Balıkesir'de, yürüme ve hareket etmede güçlük çeken 130 kilo ağırlığındaki Sema Tekin'in (53) vücudundan ameliyatla 25 kilo yağ dokusu çıkarıldı. Ameliyatın ardından rahatlıkla yürüyebildiğini söyleyen Tekin, "Sağlığıma kavuşmanın mutluluğunu yaşıyorum" dedi.
Bandırma ilçesinde yaşayan Sema Tekin, 130 kilograma çıktı. Göbek bölgesindeki yağlar sarkan ve bacaklarına kadar inen Tekin, günlük hayatını sürdüremez hale geldi. Adım atmakta zorlanan Tekin, Balıkesir Üniversitesi Fakültesi Plastik Cerrahi Ana Bilim Dalı'na başvurdu. Vücudundan, 9 saat süren ameliyatta 25 kilogram ağırlığında doku alınan Tekin, geçen sürede 100 kilograma kadar indi. Düştüğü zaman yerinden kalkamayacak halde hastaneye geldiğini söyleyen Tekin, "Fazlalık göbek yağım vardı. O şikayetle geldim. Yürüyemiyordum. Doğru, düzgün hiçbir hareketim yoktu. 6 adımdan fazlasını atamıyordum. Operasyondan sonra hiçbir rahatsızlık olmadı. Şimdi gezebiliyorum. 2 kilometreye kadar rahatlıkla yürüyebiliyorum. Sağlığıma kavuşmanın mutluluğunu yaşıyorum" dedi.
'HASTANIN HAYAT KALİTESİ ÇOK DÜŞÜKTÜ'
Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Gözel, hastanın oturup kalkarken bile zorlandığını ve yürüyemez halde olduğunu söyledi. Prof. Dr. Gözel, "Hastanın hayat kalitesi çok düşüktü. Şimdi vücuttan ameliyatla yaklaşık 25 kilogram yağ aldık. Bu kadar büyük hacimde yağların alınması, ameliyat sırasında ve sonraki dönemde hastanın hayatını tehdit edecek riskler oluşturabilir. Hasta geldiğinde bunları anlattık. Hayatını kaybedebileceğini, bu ameliyatların çok riskli ameliyatlar olduğunu belirttik. Ancak hasta zaten bu şekilde yaşamak istemediğini, bu ameliyat için bu risklerin hepsini göze aldığını söyledi. Gerekli anestezi hazırlıklarını da yapıp, ameliyat sırasında ve sonrasında nasıl bir yol izleyeceğimizi planlayarak hastayı ameliyata aldık" ifadelerini kullandı.
'DİKKATLE ÇALIŞILDI'
Damarlardaki genişleme nedeniyle riskli bir ameliyat oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Gözel, ufak bir damar kesiğinin dahi ciddi kanamalara yol açabilecek olması nedeniyle, az kan kaybı için yavaş ve dikkatli çalıştıklarını belirtti. 9 saat sonunda ameliyatı tamamladıklarını kaydeden Prof. Dr. Gözel, "Tartıya koyduğumuzda hastadan çıkardığımız toplam ağırlık 25 kilogramdı. Hastayı yoğun bakımda 1 gece takip ettik ve servise aldık. Yara iyileşmesi de sorunsuz bir şekilde tamamlandıktan sonra taburcu ettik. Karın germe ameliyatları ya da vücuttan yağ alınma ameliyatı oldukça sık uygulanıyor. Ancak bunlar 3-5 kiloyu geçmeyen ya da 10 kiloya kadar çıkarılır. Ancak benim bildiğim tıp literatüründe 40 kiloyu aşan bir doku çıkarılmasına dair bir makale yok. O nedenle Türkiye'de ve dünyada da oldukça nadir yapılan ameliyatlardan. Rutin karın germe ameliyatlarından farkı riskli olmasına rağmen çok çok yüksek hacimlerde bir yağ dokusunun çıkarılmış olması" dedi.
'KÜTLE MİKTARI ARTTIKÇA RİSK ARTIYOR'
Prof. Dr. Gözel, ameliyata dair, "Her ameliyatın, cerrahi bir riski ve ameliyatın anestezisinin de getirdiği ekstra riskleri bulunuyor. Çok uygun bir planlamayla ameliyat öncesinde ve sırasında hastayı birkaç kez riske etmemek için tek seferde yaptık. Vücuttan 5 kilo, 10 kilo çıkarmak ile 25 kilo doku çıkarmak farklı. Bunu sadece ağır bir dokunun uzaklaştırılması olarak görmemek lazım. Çünkü eş zamanlı hücrelerin içinde su var. O suyu da o oranda vücuttan almış oluyorsunuz ve birden kalp ve hastanın dolaşım sistemi ona ayak uydurmak zorunda kalıyor. Kanın aniden yoğunlaşması nedeniyle dokuların çıkarıldığı anda bir pıhtı atabilir. Çünkü 'plazma' dediğimiz, kana serum veren kısmı azalıyor ya da hastanın hemodinamisi, yani nabız, tansiyon gibi değerler aniden düşerek organlara kan akışını azaltabilir ve organ yetmezliklerine aniden yol açabilir. Bu nedenle çıkardığınız dokunun ne kadar hacmi yüksek olursa buna eşlik eden riskler de bu oran da yüksek oluyor" diye konuştu.