KOĞUŞ OLARAK KULLANDIKLARI TAŞ YAPI DA BULUNDU
Bahadır Duman, Menderes Ovası'na hakim pozisyonda kurulmuş siperi, Tripolis'in kültürel dokusunun devamlılığını gösteren bir unsur olarak nitelendirdiklerini söyledi. Neolitik dönemden itibaren Tripolis'te başlayan kültürel katmanlaşmanın 1920'lere kadar sürdüğünü anlatan Duman, şöyle konuştu:
"Bu anlamda önemli. Siperlerde tabii günümüze daha yakın olması itibarıyla farklı buluntular da ele geçti. Bunların arasında pirinçten yapılmış mermiler, fişek kovanları, yine çeşitli ebatlarda tüfeklerin parçaları, yine bu mevzileri kullananların yeme içmede kullandıkları çeşitli konserveler bulduk. Bunların içerisinde Portekiz'den ithal edilmiş sardalye konserve kutuları, Uruguay'dan ithal edilmiş sığır eti konservesi çok sayıda ele geçti."
Duman, siperin hemen gerisinde yaklaşık 21 metrekarelik dikdörtgen planlı bir taştan yapılmış koğuşun da bulunduğunu belirterek, "Bunları siperleri kullananların barınma birimleri olarak yorumladık. Merkezinde bir ocak yer alan bu alanda aynı zamanda çok sayıda da gaz lambası parçaları ele geçti. Yaklaşık 8-10 kişinin barınabileceği bir mekan siperlerin gerisine inşa edilmiş." dedi.