101 yıl önce Yunanların yakıp yıktığı Manisa, 2023 yılında Türkiye Yüzyılına destek oluyor. Türkiye'nin en önemli sanayi ve tarım kentlerinden biri olan Manisa, ülkemizin ekonomisine, geleceğine katkı sağlıyor. Manisa'da kurulan organize sanayi bölgeleri dünyanın en önemli markalarını bünyesinde barındırırken, ihracatını da sürekli artıyor. 10 milyar dolara yaklaşan dış ticaret hacmi ile ülkemize döviz sağlıyor. Bereketli Gediz Nehri kıyısında kurulu olan Manisa'da, tarım önemli geçim kaynaklarından birisidir. Tarımsal faaliyetlerin başında üzüm ve zeytin üretimi geliyor. Manisa, Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık on dördüncü şehridir.
MESİR MACUNU VE ÜZÜM
"Şehzadeler Şehri" olarak da adlandırılan yerleşim; mesir macunu, sultaniye üzümü ve Manisa Tarzanı ile tanınır. Antik çağ'da "Magnesia", Roma İmparatorluğu döneminde tam ismiyle "Magnesia ad Sipylum" olarak anılmıştır. Şehir, Spil Dağı'nın eteklerinde kurulmuştur. Gediz Nehri'nin büyük bir bölümü il sınırları içerisinden geçmektedir.
YANGINDA 500 BİNA KURTULDU
Manisa şehri Yunan ordusu tarafından 26 Mayıs 1919'da işgal edildi ve 8 Eylül 1922 tarihinde Türk ordusu tarafından geri alındı. Yunan ordusu Batı Anadolu'dan geri çekilirken yakıp yıkma taktiği uyguladı. Bu çekilme sırasında 5 Eylül 1922 gecesi başlayan ve 8 Eylül'e kadar devam "1922 Manisa yangınında 18 bin binadan sadece 500'ü ayakta kalabilmişti.
OTOMOTİVİN GÖZDESİ
Manisa, güçlü sanayi ile birçok ulusal ve uluslar arası firmanın ilgi odağı haline geldi. Türkiye'nin gelişmiş organize sanayi bölgelerinden birine sahiptir. Çağdaş sanayileşmenin tüm gereklerini yerine getiren Manisa Organize Sanayi Bölgesi, hem ülke ekonomisi için hem de yöresel gelişme için istihdamı arttırıcı bir özelliğe sahiptir. Liman, tren yolu gibi ulaşım yollarına olan yakınlığından dolayı pek çok sanayi şirketinin üretim tesisi kurduğu şehir, 2005 yılında Financial Times tarafından dünyanın en iyi yatırım kenti seçilmiştir. Bu nedenle Vestel, Indesit, Bosch, Schneider, E.C.A., Eczacıbaşı, Ülker, Keskinoğlu, Ferrero, İnci Akü gibi birçok marka ve firma, Türkiye'deki üretim üslerini Manisa'da kurmuştur. Manisa, Ege Bölgesi'nin İzmir'den sonra ikinci büyük sanayi ve ticaret merkezidir. Manisa, 2022 yılında gerçekleştirdiği 5 milyar dolardan fazla ihracatla Türkiye'de 8. sırada yer aldı. Toplam dış ticaret hacmi ise 10 milyar dolara yaklaştı. Manisa son dönemde otomotiv alanda da adından söz ettiriyor. Dünyaca ünlü otomotiv firmaları Manisa'yı radarına aldı. Dünyanın önemli otomotiv markalarından biri olan Çinli Chery'i firması Manisa'ya yatırım yapmayı gündemine aldı. Önümüzdeki dönemde yatırım netleşecek.
ÜZÜM ÜRETİMİNDE İLK SIRADA
Bereketli Gediz Nehri kıyısında kurulu olan Manisa'da, tarım önemli geçim kaynaklarından biridir. Tarımsal faaliyetlerin başında üzüm üretimi gelmektedir. Özellikle Sultani cinsi üzüm üretiminde ülke tarımında önemli bir paya sahiptir. 2022 yılında 1 milyon 216 bin 195 ton kurutmalık çekirdeksiz üretimiyle Türkiye'de ilk sırada yer aldı. 374 bin 576 ton sofralık çekirdeksiz üzüm üretildi. Bunun yanı sıra il sınırları içerisindeki zeytin üretimi de önemli bir yere sahiptir. 26 milyon fazla zeytin ağacının bulunduğu Manisa'da 2022'de 212 bin 614 ton sofralık zeytin, 205 bin 541 ton ise yağlık zeytin üretimi gerçekleşti. Domateste ise 847 bin 541 ton üretim elde edildi. Tütün, susam, turşuluk hıyar, salçalık biber, kiraz, börülce, kavun kereviz, çilek, karpuz, mısır, kekik, buğday, arpa gibi bircçok tarım ürünü üretiliyor.
ŞİFA SAÇAN MESİR MACUNU
Şifalı bir yiyecek olduğu kabul edilen mesir macununun ortaya çıkışı tarihsel bir öyküye dayanır. Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Hafsa Sultan, Manisa'da nedeni anlaşılamayan bir hastalığa yakalanır. Bu hastalığa çare için Sultan Cami Medresesi'nin başhekimi Merkez Efendi, 41 çeşit bitki ve baharatın karışımından oluşan bir macun hazırlar. Mesir macunu ismiyle günümüze kadar ulaşan bu şifalı karışım, Hafsa Sultan'ı kısa sürede sağlığına kavuşturur. Yardımsever kişiliğiyle bilinen Hafsa Sultan, iyileşmesini sağlayan mesir macununun her yıl Nevruz haftasında halka dağıtılmasını ister. Küçük kâğıtlara sarılan macun, Sultan Cami'nden halka saçılır. O günden bu güne her yıl aynı dönemde Sultan Cami etrafında toplanan halka, şenlikler yapılarak mesir macunu dağıtılır.
SPİL DAĞI MİLLİ PARKI
Spil Dağı 1969 yılında milli park ilan edilmiştir. Milli Parkı jeolojik, morfolojik, arkeolojik ve mitolojik özelliklerinin yanı sıra, dağcılık sporuna uygun ve önemli bir rekreasyon alanıdır. Mitolojide Kybele, Niobe, Tantalos ve Pandereos ile ilgili öykülerde adı geçen Spil Dağı'nın eteklerinde Tantal Kalesi kalıntıları, bereket tanrıçası Kybele'nin rölyefi, Niobe Ağlayan Kaya ve Bizans Dönemi'nden kalma Magnesia Kalesi'nin kalıntıları yer almaktadırlar. Dağın en ünlü bitkisi kümeler halinde yetişen Spil ya da Manisa Lalesi adıyla anılan lalelerdir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul'a götürülmüş ve bir döneme adını vermiştir. Panoramik yönden çeşitlilik arz eden Spil Dağı'nın değişik yerlerinden Manisa'nın kuşbakışı manzarasını, İzmir Körfezi'ni ve Yunt Dağları ile Aliağa Körfezi'ni görmek mümkündür. 1995 yılında turizm merkezi ilan edilen ve milli parkın asıl gelişim bölgesi olan Atalanı Mevkii'nde dağ evleri, piknik - oyun alanları, bir kır kahvesi ve lokanta bulunmaktadır.