OTEL CENNETİ
Aydın'a bağlı olmasına rağmen İzmir'e de son derece yakın olan Kuşadası, Aydın merkeze 70 km, İzmir'e ise 90 km uzaklıkta. Tatil beldesi deyince aklınıza öyle küçük bir yer gelmesin, burası bir ilçe ama son yıllarda neredeyse koskoca bir kent oldu. Yaz mevsiminde, ziyaretçileriyle dolup taşsa da kış aylarında tamamen sakin bir şehre dönüşmüyor. Ülkemizin 3. büyük limanına sahip Kuşadası'nda turizm ekonominin can damarını oluşturuyor. Çarşısında gezerken bol bol kuyumcu, halıcı ve dericiyle karşılaşabilirsiniz. Türk yemek kültürünün yanı sıra dünya mutfaklarından seçenekler de mevcut. Eğlence seçenekleri ise son derece gelişmiş. Rüya gibi bir tatil anlayışı için Kuşadası'ndaysanız doğru yerdesiniz demektir. Milli Park gibi çok önemli bir değere sahip. Su parkları, otelleriyle tatil için ideal seçenekler sunuyor.
DOĞA HARİKASI
Kuşadası'nın denizi tamda aradığınız gibi. Mavi, temiz bir denize sahip. Dilek Yarımadası Milli Parkı ise büyüleyici bir doğayla çevrili. İçmeler, Aydınlık, Karasu, Kavaklıburun koylarını mutlaka görün ve buralarda denize girin. Ücretsiz halk plajları içinde Kadınlar Denizi ve Sevgi Pajı ilk sırada geliyor. Eğer Kuşadası'na yolunuz düştüyse, Güvercinada'yı, Kuşadası Milli Parkı'nı, hemen yanı başındaki Efes Antik Kenti'ni, Meryem Ana Evi'ni, Zeus Mağarası'nı, Kuştur Plajı'nı, Dilek Yarımadası'nı, Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı'nı görmeden sakın dönmeyin.


ZEUS MAĞARASI
Mağaranın içine dalış yapmak isterseniz biraz karanlık ve soğuk olduğunu da belirtelim. Derinliğin en az 4 metre ve görüş açısının da sıfır olduğu söyleniyor. Burası sadece ilginç ve gizemli bir oluşum olmakla kalmıyor mitolojik hikayesiyle de ilgi çekiyor. Mitolojik kaynaklara göre, Yunan Tanrısı Zeus arada sırada buraya gelip sığınırmış. Mağarada yüzen turistlerden bazıları ise sudan çıkarken 'aşağıda Zeus'u gördüm' diyorlarmış.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.