Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın görevlendirdiği bilirkişi olarak taşı inceleyen ve Türkiye'ye iadesi için rapor hazırlayan İzmir'deki Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cumhur Tanrıver, insanların işledikleri suçları yazdıkları bu yazıtın, İtalya'da bir kişinin deposunda başka eserlerle beraber bulununca gün yüzüne çıktığını belirterek, "Bu yazıtlar bizim ülkemize zenginlik katan eserler. Bizim olan bir şeyi nasıl başkasına vermiyorsak, eski eserleri de vermememiz gerekir" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Manisa'da Lidya dönemine ait yurt dışına kaçırılan yaklaşık 1800 yıllık yazıtı İtalya'dan geri almayı başardı. 2010 yılından önce İtalya'da güvenlik güçlerinin operasyonu sırasında ele geçirilen yazıtın, Türkiye'ye ait olduğunun saptanmasıyla hukuki sürecin başlatıldığı kaydedildi. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cumhur Tanrıver, 2010 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın görevlendirdiği bilirkişi olarak taşı incelediğini ve bir rapor yazdığını ifade ederek, şu bilgileri verdi:
'TAŞ ÇOK YAKINDA TÜRKİYE'YE GETİRİLECEK'
"Manisa'nın Kula, Demirci, Gördes ve Selendi bölgelerinde Helenistik dönemde 400 yıl boyunca tapınakların, insanlar üzerinde önemli bir gücü vardı. İnsanlar dertleri için dağ başlarındaki bu tapınaklara giderlerdi. Tanrıya karşı işledikleri suç nedeniyle 'Melite' ve 'Makedon' adlı iki kişi için bu yazıt yazılmış. Bu iki kardeş, balık ağı çalmışlar. Bu sebeple Tanrı tarafından cezalandırmışlar ve bu taşı anne babası dikmiş. Bunlara itiraf yazıtları deniyor. Prof. Dr. Hasan Malay ve Prof. Dr. Sencer Şahin'in de bu konuda raporları olmuş. Ben de Paris konversiyonuna göre ülkemize gelmesi gereken bir taş olduğunu bildiren, onun gerçekten Türkiye'de bulunmuş ve yurt dışına kaçırılmış olduğunu belirten bir rapor hazırladım. Hukuki süreç devam etti. Şimdi öğrendiğimize göre kısa süre önce hukuki süreç bizim lehimize sonuçlanmış ve taş çok yakında Türkiye'ye getirilecek"
SON 5 YILDA 3 FARKLI KAÇAK ESER BULUNDU
Apollon Aksyros Tapınağı'na ait bu taşın 51 santimetre büyüklüğünde olduğunu belirten Prof. Dr. Cumhur Tanrıver, "Bu yazıt bugün birçoğu Manisa müzesinde olan 7-8 kefalet yazıtından oluşan serinin bir örneğidir. Hepsinde başka suçlar var" dedi. Yazıtın kim tarafından ne zaman çalındığına dair net bir bilgiye sahip olmadıklarını dile getiren Tanrıver, zaman zaman kanun dışı yollarla çok sayıda eski eserin yurt dışına kaçırılabildiğini kaydetti. Kaçakların saptanıp geri getirildikten sonra bu oranın giderek azaldığına dikkat çeken Tanrıver, "Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı bu kaçakları çok iyi takip ediyor. Son 5 yılda Lidya'dan 3 farklı kaçak eser getirildi. Bu taş da İtalya'da yakalandı. Hukuki yollarla bizim olduğu ispatlanıyor ve geri getiriliyor. Bu çok sevindirici bir şey. Ülkemizin kültür varlıklarının peşinde olduğumuzu bütün dünyaya göstermek kaçakçılığı engeller" diye konuştu.
'ESERLERİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ'
Demirci'ye ait yazıtın 1987 yılında özel bir koleksiyonda olduğunu fakat daha sonrasına ait bir bilginin bulunmadığını ifade eden Prof. Dr. Cumhur Tanrıver, "Bakanlık ilk getirilen eserleri Ankara müzesinde sergiler. Daha sonra ait olması gereken müzelere gönderiyor. Ama her eser için başka bir prosedür uygulanabilir. Ona bakanlık karar verecek. İlk olarak Ankara'da teslim alınacak. Bu ülkenin her karışına nasıl sahip çıkıyorsak bu eserlere de sahip çıkmalıyız. İnsanlar bunun bilincinde değiller. Sanki o eserler bizden önceki kültürlere ait olunca bizim değilmiş gibi oluyor. Onu bir geçim kaynağı olarak görüyorlar. Bunlar bizim ülkemize zenginlik katan eserler. Turizm açısından da değer katarlar. Bizim olan bir şeyi nasıl başkasına vermiyorsak eski eserleri de vermememiz gerekir"
Demirci ilçesi İcikler Mahallesi'nde yaşayan İsa Solak da "Bu tarihi eseri almışlar. Devletimizden Allah razı olsun. Bu taşın iade edilmesini istiyoruz" dedi. Bülent Kayahan ise şunları söyledi:
"İnşallah en kısa zamanda tarihimize sahip çıkarız. Bunlar bizim kültürel miraslarımız ve Manisa'da müzemizin sergilenmesi ile ziyaret edip görmek isteriz"