Denizli'nin Pamukkale ilçesi Gözler Mahallesi'nde yaşayan bir çocuk annesi Mine Kocadağ, geçen yıl 18 Ağustos'ta ortadan kayboldu. Bir otelde bahçıvan olarak çalışan eşi Mithat Kocadağ, polise gidip, kayıp ihbarında bulundu. Polisin yaptığı aramada Mine Kocadağ bulunamadı. Kocadağ'ın ağabeyi Tayfun Koç, polise verdiği ifadesinde, kardeşini, eşinin öldürmüş olabileceğinden şüphelendiğini söyledi. Mithat Kocadağ ise ifadesinde eşinin nerede olduğunu bilmediğini savundu. O dönem yapılan aramalardan sonuç alınamadı. Soruşturmayı derinleştiren cinayet büro ekipleri, çelişkili ifadeler veren Mithat Kocadağ'ın, çalıştığı otelden alınan güvenlik kamerası kayıtlarında el arabasıyla çuval taşıdığı görüntülere ulaştı. Polis ekipleri otelin arkasında ve bahçesinde ocak ayında Mine Kocadağ'ı arama çalışması başlattı. İş makineleriyle yapılan kazı çalışmalarında Mine Kocadağ'a ait ize rastlanmadı.
CANLI YAYINDA İTİRAF ETMİŞTİ
30 Ocak'ta bir televizyon kanalındaki programa katılan Mithat Kocadağ, canlı yayında eşi Mine Kocadağ'ı öldürdüğünü itiraf edip, cesedini gömdüğü yeri tarif etti. Tarifi üzerine Kocadağ'ın daha önce çalıştığı otelin bahçesinde yapılan kazı çalışmasında eşinin çuvalda cesedi bulundu. Savcı ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması sonrası çuvaldan çıkartılan Mine Kocadağ'ın cesedi, otopsi için Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Kurumu'nun morguna kaldırıldı.
'ÇOCUĞUM GÖRECEK VE KORKACAK ENDİŞESİYLE BAZAYA SAKLADIM'
Sanık Kocadağ duruşmadaki ifadesinde, "Nasıl oldu ben de bilmiyorum. Eşimle mutfakta kahve içip, çikolata ve çubuk kraker yiyorduk. H.K. ile daha mutlu olduğunu söyledi. Aramızda tartışma çıktı. 'Sen ne biçim erkeksin' dedi. 'Sus artık' diyerek ağzını kapattım. Daha sonra çocuğumun uyuduğu odaya geçip, yattım. Öksürük seslerini duydum. Uyandığımda hareketsiz yattığını gördüm. Çocuğum görecek ve korkacak endişesiyle bazaya sakladım. Öldürme kastım olmadı. Olayı tasarlamadım. Daha sonra cesedini çalıştığım otelin yakınlarına bıraktım. Üzerini örtmedim ama yırtıcı hayvanlar zarar vermesin diye branda ile örttüm" dedi.
TELEFONDAKİ ARAMALAR SORULDU
Mahkeme heyeti; sanık Kocadağ'ın telefon kayıtlarında ortaya çıkan 'En etkili fare öldüren ilaç', 'En kuvvetli zehir hangisidir?', 'İnsanları tek yumrukta nasıl bayıltırız?' 'Zorla ilişkide çocuk olur mu?' başlıklı aramaları sordu. Bu aramaların bir kısmını hatırlamadığını söyleyen sanık zehir konusundaki arama için, "Köy yeri sürekli bit, pire oluyor. Çocuğa bulaşmasın" diye ilaçlamak istedim o nedenle arama yaptım" dedi. Hamilelik konusundaki aramayı eşinin H.K. ile ilişkisi olduğunu öğrendiğini, bu nedenle yaptığını belirtirken 'İnsanları tek yumrukta nasıl bayıltırız?' başlıklı arama için; eşim, 'Hüseyin seni döver' demişti. Aramayı bu nedenle yaptım" ifadelerini kullandı. Telefonundaki diğer aramaları eşinin yaptığını savunan sanık Kocadağ, "Eşim benim telefonumu benden daha çok kullanıyordu. O aramaları hatırlamıyorum. Eşim yapmış olabilir" dedi.
Duruşmada tanıklardan H.K., Mine Kocadağ ile ilişkisini kabul etti. Bir başka tanık ise H.K.'nın da Mine Kocadağ'a şiddet uyguladığını söyledi. Mahkeme heyeti, diğer 5 tanığında dinlenmesi için duruşmayı erteleyip, sanık Kocadağ'ın tutuklunun halinin devamına karar verdi.