Binlerce yıllık tarihin gün ışığına çıkarılmasına kadın işçilerden katkı
Kütahya'da, Seyitömer Höyüğü'nde yürütülen kurtarma kazılarında çalışan kadınlar, 5 bin yıllık tarihi kalıntıların gün ışığına çıkarılmasına katkı sağlıyor.
- Kütahya
- AA
- Giriş Tarihi: 13 Eylül 2020 14:30
Höyüğün altındaki kömürün ekonomiye kazandırılması amacıyla ilk olarak 1989'da başlatılan kurtarma kazıları, Çelikler Holding sponsorluğunda 2 yıldır Kütahya Müzesi Müdürlüğünce ve Müze Müdür Vekili Serdar Ünan başkanlığında sürdürülüyor.
Kazılarda görev alan 40 kadın, büyük bir titizlik ve özveriyle tarihin gün yüzüne çıkmasına destek veriyor.
Çalışmalarının bilimsel danışmanlığını yürüten Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Öğretim Görevlisi Nazan Ünan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, höyükteki çalışmanın Türkiye'nin en büyük kurtarma kazısı projeleri arasında yer aldığını söyledi.
Ünan, mayıs ayında başlayan kazı çalışmalarında bu yıl Erken Tunç Çağı tabakaları ile Roma Dönemi yerleşiminin devamını tespit etmeyi planladıklarını anlattı.
"KADINLARIMIZDA BİR ARKEOLOĞUN HASSASİYETİNİ GÖREBİLİYORUZ"
Kazı faaliyetlerinde kadınlarında istihdam edildiğini belirten Ünan, şöyle devam etti:
"Bu yıl 250 işçiyle beraber arkeolog, antropolog, restoratör, mimar, mimari restoratör ve seramik uzmanından oluşan 50 personelle çalışmalara başladık. Çalışanların 40'ı kadınlardan oluşuyor. Kadınların bir kısmı kazıevinde, diğer kısmı da arazide çalışıyor. Kadın işçilerden oldukça memnunuz. Çünkü hem kendi aralarında oldukça uyumlu çalışma sürdürüyorlar hem de ekiple oldukça uyumlular. Ayrıca yüksek bir performans sağlıyorlar."
Ünan, kadın işçilerin kent merkezinden ve çevre köylerden temin edildiğini aktardı.
Geçen yıl görev alanların bu yıl da çalışmaya devam ettiğini dile getiren Ünan, "Kadın işçilerimiz bir buluntuyu ortaya çıkardıklarında ince ve özenli yaklaşıyorlar. Kadınlarımızda bir arkeoloğun hassasiyetini görebiliyoruz." dedi.
Nazan Ünan, kadın işçilere mala, fırça ve dişçi aleti gibi ince aletlerle buluntuları da açtırdıklarını bildirdi.
Onlara güvendiklerini belirten Ünan, "Başlarındaki arkeolog arkadaşlarımızın yönlendirmeleriyle buluntuları açtırıyoruz, süpürüyorlar, temizliyorlar. Yeri geldiğinde erkek işçiler gibi taş kaldırıyorlar." ifadelerini kullandı.
"HEM PARA KAZANIYORUZ HEM DE ANTİK ÇAĞ'I ÖĞRENİYORUZ"
Kazıda çalışan Meryem Cik, geçen yıldan bu yana kurtarma kazısında çalıştığını belirtti.
Çalışarak hem aile bütçesine katkı sağladığını hem de Antik Çağ'a ilgili bilgilendiklerini söyleyen Cik, şöyle konuştu:
"Sabah höyüğe geldiğimizde 'Acaba bugün ne bulacağız?' diye merak ederek işe başlıyoruz. Buradaki hocalarımızın yönlendirmeleriyle çalışmaları yapıyoruz. Eski dönemlere ait eşyalar bulduğumuzda heyecanlanıyoruz ve çok mutlu oluyoruz. Bulduğumuz antik eserlerle ilgili hocalarımıza sorular soruyoruz. Höyükte kazı yapmak bizim için çok güzel bir deneyim oluyor."
Mevlüde Tekin ise kazı çalışmalarının eğlenceli geçtiğini, tarihi eserler bulduklarında mutlu olduklarını vurguladı.
Üç torun sahibi Fadime Kayacan da höyükte çalışarak tarihe ışık tutulmasına katkı sağladıkları ifade etti.
Türkan Ülkü ise kazı çalışmalarını severek yaptığını, geçmiş yaşamla ilgili birçok şey öğrendiklerini aktardı.
SEYİTÖMER HÖYÜĞÜ
Geçmişi milattan önce 3000'li yıllara kadar uzanan Seyitömer Höyüğü, il merkezine 26 kilometre uzaklıkta, Çelikler Seyitömer Elektrik Üretim AŞ çalışma alanında bulunuyor.
Orijinal yüksekliği 26 metre, eni 140 ve boyu 150 metre olan höyükte kurtarma kazısına, altındaki 12 milyon tonluk linyitin ekonomiye kazandırılması amacıyla 1989 yılında Eskişehir Müzesi Müdürlüğünce başlandı. Höyük, 1990-1995 yıllarında Afyonkarahisar Müzesi Müdürlüğü tarafından kazıldı.
TKİ Genel Müdürlüğü ile Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörlüğü arasında imzalanan protokol doğrultusunda kazılar, 2006'da DPÜ Arkeoloji Bölümüne devredildi. Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen başkanlığında öğretim elemanları, öğrenciler ve işçilerden oluşan kazı heyeti, çalışmalarını 2014'e kadar sürdürdü. Höyükten çıkarılan 17 binden fazla eser, sergilenmek üzere Müze Müdürlüğüne teslim edildi.
Kazılara 4 yıl aradan sonra Serdar Ünan başkanlığındaki ekip tarafından yeniden başlandı.